AK Parti'den Bülent Arınç'la ilgili ilk açıklama geldi

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyeliği görevinden ayrılmasına ilişkin, "Kendileri istifalarını sundular, Sayın Cumhurbaşkanımız da bunu kabul ettiler." dedi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulunarak soruları yanıtladı.

Kardeş Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarının 30 yıl sonra özgürlüğüne kavuşmasının sevincini yaşamaya devam ettiklerini belirten Çelik, bundan sonraki süreçte kazanımların korunmasının ve barışın kalıcı hale gelmesinin son derece önemli olduğunu söyledi.

Ateşkes ve ateşkes ile bağlantılı meselelerin gündemlerinde olmaya devam ettiğini ifade eden Çelik, anlaşmaya bağlı olarak 20 Kasım'da Ağdam rayonuna Azerbaycan ordusunun girdiğini, Ermenistan'ın en geç 15 Kasım'a kadar Kelbecer'den ayrılması gerektiğini ancak insani sebeplerle bir gecikmenin söz konusu olduğunu, Azerbaycan'ın da bunu makul bir gerekçe kabul ettiğini anlattı.

Azerbaycan'ın belirleyeceği bir yerde Rusya ile birlikte ortak bir merkez kurularak Türk ordusunun orada barışın kazanımlarının korunması konusunda gözlem gücü olacağını dile getiren Çelik, bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin de gereken yetkiyi verdiğini hatırlatarak, "Azerbaycan'ın tüm topraklarının bağımsızlığa kavuşması konusundaki desteğimizi bir kere daha yineliyoruz." diye konuştu.

Fransa'daki "ayrılıkçı fikirlere karşı mücadeleye" yönelik yasa tasarısına tepki

Çok kaygı duydukları ve yakından takip ettikleri konulardan birinin de Fransa'daki bazı yeni yasal düzenlemeler olduğunu aktaran Çelik, son dönemde söz konusu ülkede yaşanan İslamofobi ve İslam düşmanlığıyla ilgili gelişmelere dikkati çekti.

Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürlerle ilgili öğretmenlerine verdikleri cevaplar nedeniyle "terörist muamelesi" gören ve sabah erken saatlerde evleri polis tarafından basılan 10 yaşındaki 3'ü Türk, biri Mağrip kökenli 4 çocuğun karakola götürülerek sorgulandığını anımsatan Çelik, şöyle devam etti:

"Bu yanlışlıklardan ders çıkaracak, Fransız toplumunun huzurunu bozmaktan kaçınacak, Fransız demokrasisini zedelemekten kaçıracak birtakım yaklaşımlar üretmek yerine maalesef yanlış uygulamaların aynen devam ettiğini görüyoruz. Bir tür bazı terör yasaları vasıtasıyla ırkçılığı, nefret suçlarını daha da kışkırtacak, masum insanları sadece Müslüman kimlikleri veya göçmen oldukları sebebiyle hedef haline getirecek bir yaklaşımın daha fazla ortaya konmuş olduğunu görüyoruz. Zaten 2017'de kabul edilen terörle mücadele yasası Fransa'da son derece tartışmalı bir yasaydı. Onun sonrasında İslam düşmanı, göçmen düşmanı, yabancı düşmanı eylemler daha çok arttı. Özellikle Türk misyonlarına ve vatandaşlarımıza dönük bir takım eylemlere göz yumulmasını şiddetli bir şekilde kınıyoruz ve bunları yakından takip ettiğimizi ifade ediyoruz."

"Avrupa'nın DEAŞ'ı oradaki faşistler"

Fransa'daki etkili yayın organlarının ve akademisyenlerin atılmaya çalışılan bu adımların Fransız demokrasisini zedeleyen adımlar olduğunu konusunda uyarıları olduğunu belirten Çelik, DEAŞ'ın insanlık için en tehlikeli terör örgütlerinden biri olduğunu, DEAŞ'ın Avrupa'daki karşılığının da oradaki faşistler olduğunu belirtti.

