ANKARA (AA) - AK Parti Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Hiç kimse Kürt vatandaşlarımızdan statükonun bekçiliğini yapmasını beklemesin. Değişimden yana olacaklardır, statükodan yana olmayacaklardır. Statükonun bekçiliği, daha çok CHP'ye yakışan bir tavır. CHP'nin de tabanına değil, tavanına yönetimine yakışan bir tavır." dedi.
Yılmaz, AK Parti Genel Merkezi'nde gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya gelerek, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Halk oylamasına yönelik kampanyanın nasıl hazırlandığına yönelik bir soruya Yılmaz, "Nihai kararı millet verecek. 1950'lerde rahmetli Menderes, 'Yeter söz milletindir' demişti. Kurucu genel başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bunu bir adım daha ileriye taşıdı geçmiş referandumlarda, 'Yeter söz de karar da milletindir' dedi. Söz ve karar milletindir. Milletimizin kararına her zaman saygı duyduk, bundan sonra da saygı duymaya devam edeceğiz." yanıtını verdi.
Yılmaz, milleti güçlendiren bu sürece milletin güçlü bir "evet" diyeceğine olan inancını dile getirdi.
Anket sonuçlarının ne yönde olduğunun sorulması üzerine Yılmaz, bu noktada anketlerin paylaşılabilir sonuçlar verdiğini söyledi.
Bir kaç hafta içinde daha sağlıklı sonuçların alınacağını vurgulayan Yılmaz, "evet" oylarının önde olduğunu belirtti.
- "Kampanyaların asıl hedefi kararsız kitlelerdir"
Kararsızların varlığına işaret eden Yılmaz, "Kampanyalarda onlar için var. Herkes kararını vermişse kampanya yapmanıza gerek kalmaz zaten. Kampanyaların asıl hedefi kararsız kitlelerdir." ifadelerini kullandı.
Yeterince bilgi sahibi olmadığı için henüz kararını netleştirmeyen seçmen grubunun varlığına dikkati çeken Yılmaz, AK Parti teşkilatları kanalıyla yüz yüze iletişimle herkese ulaşmak istediklerini vurguladı.
Yılmaz, "Evet olanları pekiştirmek, 'hayır' diyenleri de ikna etmek için bu kampanyada yoğun gayret içinde olacağız." diye konuştu.
- "MHP ile ortak faaliyetler mümkün"
MHP ile referandum sürecinde birlikte bir kampanya yapılması ihtimaline de değinen Yılmaz, MHP ile "amaç birlikteliklerinin" olduğunu, iki ayrı parti olarak kendi öncelikleri ile kampanya yapacağını bildirdi.
Bu amaç birlikteliğinin getirdiği bir diyaloğun ve ortak bazı faaliyetlerin de mümkün olduğunu ifade eden Yılmaz, ancak bunun henüz tam anlamıyla şekillendirilmediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çalışmalarının AK Parti için çok önemli olduğunu belirten Yılmaz, "Saha çalışması açısından onların netleşmesini bekliyoruz. Onunla uyumlu bir kampanya planlaması yapmamız bizim için tercih edilen bir durum." dedi.
- "Statükonun bekçiliği CHP'ye yakışan bir tavır"
Mevcut sistemde en büyük sıkıntıyı Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan Kürt vatandaşların çektiğini aktaran Cevdet Yılmaz, "Dolayısıyla hiç kimse Kürt vatandaşlarımızdan statükonun bekçiliğini yapmasını beklemesin. Bingöl Milletvekili olarak da bunu ifade etmek istiyorum. Sistemin bekçiliğini hiçbir bir şekilde bu vatandaşlarımız yapmayacaklardır. Değişimden yana olacaklardır, statükodan yana olmayacaklardır. Statükonun bekçiliği, daha çok CHP'ye yakışan bir tavır. CHP'nin de tabanına değil, tavanına, yönetimine yakışan bir tavır." değerlendirmesinde bulundu.
Bölücü terör örgütünün çukur siyasetiyle bölgedeki vatandaşlara büyük bedeller ödettiğini hatırlatan Yılmaz, bunun da bir karşılığının olacağını ve çukur siyaseti izleyenlere en güzel cevabı vatandaşların sandıkta vereceğini dile getirdi.
- "Gereksiz alınan kararların cezası sandıkta verilir"
Yeni sisteme göre iki kere cumhurbaşkanı seçilen ancak 9'uncu yılında Meclisin aldığı seçim yenileme kararıyla tekrar cumhurbaşkanı olarak seçilen adayın görev süresinin 5 yıl mı, 1 yıl mı olacağına yönelik bir soruya Yılmaz, "Eğer tekrar seçilirse bir beş yıl daha yönetme imkanı var." karşılığını verdi.
İki dönem görev yapan cumhurbaşkanının beş yıl ara verdikten sonra tekrar seçilme imkanı olup olmadığına yönelik bir soru üzerine Yılmaz, "En fazla iki dönem diye biliyorum. Hukukçulara tekrar soralım ama... Tekrar olma şansı olmaz diye düşünüyorum." dedi.
Meclisin ve cumhurbaşkanının alacağı seçim yenileme kararlarını halkın titiz bir şekilde takip edeceğinin altını çizen Yılmaz, "Seçmenimiz o kadar basiretli ve ferasetli ki gereksiz alınan kararların cezasını mutlaka sandıkta verir. Manipülasyonlar sandık olmadığı zaman olur." diye konuştu.
