SAMSUN (AA) - Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, "Afrin'de ne işiniz var?' diyor birileri. Düşünebiliyor musunuz? 'Girmeyin' diyor Afrin'e. Kim 'girmeyin' diyor Afrin'e? Amerika diyor, Suriye, İsrail, PKK, PYD diyor, girmeyin ama ne hazindir ki Türkiye'de bir ana muhalefet partisi var o da 'girmeyin' diyor. Bu ne garip manzara." dedi.
Demircan, partisinin belediye düğün salonunda düzenlenen Bafra 6. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin uzun süredir büyük bir değişim yaşadığını, Türkiye'nin gelişmesinin önündeki engellerin AK Parti hükümetleriyle kaldırıldığını söyledi.
Ülkede birçok kez dış ve iç güçlerin milletin egemenliğine saldırdığını ifade eden Demircan, "Ben 1960 darbesini hatırlıyorum 6-7 yaşlarında bir çocuktum. 1971'i çok iyi hatırlıyorum. 1971'de bir muhtıra ile Türkiye'de siyasete müdahale edildi. 1971-80 arasında Türkiye bir kardeş kavgasının içinde çekildi. Sağ, sol kavgası. Gençler her gün toprağa düşüyordu. Onu da gördük. 1980'de bir darbe daha oldu. 1990'larda siyasete atılmak nasip oldu. 1995 seçimlerinde milletvekili seçildim. 1996'da bakan olmayı nasip etti Cenabıhak. Bir yıllık bir hükümetin altı ayını şeytan taşlamaktan salavat getiremedik. Aslında altı ay çalıştık. Sürekli üzerimize gelindi ve 28 Şubat süreci darbesini fiilen yaşadım." diye konuştu.
Türkiye'de en son 15 Temmuz darbe girişimi yaşandığını, milletin ülkesine, bayrağına ve bağımsızlığına sahip çıktığını hatırlatan Demircan, Türkiye'nin uğradığı pek çok büyük saldırıya rağmen ayakta kalmayı başardığına işaret etti.
- "Türkiye dışarıdan bir terör belasıyla karşı karşıya getirildi"
Türkiye'nin terör saldırılarıyla yıpratılmak istendiğini ancak bu sorunu da milletin ve devletin çözdüğünü dile getiren Demircan, sözlerine şöyle devam etti:
"Şimdi Türkiye dışarıdan bir terör belasıyla karşı karşıya getirildi. Sınırlarımız tehlike altında, saldırılar devam ediyor. Türkiye uluslararası anlaşmalardan doğan hakkını ve yetkisini kullanarak müdahale etti Cerablus'a, Azez'e ve şimdi geldi Afrin'e. 'Afrin'de ne işiniz var?' diyor birileri. Düşünebiliyor musunuz? 'Girmeyin' diyor Afrin'e. Kim 'girmeyin' diyor Afrin'e? Amerika diyor, Suriye, İsrail, PKK, PYD diyor girmeyin ama ne hazindir ki Türkiye'de bir ana muhalefet partisi var o da 'girmeyin' diyor. Bu ne garip manzara. Bunu anlayabiliyor musunuz? Bunun anlaşılır tarafı var mı? Var aslında, var. Bunu millet anlıyor elbette. Cevabı veriyor mu? Veriyor. İşte şu salona baksınlar, işte şimdi sandıklar patlayacak, 2019'a baksınlar. Elbetteki millet buna cevap verecek. Biz Afrin'de milletin verdiği talimatı, emri yerine getiren, hükümetimizin vermiş olduğu görevi yerine getiren, Cumhurbaşkanımızın önüne koymuş olduğu hedefe doğru yürüyen bu aziz orduyu alkışlıyoruz. Elbetteki şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Gazilerimize uzun, bereketli, hayırlı ömürler diliyoruz."
Dünyada paradigmaların değiştiğini vurgulayan Demircan, bugüne kadar dış politikada çıkarların esas olduğunun söylendiğini ancak bir liderin ortaya çıkarak, "dünyanın 5'ten büyük olduğunu" hatta son Kudüs hadisesinde ise "Dünya 1'den büyüktür" dediğini hatırlatarak, şunları dile getirdi:
"Güç bir şey ifade etmez. Büyük olan Hak'tır, haklılıktır. Bu, bir paradigma değişikliğidir. Sıradan bir hadise değildir. O eski yanlış anlayışın yerine doğru anlayış geliyor. Güç hak gerekçesi değildir. Güç ancak Hak'kın emrindeyse meşru olur. Bunu sadece içeride anlatmıyor, dışarıda dünyaya anlatıyor."
Demircan, kapısına 200 göçmen geldiğinde ayağa kalkan ülkeler olduğuna işaret ederek, Türkiye'nin savaştan kaçan 3,5 milyon Suriyeliye kapılarını açtığını, bu durumun Türkiye'nin büyüklüğü ortaya koyduğunu vurguladı.
- "Bir de yiğit kadınlarımız var"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan ise Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Afrin'de yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı'nda görev alan kadın subayların kendilerini gururlandırdığını belirtti.
Kadınların geçmişte yaptıkları mücadelelere de atıfta bulunan Karaaslan, şunları kaydetti:
"Son iki gündür televizyon ekranlarında hepiniz görmüşsünüzdür. Kadınlarımız ana hassasiyetiyle birlikte tarihin şahitlik ettiği her acıda olduğu gibi gerek dualarıyla Mehmetçiğimiz canı çeker diyerek sardığı dolmalarla, kimi zaman ördüğü atkılarla birlikte o yiğitlerimizin yanlarında olduklarını hep hissettirdi. Hiçbirini yapamazsa ellerini semaya açtı, onlar için dua etti. Bir de yiğit kadınlarımız var. Kurtuluş Savaşı'mızın kahramanı Kara Fatma var mesela. 20'li yaşlarda her şeyini bırakıp cepheye giden Nene Hatun var. Henüz 9 yaşındayken babasıyla cephede çatışan Nezahat Onbaşı var. Düşmanı alt etmek için erkek kılığını giren Halime Çavuş var. Kim bana söyleyebilir ki onlar öldüler ve bugün yoklar. Şehitler ölmez, ölmüyorlar da ama bugün hala onlardan aldıkları emaneti Afrin'de, ülkemizin sınırları ötesinde teröre, teröristlere, hainlere karşı Mehmetçiklerimizle aynı safta bu önemli mücadeleyi veren kadınlarımız var."
AA