"Avrupa'nın DEAŞ"ı olan faşistlerin eylemleriyle, terör örgütü DEAŞ'ın eylemlerinin birbirini beslediğini, düşman gibi görünseler bile aslında ideolojik olarak birbirlerine lojistik sağlayan eylemler olduğu görüşünü ifade eden Çelik, "Dolayısıyla doğru prensiplerle ve doğru yaklaşımlarla bunlarla mücadele edilmesi gerekir. Biz birtakım Müslüman kimlikli kişilerin teröre bulaşmış olmasıyla mücadele edeceğiz diye İslam dini ile mücadeleye dönüşen, Avrupa'daki faşistlerin cesaretlenmesine yol açan adamlardan herkesin kaçınması gerekir." ifadelerini kullandı.

Çelik, Avustralya ordusuna mensup acemi askerlerin "adam öldürmeye alıştırmak" için Afganistan'da masum sivilleri katlettiğinin ortaya çıktığını da anımsatarak, bunu şiddetli bir şekilde kınadıklarını vurguladı.

Operasyonun geldiği noktada daha büyük kaygılara sahip olduklarını anlatan Çelik, bununla ilgili olarak güçlü adımların atılmasını ve gereken soruşturmaların, gereken cezaların verilmesi gerektiğini net bir şekilde ifade ettiklerini söyledi.

"Kovid-19 nedeniyele AK Parti kongrelerine 15 gün ara verildi"

AK Parti Sözcüsü Çelik, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında parti kongrelerine 15 gün ara verildiğini de ifade ederek, daha sonra yeni bir değerlendirme yapacaklarını açıkladı.

Bülent Arınç'ın Cumhurbaşkanlığı YİK üyeliği görevinden ayrılması

Toplantı sonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çelik, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyeliği görevinden ayrılmasına ilişkin, "Kendileri istifalarını sundular, Sayın Cumhurbaşkanımız da bunu kabul ettiler." dedi.

MYK'da bu konunun değerlendirildiğini, Arınç'ın kamuoyunda öne çıkan söz konusu görüş ve yaklaşımlarının kabul edilmediği ve doğru bulunmadığı yönünde MYK'nın mutabakata sahip olduğunu aktaran Çelik, "Belli polemik konuları öne çıktı, o röportajla ilgili olarak. Bununla ilgili değerlendirme yapıldı, bu değerlendirmelere katınılmadığı açık bir şekilde kendilerine ifade edildi. Kendileri istifalarını sundular, Sayın Cumhurbaşkanımız da onu kabul etti." değerlendirmesinde bulundu.

"Kılıçdaroğlu'nun öğretmenleri hedef alan sözleri doğrudan nefret suçuna giriyor"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısında, "Hala iktidarın peşinde giden öğretmen varsa, ben ona öğretmen demem." sözlerinin hatırlatıldığı Çelik, söz konusu yaklaşımın doğrudan nefret suçuna girdiğini söyledi.

Benzer yaklaşımın daha önce hakimler, siyasetçiler ve toplumsal kesimlerle ilgili de dile getirildiğini kaydeden Çelik, öğretmenlerin siyasi tercihlerine göre meşru ya da gayrimeşru gruplar gibi ayrıştırılmasının son derece üzücü olduğunu dile getirdi.

Siyasette hep "kutuplaşma olmasın" görüşünün dile getirildiğini ifade eden Çelik, "Öğretmenlere bu şekilde tehdit savuran birisinin yaptığı kutuplaşmayı radikalleştirmek değildir de nedir? Ya da buna nasıl uygun bir cevap vereceksiniz. Yani ayıp denen birşey var." ifadelerini kullandı.

Öğretmenlerin, Öğretmenler Günü'nde "iktitarı destekliyorsun" diyerek hedef alınmasının son derece yakışıksız olduğunu vurgulayan Çelik, "İnşallah öğretmenlerden özür dilerler." dedi.

