Hem darbeci ‘Paralel Yapı’nın avukatlığını yapıyorlardı, hem de “Paralel Yapı’yla işbirliği” yapıyorsunuz deyince kıymeti koparıyorlardı.
Bir yandan dönemin Başkakanının (Şimdi hapiste değil, Cumurbaşkanlığı Sarayı’nda) ses kayıtlarını, tapelerini, montajlanmış ses kayıtlarını TBMM’de grup toplantısında okuyor, dinletiyor, bunu da marifet sanıyor, koltukları kabarıyordu.
Bir milletvekilleri de “CHP seçimde Paralel’le işbirliği yaptı dedi” diye ihraca gönderiyorlardı…
Hemen anladınız demi?
Bizim müzmin muhalefet CHP’den bahsediyorum…
Ve onun Genel Başkanı Kemal Bey’den,
Muharrem İnce’nin “hesap bilmez, matematik bilmez, siyaset bilmez, coğrafya bilmez…” dediği sayın Kemal Kılıçdaroğlu var ya..
“Fuatavni” deşifre edildi.
Bizimkiler devletin ayağını kaydıracağız derken, tuzak kurarken yakayı ele vermişler. Ava giderken avlanmışlar, farkında değiller…
Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlet. Üç beş çapulcunun hakkından gelemeyecek bir devlet değil. Yeter ki bu halk görsün, anlasın, bilsin gerçekleri.
Neyse “fuatavni”, fena fırçalıyor CHP’li vekilleri…
Tehdit falan da ediyor.
Daha da ileri gidiyor, Kemal Bey’e “gerzek” diye hakaret ediyor.
“Senli-benli, “bizli”, “gerzek”li konuşacak kadar muhabbeti ilerletmişler!
İnsan şu yaşananlardan sonra Kemal bey’e “O ku Ke mal bey o ku” diyesi geliyor.
Hani tapeleri dinlettiğin gibi, okuduğun gibi “fuatavni” mesajlarını da grup toplantısında oku, “Gerzek” bölümünü de biplersin. Hatta çerçelevet kürsünün arkasına kocaman astır, sonra bir duvara bir kendine bak ” diyesi geliyor…
Darbe yaparak Türkiye’yi dizayn etmeye çalışan, milletin seçtiği başbakanı devirmeye çalışan siyaset dışı bir yapının, bir çete elemanının, TC’nin ana muhalefet liderine talimat vermeye, emir vermeye kalkması, hakaret etmesi bu ülkenin vatandaşlarının kanına dokunuyor.
Ama bizim asıl kanımıza dokunan…
Bu ülkenin kuruluşunda söz sahibi olduğunu iddia eden Türkiye’nin ana muhalefet partisinin, darbecilere, çetelere, ihanet şebekelerine, bel bağlamasıdır…
Yav… Alışmasına alıştık da…
Yazık… Ülkeye de, Millete de…