Doğrusu sürpriz oldu.
Hiçbirimiz beklemiyorduk.
**
Başbakan sayın Ahmet Davutoğlu görevi bırakıyor.
‘Hoca’,‘Reis’ten aldığı emaneti başı dik bir şekilde teslim ediyor.
Milletin gönlünde taht kurdu.
Hem Türkiye için hem de Konya için yaptığı hizmetler unutulmayacak.
Davutoğlu, bu Millet tarafından hayırla yad edilecek.
O hep Türkiye’nin, Konya’nın Ahmet hocası olarak kalacak.
O 20 ay gibi kısa sürede ülkesi için hizmet etmiş başarılı Başbakan olarak çoktan tarihe geçti bile…
Türkiye, böyle bir değerden bundan sonra da mutlaka faydalanmalıdır.
***
AK Parti, bir partiden öte, büyük bir değişim daha ötesi bir devrim hareketidir.
Sadece Türkiye’nin değil, Dünyanın beklediği devrim hareketidir.
Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan, tarihin sayfalarına altın harflerle geçmiş büyük bir siyasetçi, büyük bir liderdir.
Bu hareketin de liderdir.
Sayın Davutoğlu’nu o koltuğa getiren herkesin de bildiği gibi sayın Erdoğan’dır.
Görevden alma tasarrufunda bulunan da kendisidir. Öyle uygun görmüştür.
Davutoğlu görev süresini tamamlayamaz mıydı, seçime ya da kongreye kadar devam edemez miydi?
Bunlar haklı olarak tartışılacaktır.
Sonuçta ne Cumhurbaşkanı Erdoğan, ne Başbakan Davutoğlu ne de diğerleri, “la yüs’el” değildir. Onlar da hepimiz gibi beşerdir. Hataları olabilir, olmuştur, bundan sonra da olacaktır…
Ölçü terazisi milletin şaşmaz terazisidir. Değerlendirici, not verici, hakem halktır.
***
Konya boyutuna gelecek olursak;
Davutoğlu, Konya’nın çocuğuydu.
Konya, “Başbakan şehri” olma tadını, hazzını, doğrusu doya doya yaşayamadı.
Bu anlamda kabul edelim ki şehirde bir burukluk var.
Konya, vefalı şehirdir.
Konya, sevdi mi tam sever, sildi mi de tam siler.
Geçmişte Özal’a, Erbakan’a ve son olarak Erdoğan’a vefasını göstermiştir.
Konya, Erdoğan’ı gönülden sevdi, vefasını da hep gösterdi.
Konya, kurulduğu günden AK Parti’ye en çok destek veren il oldu.
Sayın Erdoğan da bu vefayı karşılık bırakmadı.
KOP, YHT gibi büyük projeleri Konya’ya armağan etti.
Bundan sonraki süreçte “Metro” başta olmak üzere Başbakan Davutoğlu’nun imzası olan büyük projelerin sekteye uğratılmadan hayata geçirilmesi, Konya’ya verilen değerin devam ettiğini gösterme ve kalplerdeki burukluğu giderme adına önem taşıyor.
***
Bu süreçte bir de maalesef sisli havayı bekleyenleri, leş kargalarını gördük.
Fitne değirmenine su taşıyanları gördük.
Recep Tayyip Erdoğan’ın arkasına sığınıp Erdoğan’ı, Ahmet Davutoğlu’nun arkasına sığınıp Davutoğlu’nu anlayamayanlar olduğunu, bu davayı algılayamayanlar olduğunu gördük.
17-25 Aralık’ta çil yavrusu gibi sağa sola kaçışıp sinenlerin bugün nasıl ucuz kahramanlık yaptıklarını gördük.
AK Parti ruhuna yakışır vakur ve duruşu sergileyemeyenleri gördük.
***
Sonuçta;
“Reis bizim hoca bizimse” sorun yok.
“Erdoğan liderimiz, Davutoğlu değerimiz”se sorun yok.
“Durmak yok yola devam”sa sorun yok.
“Türkiye büyüyor, güçleniyor”sa sorun yok.
“ Türkiye mazlumların umudu, sömürgeci emperyalistlerin korkulu rüyası olmaya devam ediyor”sa sorun yok.
“Kervan Yürüyor”sa sorun yok.
***
Ama büyük bir sorunumuz var:
Çivisi çıkan Parlementer sistem…
Türkiye, bu sisteme geçeli beri cezasını çekti çekiyor.
Atatürk-İnönü, Bayar-Menderes, Ecevit-Sezer, Özal-Yılmaz, Demirel-Çiller, Erdoğan-Davutoğlu…
Bu sistemle büyük hedeflere koşmak, büyük ülke olmak imkansız.
Türkiye’nin iki başlılıktan, bu ayak bağından kurtulmasının zamanı gelmiştir.
Bence sandık yakındır.
Sistem değişikliği yakındır.