- "Nevzuhur bir demokrasiden, ülkeden bahsetmiyoruz"
Yılmaz, yabancı basındaki "halk oylamasının adil olmayacağına" yönelik iddiaların hatırlatılması üzerine, "Türkiye ilk defa seçim yapmıyor. Çok köklü bir demokrasi, seçim geleneği olan bir ülkeden bahsediyoruz. Nevzuhur bir demokrasiden, ülkeden bahsetmiyoruz. Türkiye ile ilgili konuşanların mutlaka bunu dikkate alması lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de seçimlerin Yüksek Seçim Kurulu ve yargının denetimi ve gözetimi altında gerçekleştiğini anımsatan Yılmaz, bu seçimlerde de farklı olmayacağını vurguladı.
Bu tür tartışmaları yapanların seçimin sonucuna güvenmediğini anlatan Yılmaz, şimdiden kendilerine bir takım bahaneler aradıklarını söyledi.
Seçim güvenliğine gölge düşürmeye kimsenin hakkı olmadığını dile getiren Yılmaz, bunu yapanların Türkiye'ye büyük haksızlık yapmış olacaklarını ifade etti.
OHAL'in seçmen davranışlarına etki edecek bir özelliğinin söz konusu olmadığını belirten Yılmaz, aksine terör örgütlerinin halkın tercihlerini olumsuz etkilemeye dönük çabalarının nispeten ortadan kalktığı bir ortamda halkın özgür iradesini sandığa yansıtabileceğine dikkati çekti.
- "Hukuk dışı müdahalelere karşı her türlü girişimi yapacağız"
FETÖ'nün yurt dışındaki seçimlere etki etmesine yönelik ne gibi tedbirlerin alındığı yönündeki soruya, şu cevabı verdi:
"Yurt dışında da Dışişleri Bakanlığımız kanalıyla vatandaşlarımız oylarını kullanabilecek. Oralarda hukuk dışı müdahalelere yönelik her türlü girişimi yapmak zorundayız, yapacağız. Vatandaşlarımızı hukuk dışı bir şekilde etkilemeye çalışanlar varsa, hem kendi imkanlarımızla hem de o ülkelerin yetkili organları kanalıyla gerekli girişimleri mutlaka ilgili kurumlarımız yapacaklardır."
- "Bütün partilerin tabanları hedef seçmen kitlemiz"
MHP'nin tabanındaki "hayır" oyu vereceklerin hatırlatılması üzerine Yılmaz, MHP'nin kendi kampanyasını başttığını ancak AK Parti'nin de bütün partilerin tabanlarını hedef seçmen kitlesi olarak gördüğünü ifade etti.
2007 ve 2010 referandumu ile 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerine değinen Yılmaz, "Oy verenlerin hepsi AK Partili değildi. Orada da değişik partilerin tabanlarından oylar verilmişti." dedi.
Yılmaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Elazığ ve Malatya mitinglerine katıldığını belirterek, vatandaşların dondurucu soğuğa rağmen sadece miting alanlarını değil, sokaklarını da doldurduklarını söyledi.
Erdoğan'ın da bu mitinglerde bütün partilerin tabanlarına seslendiğine ve çok kuşatıcı bir söylem sergilediğini aktaran Cevdet Yılmaz, şöyle devam etti:
"AK Parti'nin tabanı kadar, CHP, MHP ve HDP'nin tabanına yönelik bir çağrıda bulundu. 'Gelin bu yeni sistemde birlik sağlayalım, hep birlikte buna destek olalım' dedi. Siyasetin bir birliktelik ruhu oluşturması ve Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı tehditleri milletçe, milli bir duruşla karşılamamız anlamında da çok önemli bir çağrı olduğunu düşünüyorum. Biz bütün tabanlara yönelik çalışmalarımızı yapacağız. MHP tabanında çok sağduyulu, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı riskleri bilen, Türkiye'nin bu fırtınalı dönemden güçlü bir şekilde çıkması yoluna devam etmesi için tercih kullanacak insan olacağını biliyoruz."
- "CHP'nin şirinliklerinin devam edeceğini kimse beklemesin"
CHP'nin, "evet" diyen partilerin tabanlarının kafasını karıştırmak için farklı bir strateji izlediğini kaydeden Yılmaz, CHP'nin daha şirin bir görüntü sergilemeye çalıştığını savundu.
Yılmaz, CHP'nin Meclisteki tavrını hatırlatarak, "Bu şirinliklerin, 16 Nisan sonrasında, eğer yeni sistem olmazsa devam edeceğini kimse beklemesin. Yeni sistem olursa, CHP'nin bu yeni üsluba daha uzun vadeli bir şekilde de sahip olacağını bekleyebiliriz. Aksi takdirde mevcut sistemle CHP'nin üslubunu, tavrını ve Mecliste yaptıklarını hep birlikte gördük, biliyoruz." diye konuştu.
CHP'nin AK Parti tabanını olumlu etkilemek için ılımlı bir kampanya yürütme şeklindeki yaklaşımlarına işaret eden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bu güzel bir şey, yeni sistemin etkilerini şimdiden siyasete yansıdığını gösteren bir durum. Ama kalıcı ve içselleştirilmiş bir şey değil. Daha çok görüntüde yapılan, çok da samimi olmayan bir tutum. Önümüzdeki süreçte yeni sistemle birlikte bu tutumun kalıcı hale geldiğini de görürüz. Vesayetçi yapıların ortadan kalktığı bir durumda CHP de milleti esas almak, millete yönelmek durumunda, milletin değerleri ile daha uyumlu bir siyaset yamak durumunda kalacak inşallah." değerlendirmesinde bulundu.
(Bitti)
AA