Akıl, Allah’ın insana verdiği en önemli nimettir. İnsan akıl sayesinde diğer canlılardan ayrılır. Aynı zamanda akıl, değer üretme kabiliyetinin yanında ilahi sorumlulukların da ilk şartıdır.
İslam toplumunun her ferdi, birbirine iyilik ve yardımda bulunacak şekilde akıl bakımından sağlıklı olmak zorundadır. Çünkü toplumun her ferdinin aklı, yalnız o ferde ait değil, kollektif bir akıl anlayışını özünde barındıran biraz da toplumun malıdır. Buna göre ferdin akıl sağlığını istemek ve korumak kamunun da hakkıdır.
Akıl sağlığını ve dengesini yitiren fertler, topluma yük olurlar. Bu duruma düşmemeleri için onların, aklı felâketlere uğratan şeyleri yasaklayıcı hükümlere boyun eğmeleri gerekir. Aynı şekilde akıl ve şuur bozukluğuna uğrayan fertler, toplum içinde başkalarına kötülük ve tecavüz vasıtaları haline gelirler.
Yaşadığımız toplumda trafik kazalarının baş sebebi, nice aile dramlarının baş aktörü, hatta insan hayatına kastetmenin önemli bir unsuru olarak alkol ve uyuşturucu kullanmak gelmektedir. Onun birçok ülke-Rusya, ABD ve Batı - içki satım ve alımı konusunda sınırlamalar getirmişlerdir.
İnsanın sorumlu tutulması ve dinin hedeflerini gerçekleştirmesi bakımından bir istidat olan akıl, olumlu ya da olumsuz etkilere maruz kalabilmektedir. Bu sebeple İslam dini, kamu hayatını büyük bir sıkıntı içine atacak ve kötülük kaynağı haline getirecek uygulamalara karşı aklı korumada eğitim ve yasal açıdan tedbirler almıştır.
Bu sebeple İslam’da, akıl sağlığını ve amaçları doğrultusunda işleyişini bozan içki haram kılınmıştır: “Ey iman edenler! İçki, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir, bunlardan kaçının ki saadete eresiniz. Şeytan şüphesiz içki ve kumar yüzünden aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah’ı anmaktan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçersiniz değil mi?”[1] Bu âyetlerde içki diye tercüme edilen sözcüğün Arap dilindeki adı “hamr”dır. Hamr kavramının temel anlamı “örtmek”tir ve bu kelime kendi semantik delâleti bakımından, insanın akıl yürütme ve düşünme yeteneğini örten ve etkisiz hale getiren her türlü uyuşturucu manasına genel bir anlam örgüsüne sahiptir. Bu kavramın içerisine üzüm, bal, hurma buğday, arpa gibi gıda maddelerinden üretilen sarhoşluk verici içkiler girdiği gibi, esrâr, LSD, eroin ve morfin gibi günümüzde üretilen ve tüketilen katı ve akıcı olan bütün içki ve uyuşturucu maddeler girer. Hepsinin ortak yönü, aklın işleyişini etkisiz hale getirmesidir.
Bu yüzden bir hadis’te: “İçki bütün kötülüklerin anasıdır”[2] buyrulmuştur. O halde beynin biyolojik sağlığını korumak için, aklı işlevsiz hale getiren her türlü sarhoşluk verici içki ve uyuşturucu madde kullanmaktan uzak durmak gerekir. Bu konuda çalışmalar yapan kimselere de yardımcı olunmalıdır.
Ne mutlu akıl sağlığını koruyanlara!..
[1] el-Mâide 5/90-91.
[2] Nesâî, Sünen, “Eşribe” 44.