Malatya İnönü Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Bağımlılıkla Mücadele Koordinatörlüğü Alkol Bağımlılığı Komisyon Üyesi Doç. Dr. Erman Yıldız, bir programda, alkol bağımlılığı ile mücadele konusunda uyarıda bulunup, "Bir kereden ne olur demememiz lazım. Kişiler kendilerini fark etmeden bağımlı olarak bulabiliyor" dedi.
Doç. Dr. Erman Yıldız, İnönü Üniversitesi Radyo Kampüs'e konuk olarak, alkol bağımlılığı ile mücadeleyi anlattı. Yıldız, bağımlılık ile ilgili bilgi vererek, "Aslında bağımlılık dediğimiz şey, kontrol etme mekanizmasının bozulması ile alakalı bir durum. Bağımlılık çok çeşitli olabiliyor. Bu yasa dışı bir madde de olabilir. Kontrol kaybı da görülebilir. Bir davranış da bağımlılık gösterebilir. Örneğin son zamanlar da sanal paralar. Bunlar da gündeme gelmiş durumda. Yani bu kullanılan nesne ya da maddenin kontrolün kaybedilmesi durumunda bağımlılık oluşabilir diyebiliriz" şeklinde konuştu.
"Bağımlılığın tedavisi zaman alıyor"
Yıldız, madde ve alkol bağımlılığının belirtilerini dile getirirken, "Alkolü azalttığınızda sizi rahatsız edici belirtiler baş gösterir. Bu belirtileri kompanse etmek için yani, telafi etmek için de alkolü bırakamama yoksunluk sendromu baş gösterir. Bunların hepsi alkol bağımlılığın belirtileri arasında. Değişim zaman alıyor. Tıpkı bağımlılığın zaman aldığı gibi bunun tedavisi de zaman alan bir şey. Sabırlı olmak ve doğru iletişim kurma bu işin anahtarı. İletişim, alkol alan insanlarda sık bir problemdir ve ikna etmek zordur. Tedavi için kişinin her şeyden önce istekli olması lazım. Zorla en fazla klinikte tedavisi olur. Asıl sorun, taburcu olduktan sonra sosyal yaşama geri dönünce devam edebilecek mi? Bu nokta da sorunlar baş gösteriyor" ifadelerini kullandı.
Yıldız, "Her şeyden önce hem alkolden hem de bunu hatırlatan şeylerden uzak kalmak önemli. Seminerlerimizi duyurabiliyoruz. Bizi takip edebilirler. Sağlıkta önleme çalışmaları çok önemlidir. Yapılan önleme çalışmalarında özellikle 13-25 yaş arasındaki kitlerin, yetişkinlerin rehberliğine ihtiyaç duyuyor. Bu yüzden yetişkinlerimiz uygun bir rol model olmalı. Yetişkinlerimize, çocuklarımıza mutlaka "hayır" diyebilmeyi öğretmeliyiz. "Hayır" diyebilmek bir erdemdir ve bir kereden ne olur demememiz lazım. Kişiler kendilerini fark etmeden bağımlı olarak bulabiliyor" dedi.