DENİZLİ (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bazı Avrupa ülkelerinin, Türkiye'yi birlik fonlarından Gümrük Birliğine kadar akıllarına gelen her alanda tehdit emeyi alışkanlık haline getirdiğini belirterek, "Sanki Türkiye, Avrupa Birliğinden ve Avrupa ülkelerinden yüz milyarlarca avro karşılıksız destek alan bir ülke de böyle bir tehdide maruz kalıyoruz. Avrupa ile ilişkilerimizde kar-zarar hesabına girersek Avrupa Birliği üyeliği süreciyle ilgili kesinlikle zararlı, genel ticari ilişkilerimizde de ancak başa baş çıkarız. Bugüne kadar bize verdikleri sözleri tutmayanların şimdi dönüp bir de mevcut durumla ilgili tehditler savurmaları, eğer şayet hala Avrupa Birliği değerleri denen bir şey varsa, onun iflasının ilanıdır." dedi.
Erdoğan, Çamlık Açık Hava Tiyatrosu'nda düzenlenen AK Parti Denizli İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda, Türkiye'nin yaşanan badirelere, fırtınalara, oyunlara, kumpaslara rağmen dimdik ayakta durduğunu, bunun nedeninin ise ülkenin köklerinin derinliği olduğunu söyledi.
"Önemli olan düşmek değil, her seferinde kalkıp koşmaya başlamaktır." sözünü hatırlatan Erdoğan, Türkiye'nin, çıkartılan engeller sebebiyle bazen zaman kaybına uğradığını, enerjisini boşa harcadığını, imkanlarının bir kısmını heba ettiğini belirtti.
Bunlara rağmen milletin feraseti sayesinde Türkiye'nin her seferinde yeniden yoluna devam etmesini bildiğini vurgulayan Erdoğan, "Tek parti CHP'si düşüşse, 'Yeter söz milletindir' diyen Demokrat Parti yeniden yükseliştir. 1960 darbesi düşüşse, hemen ardından başlayan kalkınma çabaları yeniden yükseliştir. 1980 darbesi düşüşse, merhum Özal'ın başlattığı ve kendi deyimiyle ülkemize çağ atlatan reformlar yeniden yükseliştir. 28 Şubat müdahalesi ve koalisyonlar dönemi düşüşse, AK Parti'yle birlikte başlayan büyük demokrasi ve ekonomi hamlesi yeniden bir yükseliştir." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sokaklarda kaos çıkartarak, emniyetten yargıya ve orduya kadar Türkiye'nin tüm kritik kurumlarına sızarak, darbe girişiminde bulunarak, terör örgütlerini Türkiye'nin üzerine salarak, ülkeyi düşürme çabalarına verilen en iyi cevabın, Türkiye'yi yeniden yükselişe geçirmek olacağını dile getirdi.
Bunun işaretlerini her alanda görmeye başladıklarını söyleyen Erdoğan, Suriye'de tümüyle dışlanmaya çalışılan Türkiye'nin her gün yeni kazanımlarla gücünü göstermeye başladığını bildirdi.
PKK'dan DEAŞ'a kadar tüm terör örgütlerine tarihin en büyük darbesinin vurulduğunu aktaran Erdoğan, ekonomide atılan adımları anımsatarak, ilk çeyrekteki yüzde 5'lik büyüme oranını ikinci çeyrekte en az yarı yarıya artırmayı hedeflediklerini belirtti.
Yıl sonu büyümesinin de yüzde 5'in üzerine çıkacağının işaretlerinin şimdiden alındığını anlatan Erdoğan, dünyanın en büyük 250 müteahhitlik firması listesinde 46 firmayla ikinci sırada yer alındığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin ihale hacminde ise Almanya ve Japonya'yı geride bırakarak 7'nci sıraya yükseldiğini, otomotiv üretimi ve ihracatında da rekorların sürekli kırıldığı bir dönemden geçildiğine dikkati çekti.