"Reformlar konusundaki çalışmalar olgunlaşmak üzere"

Ekonomi ve hukuk alanındaki reformlara ilişkin değerlendirmeleri sorulan Çelik, bu konudaki çalışmaların sürdüğünü bilgisini vererek, şunları kaydetti:

"Biz siyasi parti olarak kendi çalışmalarımızı yapıyoruz. Siyasi heyetlerimiz var, hukukla ilgilenen, ekonomiyle ilgilenen, siyasetin diğer alanlarıyla ilgilenen. Aynı şekilde bakanlıkların da çalışmaları var. Her biri yeterli düzeye olgunlaştığında, yani onlar da olgunlaşmak üzere, Cumhurbaşkanımıza ve Genel Başkanımıza sunularak, o ortam içerisinde tartışılacak ve son kararlar verilecektir. Bu meselede her zaman için yaklaşımımız şu; vatandaşımızın taleplerinin, vatandaşımızın arzularının devlet hayatına daha çok yansıması. Türkiye'nin sahibi vatandaşımızdır. Demokrasi bunun için var, devlet hayatı bunun için var. Görev yapan her kurum ve her kişi meşruiyetini vatandaşımızın verdiği iradeden alıyor. Dolayısıyla o ne kadar çok yansırsa devlet hayatına, devlet o kadar güçlü hale geliyor. Toplumun çeşitli kesimlerinin sorunlarının çözülmesi o kadar hızlı hale geliyor."

AK Parti'nin kuruluşundan bugüne, demokrasinin ve hukukun gelişmesi, devlet hayatının belli grupların ve oligarşik yaklaşımların elindeki bir hayat olmaktan çıkıp vatandaşın taleplerini yansıtan bir devlet mekanizması haline gelmesi konusunda çok önemli reform süreçleri yürüttüklerini ifade eden Çelik, şöyle devam etti:

"Nihayetinde güvenlik vatandaşımızın özgürlüğünü korumak için vardır. Nihayetinde bütün bu tedbirler, bütün bu yaklaşımlar hukuk devletimizi korumak için vardır, demokrasimizi korumak için vardır. Bunlar korunurken aynı zamanda bunların vatandaşın taleplerini, milletimizin taleplerini devlet hayatına yansıtmak konusunda da daha büyük performansa sahip olması daha da derinleşmesine gerekir. Bakış açısı, siyasi bakış açısı budur; vatandaş odaklı devlet anlayışını daha da güçlendirmek, vatandaş odaklı demokrasi anlayışını daha da güçlendirmek. Güdümlü demokrasi ya da vatandaşından kopmuş devlet anlayışı gibi yaklaşımlardan daha uzak duran bir çerçeve içerisinde hareket etmek."

Kovid-19 tedbirleri için vatandaşlara çağrı

Toplantı sonunda vatandaşlara çağrıda bulunan Ömer Çelik, Kovid-19 salgınıyla mücadele sırasında alınan tedbirlere yüksek düzeyde riayet edilmesini istedi.

Maske, mesafe ve temizlik konusunun herkes için hayati bir mesele olduğunu vurgulayan Çelik, "Maalesef rakamlar artıyor, bütün dünyada artıyor. Bundan biz de etkileniyoruz. Zaman zaman maske konusunun fazlasıyla ihmal edildiği yaklaşımlar görüyoruz. Bütün herkese sevdikleriyle daha güzel günlere kavuşmaları için maske, mesafe, temizlik konusunda hassasiyet göstermelerini arz ediyoruz." diye konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri

Fatih Şahin: AK Parti bu ucuz siyasete geçit vermeyecek
SP Genel Başkanı Arıkan: Kimse bizi şucu bucu olmakla suçlamasın
Fahrettin Altun: Dijital Dönüşümde Hakikat Mücadelesini Sürdüreceğiz
Suriyelilerin dönüşü için iki aşamalı plan
Bakan Kurum Konya'dan Seslendi: Azmimiz Dünyaya Örnek Oldu