AK Parti İl Başkanı Faruk Dügen basının karşısına geçip, “Her mahalleye ve sokağa giderek vatandaşın derdini dinleyeceğiz” derken etrafında 10 tane Konya milletvekili vardı…
Katılan 10 kişiyi (bunlara Top 10 da diyebiliriz) tek tek saymak yerine, olmayanları söyleyivermek daha kolay…
Ahmet Büyyükakkaşlar, Hüsnü Tuna ve Ali Öztürk toplantıda yoktu…
Belki de onlar çoktan sahaya inmişlerdir…
Sadece haber veriyorum; yorumda bulunmuyorum…
(Oysa Ahmet Büyükakkaşlar Bey’in kendi kabuğuna çekildiğini, Ali Öztürk Bey’in Ayşe Türkmenoğlu Hanım ve Hüsnü Tuna Bey kadar etkin olamadığını bir kanaat olarak ortaya koyabilirim.)
Dügen’in açıklamaları arasında dikkat çeken şey Türkiye’de bir muhalefet sıkıntısı bulunduğunu söylemesi…
Belli ki o bir kaliteden bahsediyor ama AK Parti’nin bugüne kadar çektiği sıkıntıların yekûnu CHP’nin -kendine göre sağlam- bir muhalefet olmasından kaynaklanıyor.
Dügen, bu sözleriyle AK Parti’nin alternatifinin bulunmadığını kastediyorsa; AK Parti açısından bundan daha güzel bir şey de olmamalı.
CHP’nin yaptığı muhalefetin ülkeye fayda sağlamadığını söylemek başka, ülkede bir muhalefet sıkıntısı olduğunu söylemek başka…
Bugüne kadar ağabey edasıyla Konya İl Başkanlığını sürdüren Dügen’in milletvekillerini seçim bölgelerine göndererek, “Gidin, halkın sorunlarını dinleyin” işareti, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararın halk nezdinde gördüğü tepkinin tartılmasına da katkı sağlayacak…
***
Dün akşama doğru sahaya inen vekillerimiz gazetemizi ziyaret ettiler…
Gruplara ayrılmışlar…
Bize düşenler de Hasan Angı, Muharrem Candan, Ayşe Türkmenoğlu ve Abdullah Çetinkaya idi. AK Parti İl yönetiminden Bedriye Günaydın Hanım’la birlikte yaptıkları ziyarette Angı ve Candan’ın sohbette baskın olduklarını söylemeliyim.
Ayşe Hanım arada bir söze girerken Abdullah Bey’in ağzını ise bıçak açmadı…
İl Başkanı Faruk Dügen, “vatandaşların sorunlarını dinleyin” demişti vekillerimize ama vekillerimizin de sorunlarını dinleyecek birilerine ihtiyaçları varmış.
Konya milletvekillerinin Ankara’da daha itibarlı olmaları için Konya kamuoyuna büyük görev düştüğünü anlatıyorlar…
Kamuoyuna, en fazla da basına bu yüzden biraz kırgınlar…
***
Milletvekili Candan, Sabah gazetesinin bir muhabiriyle yaşadığı diyalogu anlattı…
Muhabir kız bir Fenerbahçe maçı sonrası vekilimizi arayarak; o günlerde cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Ahmet Necdet Sezer’in de maçı izlediğini, Fenerbahçe’nin maçı bu yüzden kaybettiğini falan söyleyerek topu Candan’a atmış…
Candan bunun üzerine muhabir kıza cumhurbaşkanlığı makamında olan birisi için söylediği sözlerin hiç de uygun olmadığı itirazında bulunmuş.
Cumhurbaşkanlığı makamında oturan bir kişiye her bireyin saygı duyması gerektiğini, sevmenin ayrı saygı duymanın ayrı şeyler olduğunu anlatmış…
Candan’dan Ahmet Necdet Sezer’le ilgili negatif şeyler duymayı uman Sabah muhabiri, böylece ağzının payını almış…
Sonra da Muharrem Bey’den özür dilemiş…
***
Candan’ın bu hikâyeyi anlatması boşuna değil…
Hangi partiden olursa olsun milletvekili kişileri rencide edecek cümlelerin Konya’yı hiçbir zaman büyütmeyeceğini, eleştirilerin yapıcı olması gerektiğini söylüyor…
***
Faruk Dügen Bey’in “Türkiye’de bir muhalefet sıkıntısı var” dediği şeyin farklı bir yansıması da vekillerimizin gazetecilere bakış açısında gizli…
‘İyi’ gazeteci olursanız sevilirsiniz, ‘kötü’ gazeteci olursanız korkarlar.
Ve korku her zaman sevgiye galip gelir!
AK Parti’nin Top 10’una saha çalışmasında başarılar dilerim… Bu çalışmalar esnasında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın selamının gönül kapılarını açacağı muhakkak…
Geriye vekillerimizin ‘iyi’ bir dinleyici olması işi kalıyor…
Bunun için de kendi dertlerini bağırlarına basmaları lazım.