Bunların, Türkiye'nin en zor yılı olan 2016'da elde ettiği başarılar olduğunu söyleyen Erdoğan, aynı başarının diğer sektörlerde de gösterileceğine inandığını dile getirdi.
- "AB değerleri denen bir şey varsa, onun iflasının ilanıdır"
Erdoğan, güzel haberlerin ardı ardına alındığını, enflasyonun tek haneli rakama indiğini, işsizlikte de önümüzdeki ay bir müjde beklendiğini bildirdi.
Turizmde geçen yıla göre başarılı bir sezonun yaşandığını kaydeden Erdoğan, bazı Avrupa ülkelerinin tüm sabotaj çabalarına rağmen uluslararası yatırımcıların Türkiye'ye ilgisinin artarak sürdüğünü belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bazı Avrupa ülkeleri bizi birlik fonlarından Gümrük Birliğine kadar akıllarına gelen her alanda tehdit etmeyi alışkanlık haline getirdiler. Sanki Türkiye, Avrupa Birliğinden ve Avrupa ülkelerinden yüz milyarlarca avro karşılıksız destek alan bir ülke de böyle bir tehdide maruz kalıyoruz. Avrupa ile ilişkilerimizde kar-zarar hesabına girersek Avrupa Birliği üyeliği süreciyle ilgili kesinlikle zararlı, genel ticari ilişkilerimizde de ancak başa baş çıkarız. Bugüne kadar bize verdikleri sözleri tutmayanların şimdi dönüp bir de mevcut durumla ilgili tehditler savurmaları, eğer şayet hala Avrupa Birliği değerleri denen bir şey varsa, onun iflasının ilanıdır."
Gümrük Birliği'nin, Türkiye kadar Avrupa'nın da faydasına bir uygulama olduğunun altını çizen Erdoğan, her iki tarafın da kazandığı bu statünün geliştirilerek devam etmesinden yana olduklarını, bunun için üzerlerine düşeni de yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini söyledi.
Birilerinin, Gümrük Birliğini kendi mecrasından çıkartarak Türkiye'ye yönelik siyasi bir baskı aracı haline getirmeye kalkmasına izin vermeyeceklerine işaret eden Erdoğan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'ye dönerek, "Nihat Bey sakın ha, hiç bu işte gevşek davranmaya gerek yok." dedi.
- "Türkiye, kaybı göze alınamayacak kadar büyük bir ülke"
Gümrük Birliğine ilişkin, "Burada 'Kazan, kazan.' Sen de kazanacaksın, ben de." diyen Erdoğan, Türkiye'nin yıllar önce Gümrük Birliğine alındığını hatırlattı.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şimdi, yok artık. Yoksa yok canım. 6 milyona yakın insanımız var. Şu anda biz ne kadar Avrupa Birliği, Gümrük Birliği diyorsak en az o kadar Avrupa Birliği üyesi ülkelerin de buna ihtiyacı var. Bunu böyle bileceğiz. Efendim işte, 'Yok şu kadar ihracat yapmışız, bu kadar.' İhtiyacı var da onun için alıyor, ihtiyacı olmayan şeyi alır mı? Bunları da böyle bileceğiz. FETÖ'den PKK ve DHKP-C'ye kadar tüm terör örgütlerinin cirit attığı Avrupa ülkelerinin, Türkiye'nin terörizmle mücadelesine destek vermek yerine böyle bir yola yönelmeleri kendi elleriyle kendi iplerini çekmeleri demektir. Biz, Avrupa Birliği kurumlarının ve birliğin aklı başında üyelerinin böyle bir yanlışa düşmeyeceklerini ümit ediyoruz. Türkiye, kaybı göze alınamayacak kadar büyük bir ülke, büyük bir ortak, büyük bir potansiyeldir, bu böyle biline. Kimse Türkiye'yi küçük görmesin. Sen Kemal Kılıçdaroğlu musun? O, Türkiye'yi küçük görebilir ama biz görmeyiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek'in bir şiirindeki, "Sen bir devsin, yükü ağırdır devin. Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin." dizelerini okuyarak, "Sen bir devsin, sen sıradan bir ülke değilsin. Varsın Kemal Kılıçdaroğlu gitsin Avrupa Birliği ülkelerine Türkiye'yi şikayet etsin, bırak şikayet etsin. Onun Türkiye diye bir derdi, aşkı yok ama bizim aşkımız, derdimiz var. Biz bu millete sevdalıyız, bu vatana sevdalıyız ama onun öyle bir derdi asla yok. O, Türkiye'ye düşman olanlarla el ele kol kola dolaşıyor, varsın dolaşsın." şeklinde konuştu.
