Üstad Necip Fazıl merhumu çok severdim. Konyada Onu en çok tanıyanlardan, geldiği zaman dizinin dibine oturanlardan biriydim, övünmek gibi olmasın. Vefatıyla bütün dostları, yakınları yani ümmeti Muhammed olarak sarsıldık, bir yiğit adamı kaybetmiştik çünkü. Üstad lafı gediğine koyan bir adamdı. Allah mekanını cennet eylesin, taksiratını affetsin.
Bugünlerde yani her yılın 25-30 Mayıs arası, gençler Üstadı anma programı düzenliyorlar, biz de üşenmezsek gidiyoruz, burada gençlerin coşkusuna imreniyoruz.
Cumartesi akşamı da Üstadımızın dilimizden düşmeyen şiirlerinin bulunduğu Çile isimli kitabından Meram Belediyesinin çocukları bir piyes yapmışlar, ben de afişte gördüm. Bize davetiye göndermedikleri için davetsiz gidebildik, çoluk çömlek. 45 dakika evvelinden gittim ki, temsili Üstadı yakından görebileyim, elinden tutabileyim. Neyse vardık Koneviye, dışarıda kız kızan birikmiş, Ali Sürücünün içerde toplantısı var dediler görevliler, biz de bekledik. Kapı açıldı neden sonra bendeniz çocukları aşağıya namaza gönderdim, sizin yeriniz de benden, ben bakaragolayım dedim.
Daha 5 dakika olmadan her yer tutulmuş, gençlerden de yer veren olmadı. Memleketi burada kurtarmak mümkün olmayacak galiba dedim. Şöyle ön sıralara gideyim bir iki koltuk boş görünüyordu. Bir yer gözüme çarptı, daha oturmadan, bir hatun kişi Beyefendi burası, AK Partili Hanımlar Protokolü, burası hepten bize ayrıldı, siz kalkınız lütfen dedi, kibarca. Amma diyecektim, kibarlıktan vazgeçilir gibi oldu. Nerden bilsin bir Memleket Kurtaran Adamla konuştuğunu teyzanım. Israr etmeyiniz beyefendi dedi, biz de koltuğu kurtaramadık arka tarafa doğru yollandık, yavrulardan birisi sağolsun en arkada oturduğu koltuğu bana lütfetti de öndeki AK Partili Hanımlar Protokolüne uzaktan el salladık. Programa daha yarım saat var, etrafım talebe dolu. Hanım ve çocuklar aşağıya namaza gitti, gelince ben gideceğim ama onu nereye oturtacağız asıl mesele o işte. Derken uyuyakalmışım oturduğum koltukta. Bir rüya görmüşüm ki sormayın!
-Devamı yarın-