İSTANBUL (AA) - Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Enis Şekerel, alerjisiz bir dünya için çoğu durumda hastayı rahatlatmak adına ilaç önerilmesinin önem taşıdığını, özellikle alerjik nezlede yaşam kalitesini artırmak için yan etkisi az ve güvenilir olan yeni nesil antihistamin tedavisi oldukça başarılı olduğunu belirtti.
Şekerel, yaptığı açıklamada, nisan ve temmuz aylarında alerjik nezlenin (alerjik rinit) en sık görülen hastalık olduğunu, alerjik nezleyi "atopik dermatit", "astım", "besin alerjisi" ve "kurdeşen"in takip ettiğini, polenler, ev tozu akarları ve hayvanların da alerjik reaksiyona neden olduğunu kaydetti.
Alerjilerin çeşitli ve değişken yakınmalara yol açtığına ve çoğu zaman hiç umulmadık yakınmaların alerji kaynaklı olduğuna işaret eden Şekerel, sıkça görülen alerjik yakınmaların, solunum alerjileri enfeksiyonlarına benzer burun akıntısı, aksırık, kaşıntı, tıkanıklık, öksürük, hırıltı; sindirim sitemi alerjilerinin ishal, kusma, kilo alımında bozulma, kanlı ve mukuslu dışkılama; deri alerjilerinin ise döküntü, kaşıntı, egzama gibi yakınmalara neden olabildiğini anlattı.
Şekerel, alerjenden korunmak için o alerjene özgü önlemler almak gerektiğini belirterek, şu önerileri sıraladı:
"Örnek olarak ev tozu akarları, yün-kuş tüyü olan nemli bölgelerde daha çok bulunmaktadır. Bundan dolayı akar alerjisi olanların evdeki nemi yüzde 40'a indirmeleri, yün ve kuş tüyünü uzaklaştırmaları ve akarların fazlaca bulunduğu çarşaf ve nevresim takımlarını sıkça yıkamaları ve havalandırıp güneşlendirmeleri gerekir. Polen alerjisi olanların ise özellikle polen mevsimi olan ilkbahar, yaz başı ve sonbaharda dış ortamlarda bulunmaktan kaçınmaları, evin polenlerin az olduğu akşamüstü saatlerinde havalandırılması, araçlarda ve evde polen filtreli klima kullanılması gibi tedbirler almasını öneririm. Önlemlerin tümünü uyguladığınızda bile çoğunlukla yakınmaları sıfıra indirmek her zaman mümkün olmayabilir."
Gelişmiş ülkelerde toplumun yüzde 35'inin, az gelişmiş ülkelerde ise toplumun yüzde 10'unun alerjik hastalıkları olduğuna değinen Şekerel, Türkiye'de her 3 kişiden birinin alerjik olduğunu kaydetti.
Şekerel, Van, Manisa, Antalya, Trabzon ve Ankara illerini kapsayan araştırma kapsamında 70 okulu ziyaret ederek 7 bin çocuğun değerlendirildiğini, ilkokul çocuklarında alerjik nezle sıklığının yüzde 23, egzama sıklığının yüzde 8 ve astım benzeri yakınma oranının da yüzde 15 olduğunun görüldüğünü aktardı. Şekerel, farklı bölgelerde farklı tekniklerle yapılan araştırmalarda yetişkinlerin yüzde 25'inde alerjik nezle ve yüzde 5'inde ise astım olduğunun görüldüğünü anlattı.
Alerjik hastalıkların kişinin yaşam kalitesinin yanı sıra dikkat süresini, uykusunu ve günlük performansını da olumsuz etkilediğine dikkati çeken Şekerel, şu bilgileri verdi:
"Özellikle kentsel bölgelerde ve aşırı hijyenik ortamlarda yaşayanların ve antibiyotik kullanımları ile mikrobik hastalıklardan uzak duranların bahar aylarında alerji olma riski artış gösteriyor. Yakınmaların devam ettiği durumlarda bir hekime başvurulması önemli. Aile hekiminden çocuk uzmanına, dermatologdan kulak burun boğaz uzmanına kadar hemen her hekim grubu alerjik hasta görüyor ve tedavi ediyor, ancak sorunları yoğun olan ve çözümlenmeyen bir hasta grubuna ise alerji immünoloji hekimleri üst düzeyde hizmet veriyor. Öncelik her zaman ilaçsız çözüm bulmak, ancak alerjisiz bir dünya için çoğu durumda hastayı rahatlatmak adına ilaç önerilmesi önem taşıyor. Özellikle alerjik nezlede yaşam kalitesini artırmak için yan etkisi az ve güvenilir olan yeni nesil antihistamin tedavisi oldukça başarılı."
AA