Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde, Akıncı Üssü'nün Meydan Harekat Komutanı olan Nihat Altuntop, Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davada müşteki olarak dinlendi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen Akıncı Üssü davasının duruşmasında, Hava Kuvvetleri Komutanlığında görevli Albay Nihat Altuntop müşteki olarak beyanda bulundu.
Darbe girişiminin yaşandığı dönemde yarbay rütbesiyle Meydan Harekat Komutanı olarak görev yaptığını belirten Altuntop, 15 Temmuz'da günlük mesainin erken bittiğini söyledi. Meydan Harekat Komutanlığı girişinde personeliyle konuşurken Harekat Komutanı albay Ahmet Özçetin'in geldiğini ve kendisini çağırdığını ifade eden Altuntop, yanında tanımadığı bir yarbay da varken terörle mücadele harekatı uçuşu olabileceğini, hazır olunmasını söylediğini kaydetti.
Altuntop, bunun üzerine önce telefonla sonra da kuleye çıkarak personeline bu faaliyetle ilgili hazır olmalarına yönelik talimat verdiğini, sonra da lojmandaki evine geçtiğini bildirdi.
Bir süre sonra kule nöbetçisinin aradığını ve 20-25 uçağın hazırlandığını bildirdiğini anlatan Altuntop, uçakların fazlalığından geniş kapsamlı bir harekat olacağını düşündüğünü ve personelin artırılmasını istediğini ifade etti.
Altuntop, uçakların kalkış zamanının belli olmadığının da iletildiğini dile getirerek, önce Ahmet Özçetin, ona ulaşamayınca da 141. Filo komutanı yarbay Hakan Karakuş'u aradığına dikkati çekti. Karakuş'un kalkış zamanını bilmediğini bildirdiğini anlatan Altuntop, bu sırada Eskişehir Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi'nden (BHHM) arandığını söyleyen kule nöbetçisinin, uçuşların yasaklandığı emrini ilettiğini kaydetti.
Yasağın kalkması durumunda uçuş olabileceği ve ortaya çıkabilecek sıkıntıları önlemek için üsse gitmeye karar verdiğini belirten Altuntop, üsse giderken Ahmet Özçetin'in arabasını görünce peşinden gittiğini söyledi. Altuntop, yanına gidip uçuş saatini sorduğunu Özçetin'in, evine dönmesini, yasaktan haberdar olduğunu, uçuş saati belli olunca bildireceğini söylediğini aktardı.
Daha detaylı bilgi alma düşüncesiyle üsse saat 20.20 gibi gittiğini vurgulayan Altuntop, nizamiyede bir anormallik olmadığını kaydetti.
Altuntop, 143. Filo önündeki otoparkta durduğunu, burada daha önce olmadığı kadar sivil araç bulunduğuna işaret ederek, sivil bazı kişilerin çantalarıyla içeri girdiğini bildirdi. Bir şeyler öğrenmek için filoya girdiğini dile getiren Altuntop, filo komutanı Mustafa Azimetli'nin koşturarak geçtiğini, içeride kimseden bir şey öğrenemediğini söyledi.
Bilgi alamadığı için sorumluluk bölgesi kuleye gittiğini belirten Altuntop, vardığında kendi personeli haricinde Mustafa Erez'in de orada bulunduğunu kaydetti. Erez'in, Hakan Karakuş tarafından koordinasyon amaçlı gönderildiği söylediğini aktaran Altuntop, uçuşun her an açılacağı düşüncesiyle hazırlıkları sürdürdüklerine işaret etti.
Altuntop, koordine kurulan BHHM'nin, daha önceki talimatının değiştirilerek kalkış bilgilerinin aktarılmasını talep ettiğini söyledi. Değişikliği Ahmet Özçetin'e bildirmek için aradığını, onun da uçuşların başlayacağını söylediğini aktaran Altuntop, şöyle konuştu:
"BHHM'nin aradığını söyledim. Uçuşların yasaklandığı emrini hatırlattım ve emrin değişikliğini söyleyecekken bana o emri verenin tutuklandığını, başka tutuklanmaların olacağını söyledi. Bakkal başçavuşun motor çalıştırma, rule gibi bilgileri istediğini, bu konuda emrini sorduğumda bilgi vermememi emretti. Ben de 'Ne de olsa BHHM uçaklar yerden teker keser kesmez radar vasıtasıyla görecekler.' diye düşündüm. Bir süre sonra üs komuta çevrimi olan 'panter' kanalından Hakan Evrim'in Özçetin'e çağrı yaparak uçakların ivedi kalkmasını istediğini, Ahmet Özçetin'in de uçakların motor çalıştırdığı şeklinde cevap verdiğini duydum."
