Geçen hafta Öğretim Elemanları Sendikası (ÖGESEN) Genel Başkanı Vahdet Özkoçak ve Genel Başkan Vekili Tolga Özençel’i misafir ettim...
Ziyaret anlamlıydı...
Akademisyenlerin haklı maaş zammı beklentilerine dâhil olmuştum...
Allah nasip etti, sürecin sonunda mesleğimle bir kez daha gurur duymama vesile olan bir işin ucundan tutmuş bulundum. Vahdet Özkoçak Bey de Ankara’dan kalkıp, değerli Tolga Özençel’le birlikte yıllardır yürüttükleri bu mücadeleye sağladığımız katkı dolayısıyla bize teşekkür etmeye geldiler. Sağ olsunlar...
***
Her şey, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in sürpriz Konya ziyaretiyle başladı...
AK Parti Konya Milletvekili Prof. Dr. Cem Zorlu ve Ankara’dan bazı öğretim görevlileriyle birlikte Akyokuş’ta değerlendirmelerde bulunuyorduk.
Bakan Faruk Çelik de bazı sendika temsilcileriyle birlikte yanımızda belirdiler.
Milletvekilimiz Cem Bey, Bakan Çelik’i yanımıza davet etti.
Akyokuş’ta Konya milletvekilimiz, akademisyen dostlarımız ve Bakan Çelik’le birlikte yarım saat kadar süren bir görüşmemiz oldu...
***
Milletvekilimiz Cem Bey de dâhil etrafımız akademisyenlerle çevrili olduğu için, Bakan Bey’e akademik zammı sormak -tabiri caizse- vacip oldu...
Bakan Çelik’in açıklamaları 3 Eylül’de gazetemizde ‘Akademisyen maaşlarına 1000 TL ilave’ başlığıyla manşet olduktan sonra Türkiye genelinde de ses getirdi.
Pek çok yaygın haber kanalı da Bakan Çelik’in bize yaptığı açıklamaları haber yaptı...
Ahaber’den Faruk Erdem, aktardığım açıklamaları yetersiz görmüş olmalı ki; inanmadı.
Hatta canlı yayında “Cebinize girmeden inanmayın” diyerek sadece 1 ay önce haber ettiğimiz bu gelişmenin gerisinde kaldı.
***
Bu esnada tanıdım, ÖGESEN Genel Başkanı Vahdet Özkoçak ve arkadaşlarını...
Bazı genç akademisyenler yıllardır beklenti içerisinde oldukları bu konuda aldığım bilgiyi tatmin edici bulmazken, Özkoçak teşekkür etmesini bildi... Televizyon kanallarında Bakan Çelik’in Konya’da bana aktardığı bilgiler tartışıldı. Ve soru Başbakan Ahmet Davutoğlu’na da yine bir canlı yayında soruldu.
***
Zaten kendisi de akademisyen olan ve akademisyenlerle yaptığı toplantıda “başbakan olmasaydım aranızda olurdum” diyerek gönlündeki yeri hissettiren Davutoğlu’nun ilk icraatlarından birisi de, akademisyenlerin maaşlarını düzenlemek oldu.
3 Eylül’de haberini yaptığımız husus, 23 Ekim’de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçti.
***
Bu konuda en büyük pay kuşkusuz ‘genç akademisyenler’ olarak nitelenen Vahdet Özkoçak ve arkadaşlarının. Ayrıca konuyu yakından takip ettiğini bildiğim Konya Milletvekili Cem Zorlu’nun da katkılarını unutulmamalı... Hepsini tebrik ediyorum. Tabi Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da konuya vakıflığını unutmamak lazım... En büyük ‘takdir’ ona... Zaten Sayın Davutoğlu, “Akademisyenlere aslında zam yapılmadı, maaşları muadilleri ile aynı seviyeye getirildi” diyerek, bir hakkın teslimini dile getirdi.
***
Sağ olsunlar akademisyen dostlarımız da mesajlarıyla bizim gönlümüzü alıyorlar. Selman Selim Akyüz, “Abi yeni zam ile sana da yemek var. Senin haberlerin sayesinde demokratik hak mücadelesini kazandık” diyerek, ÖGESEN Başkan Vekili Tolga Özençel de “Sürecin önemli bir katılımcısı oldunuz. Desteğiniz için teşekkür ederiz” diyerek payımıza düşeni verdiler.
***
Tüm akademisyenlere moral olduğunu bildiğim #akademikzam hayırlı olsun. Artık onları, hayatın içinde daha fazla görmek istiyoruz.
Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun işaretiyle:
Öğretim üyeliğinin ya da ilim adamlığının emekliliği yoktur. Emekli olduğunda hayatı biter. Allah vermesin kimseye ama ya da hafızasını kaybettiğinde hayatı biter. Onun için öğretim üyelerimizin eğitim-araştırma dengesini gözetmeleri ve hayatın içinde olmaları önemli.
***
Vahdet Bey, #akademikzam tamam olduğuna göre şimdi bir tagınız da bu olsun: #akademisyenlerhayata.
Ne dersiniz?