AK Parti MKYK Toplantısı

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: (4)"7'nci Olağan Kongre sürecimiz 7 Ekim 2019 itibarıyla başlayacak"- "(Emine Bulut cinayeti) Özellikle kadına ve çocuğa dönük şiddete karşı yeri göğü inletmemiz lazım"- "Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki varlığı, uluslararası huk

ANKARA (AA) - AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin 7'nci Olağan Kongre sürecinin 7 Ekim 2019 itibarıyla başlayacağını bildirdi.

Çelik, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Toplantısı devam ederken, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daha önce kongreyle ilgili açıklama yaptığını hatırlatan Ömer Çelik, 7'nci Olağan Kongre süreciyle ilgili MKYK'nin karar aldığını aktardı.

AK Parti Sözcüsü Çelik, "7'nci Olağan Kongre sürecimiz 7 Ekim 2019 itibarıyla başlayacak." dedi.

ABD'nin Türkiye'ye yaptığı Patriot hava savunma sistemi teklifini geri çektiğine yönelik haberlerin hatırlatılması üzerine Çelik, S-400'lerin alım sürecinden önce uygun kredi koşulları, teknoloji paylaşımı, finansman gibi konularda iş birliği istendiğini, verimli iş birliğine yanaşılmadığı için Türkiye'nin farklı bir seçenek denediğini anlattı.

Türkiye'nin S-400 seçeneğine yöneldiğini anımsatan Ömer Çelik, bu anlaşma yapıldıktan sonra da tekrar teklifler geldiğini, teslimat, kredi, teknoloji paylaşımı konusunda da arzu edilenlerin görülmediğini, "S-400'lerin alınmaması" gibi şartların öne sürüldüğünü dile getirdi.

Çelik, Türkiye'nin bunlara pozitif bakmadığını, verilen tekliflerin süresi dolduğu için tekliflerin otomatik olarak düştüğünü bildirdi.

- Emine Bulut cinayeti

Kırıkkale'de Emine Bulut'un boşandığı eşi tarafından öldürüldüğü olayın hatırlatılarak, bundan sonraki süreçte yasal bir düzenlemenin yapılıp yapılmayacağına ilişkin soru üzerine AK Parti Sözcüsü Çelik, dünyanın her tarafında bu cinayetlerle ilgili yasal düzenlemelerin, yaptırımların artırılmasıyla ilgili taleplerin gündeme geldiğini söyledi.

"Yasal düzenlemeler konusunda aslında yeterli düzenleme yapıldı." diyen Çelik, geçmişten beri gündeme getirilen taleplerin yasaya dönüştürüldüğünü belirtti.

Bu konuda duyarlılık, bilinç oluşturmakla ilgili problem olduğunu, yasal düzenlemeyle ilgili ihtiyaç olduğunda bunda da tereddüt edilmeyeceğini vurgulayan Ömer Çelik, "Önceden beri söylenen 'şu ihtiyaçların giderilmesi, şu yasal düzenlemelerin yapılması lazım' şeklindeki düzenlemeler yeterli düzeyde, doyurucu düzeyde yapılmıştır." ifadesini kullandı.

Emine Bulut cinayetiyle ilgili sosyal medyada yer alan görüntüleri hatırlatan Çelik, duyarlılıkla hareket edilmesi gerekirken, büyük bir seferberlik ilan edilmiş gibi görüntülerin yayılması üzerinden bir tablonun ortaya çıktığını dile getirdi.

Ömer Çelik, "Duyarlılığımızın, 'şiddetin her türlüsüne karşı olmak' şeklinde olması gerektiği gibi özellikle kadına ve çocuğa dönük şiddete karşı yeri göğü inletmemiz lazım. O kişinin dışlanması lazım. Bunun bir bilince, duyarlığa dönüşmesi lazım." değerlendirmesinde bulundu.

- "Artık şaşırmıyoruz"

Bir gazetecinin, "Doğu Akdeniz ile ilgili CHP'nin eleştirileri vardı, Ünal Çeviköz'ün 'Türkiye Doğu Akdeniz'de karaya oturmuştur' ifadelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki sorusu üzerine Çelik, CHP'nin dış politika konusundaki açıklamalarını şaşkınlıkla izlediklerini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda Filistin, Kudüs meselesine ilişkin yaptığı konuşmayı hatırlatan Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, BM'deki konuşmasında Erdoğan'ın Kudüs'e değinmediğini söylediğini aktardı.

"Doğu Akdeniz'de bütün ülkeler var, bir tek Türkiye yok." denildiğine işaret eden Çelik, şöyle devam etti:

"Oradaki sondaj gemilerimizden, deniz kuvvetlerimizin o gemileri koruyan gemilerinden haberi yok. Kıbrıs ziyareti sırasında Savunma Bakanımızın, kuvvet komutanlarımızın, koruma görevi yapan gemilere indiğinden, oradaki varlığımızdan haberi yok. CHP'nin bundan haberi yok. Türkiye orada, hem Türkiye Cumhuriyeti'nin hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin çıkarlarını korumak, hak ve menfaatlerimizi korumak konusunda, diplomasi alanında yapılması gerekeni tam anlamıyla yapmaktadır, askeri varlık gösterme açısından yapılması gerekeni tam olarak yapmaktadır, arama faaliyetleri açısından yapılması gerekeni tam olarak yapmaktadır. Fransa Cumhurbaşkanı bir açıklama yaptı; 'Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki varlığı uluslararası hukuka aykırıdır' dedi. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki varlığı, uluslararası hukukun her maddesine uygundur. Kendilerinin yaptığı sadece Avrupa Birliği içerisinde hukuksuz mahalle dayanışmasıdır. Herkes bunu bilirken, CHP'nin bu şekilde değerlendirme yapması üzücüdür, artık şaşırmıyoruz."

(Bitti)

Gündem Haberleri

Devlet yetiştirdiği 718 genci kamu kurumlarına atadı
Yılbaşı ağacına baltayla saldırdılar
Mühimmat fabrikasında patlama: Çok sayıda ölü ve yaralı var
Ankara Valiliği'nden Ezan Haberlerine Tahkikat
Belediyeye 90 milyon liralık icra şoku