- "Yurtta sulh diyenleri indirin"
Altuntop, saat 22.00 gibi Ahmet Özçetin'in arayıp birliğe helikopterlerin geleceğini, park yeri ayarlamasını ayrıca gece birlikte kalabileceklerini ve yer planlaması yapmasını istediğini söylediğini bildirdi.
Bir süre sonra uçaklar kalkış yapmak isteyince durumu Ahmet Özçetin'e ilettiğini ifade eden Altuntop, onun da "Süper, harikasınız." diye cevap verdiğini aktardı. Altuntop, şu ifadeleri kullandı:
"Uçaklar kalktıktan kısa bir süre sonra uçuş kontrol amiri Mustafa Erez, Hakan Evrim'i aradığını, meydana inecek helikopterlerin 'yurtta sulh' diyenlerini meydana indirmemizi söyledi. Bu bilgiyi teyit etmek için Ahmet Özçetin'e ulaşmaya çalıştım ancak ulaşamadım. Bu arada şehirde bulunan tanıdıklarım ve annemden, uçakların şehir üzerinde alçaktan uçtuğunu, nedenini merak ettiklerine dair telefonlar aldım. Telefonlar üzerine kapalı olan televizyonu açtırdım. Boğaz Köprüsü'nün kapatıldığına dair haberleri gördüm. Bir ara Özçetin kuleyi aradı. Ona, Hakan Evrim'in emrini teyit maksatlı sordum. Bana cevaben 'yurtta sulh harekatı'nın başladığını, bu harekatı icra ettiklerini, bilginin doğru olduğunu söyledi."
Garip bir şeyler olduğunu hissettiğine ve kuleden indiğine dikkati çeken Altuntop, MİT'te çalışan bir arkadaşını arayıp ne olduğunu sorduğunu ancak onun da yıllık izinde ve araba kullandığını belirterek, konu hakkında bilgisi bulunmadığını ilettiğini ifade etti.
- Helikopterler, kule ile temas kurmadan inmişler
Altuntop, bir süre sonra telsizden bir helikopterin kule karşısında bir yere indiğini, "Esir, tutuklu getirdik, araç gönderin." tarzındaki konuşmaları duyduğunu dile getirerek, helikopter meydana yanaşırken kendileriyle temas etmediğini vurguladı.
Bu sırada kuleye üs personeli olmayan Özcan Murat Doğan'ın geldiğini, uçuş kontrol amiri olarak görevlendirildiğini söylediğini belirten Altuntop, Özçetin'e ulaşamadığını, yüz yüze görüşmek için 141. Filo'ya gittiğini kaydetti. Altuntop, kapıdaki kursiyer teğmene harekat komutanı ile görüşmek istediğini söylemesi üzerine, kursiyer teğmenin içeri giremeyeceğini belirtip silahını göstererek tehdit ettiğini anlattı.
Kuleye dönerken Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamasını arabasının radyosundan duyduğunu ifade eden Altuntop, meydanın bu ihanet girişiminin merkezinde olduğunu anladığına dikkati çekti. Kulede, havadaki uçaklara iniş emri talimatı verdiğini dile getiren Altuntop, Özcan Murat Doğan'ın kıdemli olduğunu söyleyip uçuşların devam edeceğini belirttiğini bildirdi.
Altuntop, Doğan'ın kendisini kuleden çıkartmaya çalıştığını ve uçuşların devam edeceğini söylediğini ancak bunu kabul etmediğini belirterek, kime güvenip kime güvenemeyeceğini bilemediğinden zaman kazanmaya karar verdiğini söyledi.
Personelinin güvenliği için darbe girişiminden dolayı çalışmak istemeyenlere, sadece uçuş emniyetini sağlayacak şekilde faaliyetlerine devam etmeleri emrini verdiğini belirten Altuntop, "Zira kulenin artık bir fonksiyonunun kalmadığını düşünüyorum. Nitekim, gelen helikopterler gibi tüm usullere aykırı şekilde bazı hava araçları bizimle temas etmeden inip kalkıyordu. Bazı F16'lar tüm ışıkları kapalı, bizimle temas kurmadan uçuyorlardı." ifadelerini kullandı.
