Anadolu’nun adetidir cenaze evine yemek götürüp onların gönlünü almak, ev sahibinin derdine ortak olmak.
Bizde buna uyup bir akşam namazı öncesi toprağımız Akören’e ulaşıp çocuklarımızı, akrabalarımızın cenaze evine indiriyoruz. Onlar yemek hazırlığı yaparken bende caminin yolunu tutuyorum.
1926 Konya İmam Hatip Okulu mezunu Yarbay Hüseyin Vehbi Uysal merhumun yaptırdığı Cami’den içeri adım atıyoruz. İçeride 8 – 10 yaşlarında bir çocuk heyecanla ışıkları yakıp, halı altı ısıtıcıları çalıştırıyor, bir taraftan da gözü saatte. Çok geçmeden mikrofonu açıp ezan okumaya başlarken, kapıdan 17 – 18 yaşlarında bir delikanlı içeri girdi. Ezan okuyan müezzin gamet edeceğinde mihraba yaklaştık. Büyük olan delikanlı buyur amca diyerek bana mihrabı gösterdi.
Bende
-Senin gibi bir delikanlının arkasında namaz kılmaktan şeref duyarım.
Deyince mihraba geçti. Allah kabul etsin namazımızı kıldık.
Tanıştık, meğer çocuklar kardeşmiş. Babası yan tarafta dükkânı olan Arafa Uzunbacak olunca sordum, anneleri de Detseliymiş. Sonrasında da imamlığımızı yapan delikanlıyı kırmadan gönlünü alarak, bir dahaki sefere Peygamber mesleğini yaparken çekinmeden sarık ve cübbe giymesini tavsiye ettim ve camiden sohbet ederek ayrıldık.
Caminin tam karşı köşesinde kahvehanede oyun oynayanları görünce şöyle bir düşünüp, duygulandım ve gururlandım.
Ey Mevlâm bir tarafta kahvehanede oyun oynayan büyükler, öbür tarafta namaz duyarlılığı fazla olmadığını bildiğimiz ailenin iki çocuğundan büyüğü Ahmet İmam, küçüğü Göksel Uzunbacak müezzinlik yaparak namazımızı eda ediyoruz.
Camimizin hocası cenazesi nedeniyle o akşam olmasa da dinimizin direği namazımızı kılmamızda sıkıntı olmuyor. Buda milletimize olan güvenin nişanesi olduğunu biliyor, içimizdeki bir ses, Korkma bu mayadan nice kahramanlar çıkar diyoruz.
1926 Konya İmam Hatip Okulu mezunu 1960 ihtilâlinde zoraki emekli edilen 2500 subaydan biri olan Rahmetli Yarbay Hüseyin Vehbi Uysal’ın annesi adına yaptırdığı camide bu duyguyu yaşamak tatlı ve gurur verici olarak gönlümüze yazılıyor.
Yarbay’ın Camisi’nin geçtiğimiz günlerde bakımını yaptırıp mihrap ve minberini yenilettiren yeğeni Mustafa Uysal’ı da kutluyorum.
Hadimi Hazretlerinin,
<< Kişi odur ki bir eser koya
Eseri olmayanın önünde yeller ese >>
Misali, Eseri olan yıllar geçse de yad edilir, vefat ettiyse Fatihası okunur.