Konya önceki akşam tarihi mitinglerden birine daha sahne oldu. Miting alanına bir saat önceden giderek, miting öncesi heyecanı ve coşkuyu izleme imkanı bulduk. Ellerine parti bayraklarını alan teyzeler ve amcaların heyecanı gençlerden daha fazlaydı. Başbakan’ı göremediği için ekrandan izleyen ve gözyaşlarını gizlemeye çalışan amcalar gördüm. Genç kızlar, günlerinden/oturmalarından kalkıp gelen kadınlar vardı, bir de başörtülülerle başı açık olanlar… Refah Partisi mitinglerinde görmediğimiz bir tablo vardı kısaca… Toplumun bütün renkleri oradaydı…
Başbakan’ın ilçeleri, isimleriyle tek tek sayarak selamlaması müthiş alkış aldı. Konya’da diğer mitinglerden farklı olarak Medeniyetler İttifakı Projesi’ne ilham kaynağı olan şehrin Konya olduğundan söz etti. Bu da meydanı dolduran onbinleri heyecanlandırmaya yetti.
Mitinglerde partiye gönül verenler, muhalefet liderlerinin sataşmalarına okkalı cevaplar bekliyor, liderden… Bu mitingde de geçen yarım saatte beklenen sataşmalara karşı cevap gelmeyince “Vur vur inlesin, Deniz Baykal dinlesin!” sloganları yükseldi. Bu isteğe Başbakan’ın “değer mi, değer mi?” şeklindeki cevabı da manidardı. Tansiyon o vakitten sonra yükseldi.
Yakın dönemde hukuku ayaklar altına alan, siyaset seviyesini yerlerde süründüren gelişmeler mitingin de en önemli gündem maddesiydi. Burada eleştirilerden Sezer de Anayasa Mahkemesi de, Baykal da, Ağar-Mumcu ikilisi de nasibini aldı. Bahçeli ve Cem Uzan’ı ayrı bir gündem maddesi olarak ele aldı Başbakan, onları da yağlı urgan ve mazot borsasıyla eleştirdi.
Başbakan’ın Konya’ya gelmeden önce Isparta’dan ve yine Konya’dan Bahçeli ve Baykal’a yaptığı çağrı gündemi bir anda değiştirdi. “Tek başına iktidar olmazsak siyasetten çekileceğim” şeklindeki açıklama, iki lideri de zor durumda bıraktı.
Önceki gece katıldığı bir televizyon programında da “Yüzde 34,4’ten az oy alırsam durumumu gözden geçiririm” diyen Erdoğan’ın bu yaklaşımı, çağdaş demokrasiye uygun olmakla birlikte sandığa çeyrek kala demokratik olgunlukla bağdaşmadığı gerekçesiyle eleştiriliyor. AK Parti tek başına iktidara gelmezse bile Erdoğan’ın gerçekleştireceği soru işareti olan bu vaadi farklı bir doğrultuyu işaret ediyor. Erdoğan’ın aklında farklı bir hesabın yattığını söyleyebiliriz.
Erdoğan bu çıkışıyla “diğer siyasetçilerden farklıyım” mesajı vererek özellikle kararsız seçmene yönelik önemli bir mesaj gönderdi. Bu söylem AK Parti’nin “Türkiye’ye yeni siyaset anlayışı getiriyoruz, eski tarz siyaset bitti” vurgusuyla da örtüşüyor. Başbakan, iki liderin geçmişinin siyaseten yenilgilerle dolu olduğunu ima ediyor ve bilinçaltına “bunlar eski siyasetçi” mesajını gönderiyor. 2001 yılında yaşanan kriz sonrası toplumun “eski siyasetçilere” nasıl baktığı 2002 seçimlerinde ortaya çıkmıştı. Erdoğan toplumun hafızasına o imajı hatırlatıyor.
Geçtiğimiz hafta “Cumhurbaşkanını uzlaşmayla seçeceğiz” diyerek tartışma başlatan ve uzun bir süre gündemi belirleyen de oydu. Gündemi belirlememenin sandığı doğrudan nasıl etkilediğini görmüş olmalı ki, bu yüzden seçime iki hafta kala önce Cumhurbaşkanlığı ardından da “siyasetten çekilirim” söylemiyle diğer liderlerin de gündemini belirleyen o oldu. Son iki haftadır Deniz Baykal, Devlet Bahçeli ve Mehmet Ağar Erdoğan’ın çizdiği sınırlar çerçevesinde Cumhurbaşkanlığını ve “siyasetten çekilmeyi” tartışıyor. Böylece sandığa çeyrek kala en büyük rakiplerini ters köşeye yatırdı ve golünü attı…
Konya bugün akşam Ağar’ı, yarın da Erbakan ve Kutan’ı ağırlayacak. Bakalım onların vereceği mesajlar ne olacak… İsterseniz, miting meydanlarında buluşalım…