Altuntop, iddianameden de anladığı kadarıyla uçuşların 141. Filo'dan yönetildiğini, MİT'teki arkadaşını zaman zaman arayıp durumu anlattığını bildirdi.
Uçaksavar Tabur Komutanı Yarbay İbrahim Galin ile görüştüğünü, birliğe girmek istediğini ancak alınmadığını söyleyince darbe girişimine katılmadığına kanaat getirerek onunla hareket ettiğini dile getiren Altuntop, bu girişime engel olmak adına çalıştığını söyledi.
- "Boş boş baktı"
Altuntop, Hakan Karakuş'un da kuleye geldiğini belirterek, onunla da konuştuğunu ancak geçiştirici cevaplar aldığını kaydetti. Ona da darbeye karşı olduğunu söylediğini anlatan Altuntop, konuşmalarına rağmen Karakuş'un boş boş bakıp cevap vermediğini belirtti.
Gece bir ara 143. Filo'ya girmeye çalıştığını ancak oraya da alınmadığını vurgulayan Altuntop, darbe girişimine karşı, kule ve uçakların konuşmalarını kaydetmeye yarayan kayıt cihazının korunmasını sağladığını ve bu cihazın darbecilerin eline geçmediğini, savcıya teslim edildiğini bildirdi.
Yarbay İbrahim Galin ile de zaman zaman konuştuklarını belirten Altuntop, bir ara BHHM'de görevli tuğgeneral Recep Ünal ile görüştüğünü, güvenilir olduğu zannıyla yaptıklarını anlattığını söyledi. Altuntop, Ünal'ın ise fevri davranmamalarını, hayatta kalmaya çalışmalarına yönelik bir şeyler söylediğini dile getirerek, telefonu kapattıktan sonra kuleye çıktığını, 5-10 dakika sonra 2 komando tarafından saat 04.20 gibi derdest edildiğini söyledi.
"Yuva 4" isimli misafirhaneye götürüldüğüne, elleri, ayakları ve gözlerinin bağlandığına işaret eden Altuntop, sabah saatlerinde bombalama seslerini duyunca hain girişimin başarısız olduğunu anladığını vurguladı.
Altuntop, cumartesi saat 16.00 civarı kapının açıldığını, içeri giren kişinin su isteyip istemediğini sorduğunu, kendisinin de yiyecek bir şeyler de talep ettiğini belirtti.
Üsteğmen Hüseyin Aslanbay olduğunu öğrendiği bu kişiyle bir süre konuştuğunu anlatan Altuntop, "Ne için bu işi yaptıklarını bilmediğini ancak yanlış olduğunu söyledi. 'Allah vatana millete zeval vermesin' dediğimde. 'Komutanım, biz de böylesinin iyi olduğunu düşündüğümüz için bunu yaptık.' dedi ve çıktı. Bu durum, darbe girişimine katılan herkesin bilinçli olarak bu hain eyleme katıldığının göstergesidir." diye konuştu.
Altuntop, yaklaşık bir saat sonra da kurtarıldığını söyledi.
Dışarı çıktığında derdest edilmiş komutanları gördüğünü dile getiren Altuntop, "Karargah girişinde bir ara sanık Hakan Evrim'i gördüm. Çok rahat bir hali vardı. Şaşkınlıkla yanına giderek 'Sizi de mi esir aldılar komutanım?' diye sordum. O da cevaben, gayet rahat bir tavırla 'Yok, ben de kitledim. Gözaltına alınmayı bekliyorum' dedi." şeklinde bilgi verdi.
Altuntop, ayrıca darbe girişiminden 1,5 ay kadar önce Ahmet Özçetin'e mesai bittikten sonra misafir olarak gelen ve kendisini Genelkurmay Başkanının baş danışmanı olarak tanıtan albay Orhan Yıkılkan'ı kuleye getirdiğini, Özçetin'in bu albaya birlik hakkında, filo yerleri, misafirhaneler, sığınaklar, nizamiyeler hakkında bilgi verdiğini ve kuleden yerlerini gösterdiğini kaydetti. Altuntop, yaşananlardan sonra arkadaş ziyareti olarak düşündüğü konunun darbe öncesi koordinasyon ve keşif gibi amaçlarla toplanıldığı izlenimi verdiğini bildirdi.
"Tüm hainlerden şikayetçiyim, cezalandırılmalarını istiyorum." diyen Altuntop, davaya katılma talebinde bulundu.