AKP bir dönem daha kalırsa medyada bunlar olur!

Yaşı 80’e yaklaşacak olan Aydın Doğan AKP’nin taarruzlarına pes eder ve medya gurubunu satmaya karar verir.

1) Yaşı 80’e yaklaşacak olan Aydın Doğan AKP’nin taarruzlarına pes eder ve medya gurubunu satmaya karar verir.

2) Alıcı olarak muhtemel isimler, Ülker Gurubu, Cüneyt Zapsu, Cihan Kamer ve Fettah Tamimce’dir ancak bunların içinde en şanslı olan Ülker’dir.

3) Sahibinin el değiştirmesi ile Cumhurbaşkanı Gül’ün önerisi ile Fehmi Koru Hürriyet’e Genel Yayın Müdürü olur.
4) İstifa edecek olan Oktay Ekşi’nin yerine Fehmi kendisi başyazı yazmaya başlar.

5) Yılmaz Özdil, Tufan Türenç, Mehmet Yılmaz, Saygı Öztürk ve Özdemir İnce’nin işine hemen son verilir.
6) Ertuğrul Özkök’e genel yayın danışmanlığı ve yazarlık teklif edilir.

7) Ahmet Hakan ile Yalçın Doğan’a ise devam etmesi istenir.
8) Gazeteye Üniversite kökenlilerden biad misyonlu yeni yazarlar alınır.
9) Milliyet’in satılması ile de Sedat Ergin anında kapıya konur.

10) Genel Yayın Müdürlüğü için okuyucu profilinden hareketle Hasan Cemal ve Taha Akyol’a teklif götürülür ve ikisinden biri ikna edilir.
11) Melih Aşık, Hasan Pulur, Abbas Güçlü ilk gün işten çıkartılır.

12) Fikret Bila da çıkarılacaktır ama acele edilmez.
13) Güneri Cıvaoğlu ve Derya Sazak’dan devam etmeleri istenir.
14) Mümtazer Türköne benzeri bir kaç yandaş isim entelektüel ambalajıyla gazeteye yazar yapılır.

15) Vatan Gazetesi’nde işe büyük operasyonlarla başlanır ve Zafer Mutlu, Tayfun Devecioğlu, Güngör Mengi, Ruhat Mengi, Can Ataklı, Hikmet Bila ve Mustafa Mutlu’nun işine hemen son verilir. Akif Beki ya da Mustafa Karaalioğlu buraya genel yayın müdürü yapılır.

16) Radikal’den İsmet Berkan gönderilir ve yerine Mehmet Metiner getirilir. Gazeteye dinci cenahtan birkaç entellektüel takviyesi yapılır.
17) Posta’dan ise sadece Yazgülü Aldoğan kovulur.

18) AKP tıpkı Aydın Doğan’a güvenmediği gibi Mehmet Emin Karamehmet’e de güvenmez ve Medyası için de operasyon yapar ve Karamehmet medyadan çekilmek zorunda kalır.

19) Kalyon Gurubunu Akşam ve Shov TV operasyonunda patron olarak görebiliriz.
20) Zahit Akman RTÜK’den istifa ettirilip Akşam Gurubuna CEO yapılabilir.
21) İsmail Küçükkaya’nın yayın danışmanı olarak kalması istenebilir.

22) Oray Eğin, Serdar Turgut, Serdar Akinan ve Nagehan Alçı anında kapıya konur.
23) Gazeteye biat medyasından yazarlar alınır ve köşe başlarına oturtulur.
24) Bu aralar kendini güvende hisseden Habertürk Gurubu patronu Turgay Ciner’e de sıra gelecektir; zira onun AKP’lilerce güvenilmez bulunduğu Sabah’ın kendisinden alınması ile sabittir.

25) Ciner’i tasfiye etmek en kolay olanıdır. Devletle enerji dahil türlü işleri olan Ciner’in şartelini indirmek çocuk oyuncağı gibidir. Dahası, geçmişi aralanır ve bir şeyleri piyasaya sürülür.

26) Ciner Gurubunun İslâmi bir guruba verilmesi pardon satılması ihtimaldir.
27) Habertürk’de Fatih Altaylı şeklen muhafaza edilir ama başına bir direktör konur. Altaylı muhtemeldir ki bu duruma isyan eder ve ayrılır.

