Akil insanlarla konuştum…

M. Ali Köseoğlu

Pazar sabahı Sille Kültür Evi’nde ‘görevlendirilen’ akil insanlarla, Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın ev sahipliğinde Konya’nın akil insanları bir araya geldi.

Ben de davete icabet edip, bu tarihi çalışmanın bir sayfasında yer almış oldum.

Bu vesileyle hem görüş beyan ettim, hem de Türkiye’nin enerjisini emen bu hastalığı ortadan kaldırmak için yürütülen çalışmalar kapsamında görevlendirilen ‘akil insanlarla’ konuşarak, düşüncelerine bir parça vakıf oldum.

***

Yeni Şafak yazarı Hilal Kaplan

Taraf yazarı Vahap Coşkun

Star yazarı Beril Dedeoğlu

Özgür Gündem yazarı Celalettin Can ile verimli bir toplantı gerçekleştirdik.

***

Bir kere STK İcra Heyeti Başkanı Latif Selvi, çok yerinde tespitlerle heyetin ufkunu açtı.

Yaşananın ‘Kürt sorunu’ değil ‘Türkiye sorunu’ olduğunu söyledi.

Konya özelinde Orta Anadolu insanının olaya yaklaşımını özetledi ki, atılacak adımlardan yüksek verim elde edilmesinin ipuçlarıydı bunlar…

Bugüne kadar çok önemli pek çok sorunun siyasilerin kuru kavgaları sonucu çözümsüz kaldığını hatırlatarak, sürecin ‘siyaset kavgası’na dönüşmemesi gerektiğini işaret etti.

***

Toplantıda Latif Selvi’nin dışında başka çok önemli isimler de vardı…

-M. Emin Parlaktürk, Halis Nükte, Nazif Karlıer, Yusuf Demirel…

-M. Ali Korkmaz, Gürsoy Bilgin, Mehmet Kanmaz, Ahmet Elden…

-Mustafa Güçlü, Mehmet Emin Botsalı, Adem Seleş, Sami Sorgun, Önder Kutlu…

***  

M. Ali Korkmaz’ın, Yusuf Demirel’in, Mehmet Emin Botsalı’nın, Sami Sorgun’un, M. Emin Parlaktürk’ün, Gürsoy Bilgin’in -ve heyetten her kim fikrini açıklamışsa onun- düşüncelerini, hepsi ama özellikle Hilal Kaplan kayıt altına aldı.

Hilal Kaplan, yaptıkları toplantıların özellikle yaygın basına yansımalarını gülümseyerek okuyor…

“Gazeteciyim ama gazetelerin ‘haber’ için yaptıkları tercihleri doğru bulmadığım oluyor” diyerek tepkisini dile getiriyor.

Bu arada Gürsoy Bilgin’den öğreniyoruz ki; Konya’nın 31 ilçesinde anket taraması yapılmış.

Bizzat kendisi de 4 ilçeyi gezmiş Gürsoy Bey moral veriyor: “Sürece tepki yok, beklenti çok büyük.”

***

Şunu gördüm:

Akil insanlar bir kere yaptıkları işe inanıyorlar…

Bu çok iyi…

Beril Dedeoğlu, bu dönemde en zararlı şeyin ‘niyet okuma’ çabası olacağını söylüyor.

Yani, Türkiye içinde barış isteyen güçlerin bunu neden istedikleri şüphesinin peşine düşmenin hiçbir faydasının olmayacağını vurguluyor…

“Bunu bugün bilemeyiz” diyor.

Şu sözü de benim için çok önemliydi: “Kuşkulu barışçılar çoğunluktaysa hükümet de tereddütlü adımlar atacaktır.”

Şüphesiz.

Başta akil insanlar olmak üzere konuyla ilgili kendini görevli hisseden herkes, mutlak bir inanç içinde olmalı.

Çünkü inanılmayan bir şeyin ötekine aşılanması mümkün değil.

Bizi yeniden kardeşliğe götürecek şeyin de önce ve her yönüyle ‘inanç’ olduğunu düşünüyorum…

Tüm tamtamcılara rağmen böyle düşünüyorum.

Yorum Yap
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.