ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı belirlenen Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, 15 Temmuz'da Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığında görev yapan sanık eski Kurmay Yarbay Olgun Acuce savunma yaptı.
Önceki ifadelerini kabul eden Acuce, 15 Temmuz'da TSK'nın altı ay süren bir kursuna katılmak üzere İstanbul'da bulunduğunu belirtti.
Acuce, 12 Temmuz'da birinci amiri olan eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in askeri hattan arayıp, 15 Temmuz öğlen Ankara'da olmasını emrettiğini, nedenini sorduğunda ise bir cevap alamadığını öne sürerek, 14 Temmuz'da kurs sorumlu başkanına durumu arz ederek izin aldığını anlattı. Ankara'ya gelişini iki arkadaşına da söylediğini belirten Acuce, gelişinin gizli olmadığını savundu.
Acuce, 15 Temmuz'da saat 10.00 uçağı ile Ankara'ya geldiğini ve Sönmezateş'i aradığını, nereye gideceğini sorduğunda Akınca Üssü'ndeki Albay Ahmet Özçetin'i görmesini istediği cevabını aldığını söyledi.
İnsansız Uçaklar Sistemler Şubesine gidip Özçetin'i askeri hattan aradığını ve Sönmezateş'in yönlendirdiğini söylediğini aktaran Acuce, onun da kendisini üsse çağırdığını ifade etti.
Acuce, 14.00 civarı Akıncı'ya gittiğini ve Ahmet Özçetin'i bulduğunu belirterek, "Bana bir yıl önceki PKK'ya karşı icra edilen harekatı da söyleyerek akşam harekat olacağını, 'Gören' uçağını kullanacağını, benim 'Gören' uçağı konusundaki bilgi ve tecrübemden dolayı yardımcı olmak için 20.20 civarı üsse gelmemi istedi ve beni gönderdi." dedi.
Gören uçağının kamera sisteminin değiştiğini hatırladığını ve İnsansız Uçaklar Sistemleri Şubesinde Mustafa binbaşıdan yardım istediğini belirten Acuce, onun da kendisiyle gelmeyi kabul ettiğini bildirdi.
Acuce, Mustafa binbaşı ile Akıncı'ya 20.20 civarı girdiklerini dile getirerek, üsse girdiğinde herhangi bir anormallik olmadığını, SAT, MAK, ÖKK gibi kimsenin bulunmadığını, parola sorulmadığını söyledi.
Ahmet Özetin'in yanına gitmek için karargaha doğru yöneldiğini, 143. Filo olduğunu düşündüğü binaya girmek üzereyken yetiştiğini anlatan Acuce, "Benden ne istiyorsunuz?" diye sorduğunda, 'Gören' ekibinin 141. Filo'da olduğunu ve kendisinin de buraya gitmesini istediğini bildirdi.
Acuce, 141. Filo'da da her şeyin normal olduğunu, ikinci Gören ekibinin gazinoda televizyon seyrettiğini belirterek, onların sistemlerin sertifikasyonu olmadığı için uçmadıklarını ancak 040 numaralı uçağın uçuş hattında olduğunu öğrendiğini ifade etti.
Birinci uçakta da kamera ekibi olmadığını öğrendiğini belirten Acuce, durumu Özçetin'e anlattığını, onun da kamera kullanıp kullanmayacağını sorduğunu dile getirdi. Acuce, önce kamerayı açamayacağını ifade ettiğini ancak birinci ekipteki teknisyenlerin kamerayı açabileceklerini söylemesi üzerine kendisinin de kullanabileceğini Özçetin'e aktardığını kaydetti.
- Koordinatlar Gölbaşı'nı gösteriyormuş
Özçetin'in kendisini, ismini hatırlayamadığı ancak içinde "harekat" kelimesi geçen bir odaya yönlendirdiğini dile getiren Acuce, odaya girdiğinde farklı rütbelerde tanımadığı 2-3 pilot gördüğünü, orada koordinatların, çağrı adı ve telsiz frekanslarının bulunduğu kağıdı alarak çıktığını söyledi.
Odadakilerden birinin Fatih Çavur olduğunu değerlendirdiğini anlatan Acuce, çağrı kodlarının ise "tosun" olduğunu bildirdi.
Acuce, uçak komutanı Teoman Kalmaz'ın uçağa binmeden önce nereye gittiklerini ve görevin ne olduğunu sorması üzerine çağrı kodu, frekans ve koordinatlar dışında bir bilgisi olmadığını söylediğini ifade etti.
Uçağa bindikten sonra seyrüsefer subayının koordinatların Ankara'da olduğunu söylediğini belirten Acuce, "Uçağın tırmanışı sırasında koordinatları kamera sistemine girdik. Kamera sistemi daha hassastır. Koordinatları girince bölgenin Gölbaşı ilçesi olduğunu gördüm ve uçuş ekibine söyledim. Uçuş ekibiyle Gölbaşı'nda ne olduğu konuşuldu. İkinci pilot olabilir, Gölbaşı'nda TSK Özel Kuvvetler Komutanlığı olduğunu söyledi. Ben de benim de bildiğim tek askeri birliğin Özel Kuvvetler Komutanlığı olduğunu söyledim." ifadesini kullandı.
Acuce, kalkış yaptıktan sonra uçağı Yıldız radarının yönlendirdiğini belirterek, "Gören uçağı izinsiz kalkmamıştır, izinsiz ve kontrolsüz uçmamıştır." diye konuştu.
- F16'dan "beklemede kalın" talimatı
Bir süre sonra Yıldız radarının "Total" kodunu kullanan Birleştirilmiş Harekat Merkezi'nin (BHM) talimatıyla Akıncı'ya dönüş talimatı verdiğini dile getiren Acuce, "Gören" uçağı dönüş rotasındayken "Aslan" çağrı adlı F16'dan beklemede kalmalarına yönelik telsiz anonsu geldiğini aktardı.
Acuce, iddianamaye göre "Aslan" kodlu F16'nın başka bir frekanstan filoyla temasa geçip "Total"in talimatıyla üsse dönüş yaptıklarını söylediğini ilettiğini ifade ederek, "Aslan" kodlu adlı uçağın daha sonra harekat komutanının emriyle bölgeden ayrılmamalarına ve üsse dönüşlerine izin verilmediğine yönelik talimatı ilettiğini bildirdi.
Bunun üzerine Yıldız radarıyla 22.59'da temas kurup göreve devam etmelerinin emredildiğini ilettiklerini belirten Acuce, Yıldız'ın sorması üzerine bu talimatın "Aslan" kod adlı uçaktan iletildiğini söylediklerini dile getirdi.
Yıldız'ın bir süre cevap vermemesi üzerine "Total"in frekansını sorduklarını ancak "Negatif" cevabı aldıklarını bildiren Acuce, Akıncı ile Yıldız'ın talimatlarının örtüşmediğini ancak Akıncı'nın talimatının daha net olduğunu, "Total" ile ise görüşülemediğini öne sürdü.
Acuce, BHM ile görüşülebilse "Gören"in erkenden dönüş yapabileceğini, uçuş ekibinin yaşananlardan habersiz olduğunu iddia etti.
Duruşma, sanık Acuce'nin savunmasıyla devam edilmek üzere yarına ertelendi.
AA