28) Altaylı ile beraber Yaşar Nuri Öztürk ve Murat Bardakçı da hemen gider
29) Yiğit Bulut’un durumu uyumuna bağlı olacaktır.
30) Cumhuriyet’e dokunmazlar; zira şeklen muhalif bir gazete olsun isterler.

31) Televizyonlarda ise Uğur Dündar’la Ali Kırca anında gönderilecektir. Birand’ın ise kalma şansı var.


YAPMAYIN BE!,,
Meğer, sel askerin işi imiş!

İki gündür yandaş televizyon ve gazetelerde korkunç yayınlar var.. Neymiş efendim sel askerlerin tatbikat amaçlı kullandığı göletin kopması ile olmuşmuş! Görüyorsunuz işi Ergenekonculara bağlıyamadılar ama allem edip kallem edip askere bağladılar... Yahu insaf, nedir bu asker düşmanlığı!.. Hayır ben elbette askerlerin avukatı değilim ama hep yazıyorum bu coğrafyada güçlü ordumuz olmazsa yaşatmazlar bizi. Dolayısı ile askerin yanlışlarını elbette ortaya koyalım ama bu yapılan eleştiri değil tartışmasız düşmanlıktır ve kesin olarak belli bir maksada matuftur... Bereket versin Başbakan Erdoğan bu sefer asker düşmanlarının haddini bildirdi ve ileri sürülen mesnetsiz iddiaları televizyonlardan yalanladı.. Eğer bu olmasaydı hergün yarım saat aynı hikayeyi servis edeceklerdi.

ELE VERİR TALKINI...
Dere ağzında Belediye villaları!
İ stanbul’daki sel için AKP geçmişi suçlarken var olan yapılar onu yalanlıyor. Nerede mi?... Yer: Dragos... Belediyeye ait Kiptaş Şirketi, dere yatağında trilyonluk süper lüks villalar inşa etmiş. Resimleri gazetelerde boy boy yayınlandı.. Sorarım size, bu fotoğraflardan sonra AKP’nin konuşmaya ve suçu ona buna atmaya hakkı olabilir mi? Bırakın normal bir müteahhide ruhsat vermeyi, belediyenin kendisi dere ağzında inşaat yapmış. Böyle bir tabloda Kadir Topbaş’ın özür dilemesi ve hatta istifa etmesi gerekmez mi?.. Gerekir gerekmesine de onlar siyaseti halka hizmet için değil, devleti ve ülkeyi fetih adına yapıyorlar. Bu itibarla görüyorsunuz yüzleri bile kızarmıyor ve suçu ona buna atıyorlar!

İŞTE SİYASETÇİ...
Gürsel Tekin muhalefeti!
Demek ki oluyormuş.. Demek ki bir kişi koca bir orduya meydan okuyabilirmiş!.. Kastettiğim isim Gürsel Tekin Bey’dir.. Gürsel Bey sadece partisinin yani CHP’nin il başkanı ama adeta bir lider ve önder gibi koca Başbakan’a, bakanlara ve İstanbul’un Belediye Başkanına kök söktürüyor ve bütün medya da haliyle ona ilgi gösteriyor. Peki Gürsel Bey bunu nasıl mı başarıyor? İşini iyi yaparak, gündemi iyi takip ederek, dersine iyi çalışarak, halkla kucaklaşarak, bilgi ve belgelere ulaşarak ve karşıtlarını can evinden vurarak... Sayın Tekin sergilediği müthiş performansla bir kişinin siyasette aslında ne anlama geldiğini gözler önüne sermiş oluyor... Bakın AKP dediğiniz koca yapıdan Tayyip Erdoğan’ı çıkarın; geride yüzde 10 bile kalır mı, kalmaz... Dolayısı ile bir kişi deyip geçmemek gerekiyor.. Mecliste onlarca muhalif mebus var ama tamamı bir Gürsel Bey etmiyor.. Neredeler onlar, niçin yaşanan bunca rezilliğe suskunlar?

Sabahattin Önkibar / Yeniçağ