- "Türkiye karşıtlığı moda haline geldi"
Avrupa ülkelerinde Türkiye karşıtlığını merkeze alan ucuz seçim kampanyalarının moda haline geldiğine dikkati çeken Erdoğan, işbirliğine zarar veren, aklıselimi esir alan bu tablodan üzüntü duyduklarını bildirdi.
Bunun yerine Türkiye dostluğu üzerine yapılacak kampanyanın tüm tarafları için isabetli ve faydalı olacağını vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşlarında kalbiyle, desteğiyle yanında bulunan kardeşlerini asla unutmadığını ve unutmayacağını ifade etti.
Hindistan Müslümanlarının, Pakistan'da yaşayanların savaş döneminde bileziklerini gönderdiğini anımsatan Erdoğan, Libya'da yaşayanların da gönüllerde ayrı bir yerinin olduğunu söyledi.
"Kafkasya'daki mücadeleleriyle Anadolu'ya siper olan kardeşlerimizin kalbimizde önemli bir yeri vardır, değil mi? Azerbaycanlı, Kıbrıslı kardeşlerimizin gönlümüzdeki yeri bir başkadır." ifadesini kullanan Erdoğan, aradan geçen yaklaşık bir asra rağmen uzatılan her yardım elini ve duayı muhabbetle hatırlıyor olmanın önemli olduğuna işaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de verilen büyük mücadelede Türkiye'nin yanında olarak destek verenlerin ileride hatırlanacağını belirtti.
Sadece düşmanların hoyratlığının değil, aynı zamanda dost bilinenlerin sükutunu da hatırlanacağını aktaran Erdoğan, Türkiye'nin yanında olan "hakiki, dost ülkelere" teşekkür etti.
Toplantının hayırlara vesile olması temennisinde bulunan Erdoğan, partisinin kadın ve gençlik kolları teşkilatlarına seslenerek, seçimler kapıya dayandığında değil şimdiden çalışılmasını istedi.
Erdoğan, 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, kadın kolları teşkilatının ev ziyaretlerine gidildiğinde verilmek amacıyla üzerinde, "Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır" yazılı kahve paketi hazırlanması düşüncesini kendisiyle paylaşıldığını anımsatttı.
Kendisinin, "Bir fincanlık kahve mi düşünüyorsunuz? Hayırlı olsun, güzel bir şey olur ve 40 yılda hatırlanır durumda oluruz." dediğini aktaran Erdoğan, hala kendisinin o kahveyi hatırladığını söyledi.
Alanda bulunan Kadın Kolları Teşkilatı üyelerine "Nasıl güzel bir şey değil mi? Buna benzer şeyler yapılabilir." diyen Erdoğan, Denizli'den seçimlerde iyi bir sonuç beklediğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara gösterdikleri muhabbet ve vefa için teşekkür etti.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin kızı Fatma Zeybekci'nin düğününe katılacağını kaydederek, Fatma Zeybekci'ye mutluluklar dileyen Erdoğan, alanda bulunanların, Kurban Bayramı'nı tebrik etti.
"Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep beraber Türkiye olacağız." vurgusu yapan Erdoğan, konuşmasını, "Beraber yürüdük biz bu yollarda. Beraber ıslandık yağan yağmurda. Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda bana her şey sizi hatırlatıyor, bana her şey Denizli'yi hatırlatıyor." sözleriyle tamamladı.
(Bitti)
AA