AKP ateşle oynuyor…

yazar-28

İki olay anlatacağım. Biri İngiltere’de, diğeri ülkemizde geçiyor. Neden İngiltere’nin dünyada yer ve rol oynayan bir ülke, bizim de arada ezilmemek için çırpınan konumda olduğumuzu anlayacaksınız.

Hadise, Londra'da yaşanıyor. Gece geç vakitte, aşırı alkolden kaldırımda sızmış bir delikanlı buluyor polisler.Yürü karakola. Adın ne? Euan Blair. Başbakanın oğlu Euan mı? Evet. Başbakana telefon ediliyor. Gelin, çocuğunuzu alın. Başbakan, karakola geliyor tıpış tıpış. Alabiliyor mu çocuğunu? Hemen değil... Önce sorgu. Adınız? Tony Blair. Mesleğiniz? Başbakan. Lütfen çocuğunuza sahip çıkın beyefendi.

Bu hadise de Türkiye’de yaşanıyor. Bir delikanlı, otomobilini park ediyor. Polis geliyor. Ceza yazıyor. Çünkü orada park yasağı var. Delikanlı direniyor. Ceza yazamazsın. Yazarım. Bana yazamazsın. Yazarım. Hır çıkıyor. Yürü karakola. Delikanlı babasını arıyor. Baba, AKP Milletvekili. Karakola geliyor. Özür mü diliyor? Ne özrü. Emniyet Genel Müdürü'nü falan arıyor. Sonra? Milletvekilinin oğlunu karakola götüren 4 polis, mahkemeye verilmeleri için şikâyet ediliyor, haklarında idari inceleme başlatılıyor. Perşembe günü Kanal1’de yayınlanan programda anlatıldığına göre de açığa alınıyorlar. Her ne kadar Emniyet Genel Müdürlüğü sözcüsü bunu yalanladı ise de alt tarafı üç kuruşluk park cezası için oluyor bütün bunlar. Üstelik devletin koymuş olduğu kurallara ve kanuna rağmen. Devlet koyduğu kuralları adam gibi uygulatamazsa, kendini devlet yerine koyan adamlar tabii ki kendi kurallarını işletirler. Ben milletvekillerinin dokunulmazlıklarının babadan oğula geçen bir miras olarak anlaşılmasından da rahatsızım.

Bu manzara yeni TCK ile eli kolu bağlanan polisin giderek ne hale geleceğinin göstergesi. Diyeceksiniz bunlar daha önce de oluyordu. Cevabım evet. Ama onlar öncekilerdi. AKP iktidara öncekiler gibi olmayacağını anlatarak ve söz vererek geldi. Yaptıklarına bakıyorsunuz, iktidar sarhoşlukları hala geçmemiş. Yakında seçimde ayılacaklar. Şimdilik bu sözleri hak ediyorlar.

Yukarıdaki örnek AKP’de giderek yerleşen mantığın bir göstergesi. Devlet ceplerinde ve ona sahip olduklarını sanıyorlar. Akıllarını başlarına alsınlar. Türkiye henüz onların idrak edemediği kadar büyük bir ülke, ceplerine sığmaz. Çünkü bu ülkeyi henüz cebine sığdıracak bir güç oluşmadı.

Gelelim çete olaylarına. Gece yarısı bir eve baskın düzenleniyor. Evdekiler apar topar gözaltına alınıyor. Tuncay Özkan’ın ifade ettiğine göre iki saat sonra dosyalar hazır ve gazetelere servis yapılıyor. Tuncay Özkan haklı olarak programında soruyor. Bu dosyaları hazırlayanlar ve daha savcıya gitmeden soruşturma gizlilik aşamasında iken servis yapılan dosyaları hazırlayanlar hakkında da aynı hızlı işlem yapıldı mı diye. Yapılmadı ise neden? Emniyetin insanı rahatlatan bir açıklaması vardı. Olayın sorumlularını araştırıyoruz. Eğer bu araştırma için bir de komisyon kurarlarsa manzara tamam demektir. Ara ki bulasın. Van savcısının başına gelenlerin en önemli dayanak noktası değil mi idi, gizliliğin ihlali.

Şimdi elde Atabeyler var. Daha yargılanmadan suçlu ilan edilenler. Üstelik ciddi bir sorunla beraber. Bu konu ile ilgili olarak bilgilerine müracaat edilen iki emniyet müdürü de görevlerinden alındı ve tenzili rütbe ile başka görevlere atandılar. (Milliyet 10.06.2006)

Ordu darbe yapacaktı, bunlar da başbakana ve dışişleri bakanına suikast düzenleyenlerdi iddiasına fısıltı gazetelerinde yayanlar hatta pehlivan tefrikasına döndürenler, şimdi ne söyleyecekler? Ben bu haberlerin iktidarı ciddi bir çıkmaza sürüklediğini ve elini kolunu bağladığına inanıyorum. Bu tarz siyaset kimseye fayda sağlamadı. Sağlamaz da.

Devletin iki koruma kuvveti olan asker ve ordu bu tarz işlemlerle karşı karşıya getirilmeye çabalanıyor ve bundan menfaat umuluyorsa bilinmelidir ki bu Haziran sıcağında Bush’tan randevu talebine ret cevabı alındığı gibi, Brüksel dağlarına da kar yağabilir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.