Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Türkiye mitinglerindeki coşkuyu hepimiz görüyoruz…
İktidardaki ve güçlü bir partinin miting programlarıyla muhalefetteki partilerin miting programlarına bakınca zaten durumu müşahede etmiş oluyorsunuz.
Başbakan Erdoğan, hiçbir zaman rehavete kapılmıyor…
Çalışkanlıkta da diğer parti başkanlarına fark atıyor…
Dün Kayseri’de yaptığı konuşma da oldukça etkiliydi. Kayseri’den dostlarımızla görüştük, onların heyecanını paylaştık…
Kayseri’nin silme AK Parti’ye destek vereceğini bir de bu vesileyle söylediler, üzerine basa basa…
Partiler için Konya kadar Kayseri de büyük önem taşıyor…
Burada Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin de önemi büyük tabi…
Bir de Kayseri, cumhurbaşkanı çıkarmış bir şehir…
Kayserililerin AK Parti’ye, Başbakan Erdoğan’a sevgileri gerçekten büyük.
Erdoğan da Kayserilileri seviyor…
Dünkü mitingde Erdoğan’ın şu sözleri çok önemli:
Kayseri’nin bu hızlı gelişmesinde sizlerin bu şehrin yönetimini ehil ellere emanet etmenizin çok ama çok önemli payı var. Sadece büyük düşünebilen liderler ve siyasi kadrolar, şehirleri ve ülkeleri mamur hale getirebilir.
Evet, aynen böyle söyledi Başbakan; “büyük düşünebilen liderler ve siyasi kadrolar, şehirleri ve ülkeleri mamur hale getirebilir.”
Başbakan Erdoğan’ın Kayseri konuşmasını ben alıp Konya’ya uyarladığımda da benzer hislere kapılıyorum…
Çünkü Konya’nın bugünkü düzeye gelmesinde ‘büyük düşünebilen liderlere’ sahip olmasının katkısı çok büyük…
Başbakan mitinglerle Türkiye genelinde heyecan dalgası oluştururken Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek de şehir içindeki sinerjiyi harekete geçirmeye çalışıyor.
Konya Sanayi Odası’nda ve AK Parti Meram teşkilatı tarafından düzenlenen aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmaları dikkatlice dinledim…
KSO’da, Konyalı sanayicilerin öz kaynakla destan yazdıklarını dile getiren Başkan Akyürek, şehirlerin ancak üretim ile var olabileceğine işaret ediyor.
Konya’daki birlik ve beraberliğe dikkat çekerek, Konya’da aynı geleceği planlayan, aynı hassasiyetleri paylaşan insanlar olduğunu vurguluyor.
Bir de Konyalı sanayicinin kendisini fark etmesini sağlayacak zirve cümleler kuruyor. Diyor ki:
Konya olarak artılarımız eksilerimizden çok fazla. Avantajlarımız çok. Çünkü sosyal genetik diye bir olguya inanıyorum. Tarihte bir bölgede güzel bir medeniyet kurulmuş, ciddi bir gelişim sağlanmışsa, sonradan o medeniyet tekrar ortaya çıkıyor. Konya derin bir kültürün mirasçısı. Bunu insanımızın bütünleştirici yapısında görürüz.
Akyürek’in “Şehirler geri kaldığında bir daha çağa yetişemez” sözü de kendi prensiplerini ortaya koyması açısından önemli…
Onun en önemli çabası Konya’yı geride bırakmamak…
Başbakan Erdoğan nasıl ki Kayseri’deki mitingde, ‘büyük düşünceye’ dikkat çekiyorsa Akyürek de Konya’da ‘Konya için nasıl büyük düşünülmesi gerektiğinin haritasını’ çiziyor. “Konya’nın kendine güvenerek en başarılıyı hedeflemesi gerekiyor” diyor.
AK Parti Meram İlçe Teşkilatı’nın aday tanıtım töreninde de Akyürek, KSO’da söylediği şeylerin devamını getirdi.
Konya’nın misyonu ve söyleyecek bir şeyi olan şehirlerden olduğunu belirtip bir de itirafta bulundu. Dedi ki, “Yaptıklarımızı yeterli bulmuyoruz. Konya'nın daha iyi hizmetlere layık olduğunu düşünüyoruz. Konya Türkiye'de bir marka kent haline geldi. Konya’nın adını Avrupa’da duyurduk. Bundan sonraki hedefimiz Konya’yı Avrupa’da marka şehir haline getirmek.”
Akyürek’in bu düşüncelerinin siyaset ötesi bir gerçek olduğu ortada.
Siyaset arenasında kim olursa olsun, Konya markasına katkıda bulunacak düşünceler geliştirmeli, Konya bir kasaba değil…
Kasaba vaatleriyle şehrin yönetimini almak isteyenlerin de Akyürek kadar ciddi olmalarında fayda var.