Akıncı Üssü davası

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 473 sanığın yargılanmasına devam edildi

 Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 473 sanığın yargılandığı dava, sanık savunmalarıyla sürdürüldü.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, şehit yakınları ve gaziler ile taraf avukatları katıldı.

Sanık eski albay Veysel Kavak'ın çapraz sorgusunun tamamlanmasının ardından, o dönem Hava Kuvvetleri Komutanlığında Plan Prensipler Başkanlığı yapan sanık eski tümgeneral İdris Aksoy savunmasına başladı.

Suç fiili sayılacak bir eylemde bulunmadığını, devlete, millete ihanet etmediğini savunan Aksoy, bu suçlamaların onur kırıcı olduğunu, bombalama eylemlerine katılmadığını, kurşun sıkmadığını, yaşananları önlemek için elinden geleni de yaptığını iddia etti.

Aksoy, darbecilere karşı yapılan hava harekatında da payı olduğunu ileri sürerek, "Üzerime atılı suçlamaların yanlış anlaşılmadan veya olayların yanlış değerlendirilmesinden kaynaklandığın umuyorum. İddia makamının ithamlarını reddediyorum." dedi.

Darbe girişiminin yaşandığı tarihlerde İngiltere'de uluslararası bir havacılık fuarı için görevlendirildiğini anlatan Aksoy, 14 Temmuz'da dönecekken bir firmayla görüşmek üzere dönüşünün 15 Temmuz'a alındığını söyledi.

Aksoy, Türkiye'ye de girişinin 15 Temmuz'da saat 17.44'te gerçekleştiğini ifade ederek Korgeneral Mehmet Şanver'in kızının düğününe yetişemeyeceği gerekçesiyle kızlarının da bulunduğu Erdek'te abisinin yazlığına gitmeye karar verdiğini öne sürdü.

Erdek'e feribotla gitmek üzere 19.00'da bilet aldığını, tümgeneral Serdar Gülbaş'ı arayıp düğüne gelemeyeceğini ve feribotta olduğunu söylediğini, onun da uçuşların kısıtlandığı bilgisini ilettiğini ifade etti. Sonrasında yaptığı aramalarla sadece terörle mücadele kapsamı dışındaki uçuşların durdurulduğunu öğrendiğini anlatan Aksoy, Bandırma'ya 21.30'da ulaştığını, Erdek'e de kendisini almaya gelen ağabeyi ile 22.15'te geçtiğini kaydetti.

Kalkışmayı 22.25'te bir Whatsapp mesajından öğrendiğini iddia eden Aksoy, Eskişehir'deki Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi'nden (BHHM) Recep Ünal ile de görüştüğünü, onun da kontrolsüz uçuşlardan bahsettiğini ve yoğunluğundan dolayı fazla konuşamadığını öne sürdü.

Aksoy, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ı arayıp emirlerini almak istediğini ancak telefonun sürekli meşgul olduğunu ileri sürerek, ardından Korgeneral Hasan Hüseyin Demiraslan'ı arayıp görüştüğünü bildirdi. Aksoy, Demiraslan'ın da bir şeyler bilmediğini, Çiğli'yi gitmekte olduğunu aktardığını kaydetti.

- Bandırma'daki üsse gitmiş

Orgeneral Abidin Ünal'ı bir kez daha aradığını ve telefonun açılmasından sonra Erdek'te olduğunu söyleyip emirlerini sorduğunu bildiren Aksoy, Ünal'ın Hava Kuvvetleri Harekat Merkezi'nin değil, Eskişehir BHHM'nin emirleri doğrultusunda hareket etmesini ve Eskişehir'e gitmesini istediğini ancak konuşurken birisi sanki elinden almışcasına telefonun kapandığını iddia etti.

Aksoy, Korgeneral Nihat Kökmen'i de aradığını ve görüştüğünü ifade ederek, Kökmen'in, Eskişehir'e gitmek üzere yolda olduklarını, kendisine de Bandırma'daki 6. üsse geçmesini ve sabah olunca da Eskişehir'e gelmesini söylediğini ileri sürdü.

Yaptığı telefon görüşmelerinden sonra görebildiği kadarıyla 4, 8 ve 10. üslerin sıkıntılı olduğunu, bunların üs komutanlarını aradığını ancak sadece 10. üs komutanı Bekir Ercan Van ile görüşebildiğini söyleyen Aksoy, Van'a "Uçakların neden uçuyor, çağır" dediğini, onun da uçaklarla temas kuramadığını söylediğini iddia etti.

Emir doğrultusunda Bandırma'daki üsse gitmeden evvel üs komutanı tuğgeneral Rüştü Çelenk'i aradığını, onun da düğün için İstanbul'da bulunduğunu ve ancak sabaha doğru gelebileceğini belirttiğini öne süren Aksoy, Kökmen'in emriyle üsse gideceğini aktardığını, Çelenk'in de harekat başkanını arayıp karşılamasını sağlayacağını söylediğini bildirdi.

Aksoy, Bandırma Üssü'ne 01.40'ta gittiğini ifade ederek, üssün pistlerinin bakımda olduğunu, buradan uçak iniş-kalkışının gerçekleşmeyeceğini söyledi.

Milli Savunma Bakanı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı ve Savunma Sanayi Müsteşarı ile de darbecilere karşı faaliyetlerle ilgili bilgi paylaşımında bulunduğunu ileri süren Aksoy, Bandırma'ya bağlı uçakların Dalaman'daki üste bulunmasından dolayı burayı arayıp darbecilerin uçaklarına karşı hava savunma uçaklarının kaldırılmasını istediğini, telefonda konuştuğu albayın, BHHM'nin emri olmadan uçak kaldırılamayacağını söylediğini iddia etti.

Aksoy, darbe girişiminin koordinasyonuyla alakalı yurt dışına çıktığı iddialarının da doğru olmadığını savunarak, bu çıkışların hiçbirinin görevlendirme harici olmadığını öne sürdü.

Sözde atama listesinde adına yer verilmesinin de bir anlam taşımadığını söyleyen Aksoy, o geceki telefon görüşmelerinin bir bölümünün de sivil makamları bilgilendirmek için yapıldığını iddia etti.

FETÖ/PDY ile bir bağı bulunmadığını ve suçsuz olduğunu ileri süren Aksoy, tahliye talebinde bulundu.

Duruşma, yarına ertelendi.

 

 

Gündem Haberleri

Okulun duvarını çocuklar boyadı
Doğanşehir’de 4.9 Büyüklüğünde Deprem: Çevre İller de Sarsıntıyı Hissetti
İBB Meclisi’ne damga vuran konuşma: Gök kubbeyi başınıza yıkarız
3 renkli taban makinesi AYSAF'ın ilgi odağı oldu
Boğaz’daki kaçak villanın son hali havadan görüntülendi