Bir iki gün önce AK Parti İl Kadın Kolları’nın Ankara İl Kadın Kollarının davetlisi olarak başkente gittiğini yazmıştık… Haber AK Parti basın bürosundan servis edilmişti… Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve eşi Nevin Gökçek’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen programa ilginin büyük olduğu falan da yazıyordu haberde…
Henüz Konya’da bizim tanışma bahtiyarlığına eremediğimiz AK Parti Konya İl Kadın Kolları Başkanı Leyla Erdal da, gönderilen haberde bu tür etkinliklere devam edeceklerini, başka illere de ziyaretler gerçekleştireceklerini söylüyordu…
Tabi Memleket gazetesi internette de çok ciddi bir okunurluluğa sahip… www.memleket.com.tr adresi Konya’da en çok ziyaret edilen siteler arasında… Hal böyle olunca, Konya dışında yapılan işlerle ilgili olarak da bilgi dönüşü oluyor…
Ankara’dan, İstanbul’dan hatta Diyarbakır’dan…
İşte İl Kadın Kollarımıza özel bir faaliyetmiş gibi gösterilen bu haberle ilgili olarak da Ankara’da yaşananlarla ilgili bilgi dönüşü oldu.
Bu program bize lanse edildiği gibi AK Parti İl Kadın Kolları’nın bir programı değilmiş. Üstelik ayın 12’sinde gerçekleşmiş. AK Parti’nin kongreleri başlayacağı için 7-8 vilayetin kadın kolları çağrılmış Ankara’ya. İl Kadın Kolları’nın yanı sıra İlçe Kadın Kolları da bulunmuşlar…
Programlar esnasında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de yemeklerden birine katılmış… Yoksa Konya heyetine has bir ‘özellik’ yokmuş yaşanan hadisede…
Uzun süredir sesi çıkmayan İl Kadın Kolları’nı bu vesile ile haberleştirmiş olduk ama işin iç yüzünü de bu şekilde fark ettirdi bazı dostlarımız bize…
AK Parti’nin yapılan genel seçimde aldığı başarı ortada. Konya’dan da ciddi bir destek gördüğü gerçek. Fakat bu gerçekliğin beslenemediğini söylediğimde kimse alınganlık göstermesin…
AK Parti’nin kurulduğu 2002 yılından bu yana Konya’da 5 il başkanı gördük…
İlk il başkanı Hasan Angı şu anda partinin gözde milletvekillerinden…
Angı vekil olunca yerine geçen Ömer Saylık şu anda Meram Beledisi’nde meclis üyesi…
Saylık’ın ardından yapılan kongrede Ali Sürücü partinin başına geçmişti… O da bayrağı Mustafa Çevik’e bırakmıştı.
Çevik’in milletvekili olma hevesi 14. sıradan aday gösterilmesi ile kursağında kaldı…
Şimdi o da Ali Sürücü gibi işinin başına döndü…
Ve partinin şimdiki il başkanı Faruk Dügen, Çevik’ten boşalan koltuğu devralmış oldu…
13 milletvekilli bir ilde partinin il başkanı olmak stresli olsa gerek…
Fakat, Sayın Dügen’de bu stresi göremiyoruz.
Bir kritik yapmamız gerekirse şunun çok doğru olacağını düşünüyorum:
Partide il başkanlığı yapıp şimdi milletvekili olabilmiş tek isim Hasan Angı’dır.
Çünkü Hasan Angı vizyon sahibi bir isimdir… İl Başkanlığı yaptığı dönemde, koltuğuna çekilip genel merkezin yaptıklarını izlememiş, daha henüz kurulan bu partiye düşünsel manada da katkıda bulunmuştur.
Hasan Angı’nın Konya’da tanımadığı basın mensubu yoktur misal… Gider, görüşür… Fikir alır, fikir verir… Böyle bir il başkanının milletvekili olmasından daha doğal ne olabilir?
Ali Sürücü’den koltuğu devralıp sonra da milletvekili adayı olan Sayın Mustafa Çevik’le ilgili Konya basınında kaç tane makale yayımlanmıştır ki…
İşte siyasetin de bir kuralı var…
İl başkanı olabiliyor insan… Fakat il başkanı olmak diğer yerlerde yürümeye yetmiyor…
Şimdi bunu durduk yerde yazıp, durduk yerde birilerinin canını sıkmış olacağım… Oysa niyetim halis…
Sayın Faruk Dügen, belki de gelebileceği en iyi noktadadır.
Sonra bu yalancı dünyada ‘en iyi’ noktada olsan ne olur, olmasan ne; o da ayrı bir şey…
Çok muhabbetin tez ayrılık getireceği doğru…
Fakat hayat muhabbetsiz de çekilmiyor…
Esas sormak istediğim soru şuydu: Ankara’ya davet edildiklerine dair basına bülten geçen AK Partili hanımların başkanı Leyla Erdal, ödül töreninde başörtülü olduğu için Kozan Kaymakamı ve Garnizon Komutanı tarafından kürsüden indirilen lise öğrencisi Tevhide Kütük ve ailesini arayarak kederlerine ortak olmuş mudur?
Ya da bu konu ile ilgili, yakın çevresine bir kaç kelam olsun etmiş midir?
Olmuşsa ve etmişse bunu da bilmek isterim.
Yine zor bir yazı yazdım; çünkü Konya’da AK Parti ile ilgili yazı yazmak kolay değil.
Oysa sevginin doğasında vardır konuşmak; çünkü insanlar konuşarak anlaşır, susarak değil!