BERLİN (AA) - Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schaefer, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın Gaggenau kentinde yapılacak etkinlikte yapmayı planladığı konuşmanın içeriğinden dolayı iptal kararının alınmadığını, bu kararın güvenlik ve kamu düzeninin korunması düşüncesi ile verildiğini iddia etti.
Bozdağ'ın Almanya'da katılacağı etkinliğin iptal edilmesi konusunda yorum yapamayacaklarını, bu kararın hukuk ve kurallar çerçevesinde alındığı konusunda şüphe duymadıklarını ifade eden Schaefer, yine de konuların birbirleri ile irtibatlandırılmaması ve bu karardan dolayı çok daha derin olan Almanya-Türkiye ilişkilerinin bozulmaması gerektiğini kaydetti.
Türkiye ile olan anlaşmazlıkların medya üzerinden yürütülmesini de eleştiren ve bunun iki ülkenin de çıkarına olamayacağını belirten Schaefer, "Bu nedenle ülkelerimiz arasında iyi ve gelişen ilişkilerin olmasını isteyen herkese çağrımız, bu zor zamanlarda ateşe yağ dökmemeleri. Aksine ortak yönleri ön plana çıkarmalıyız." dedi.
Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin çok daha derin ve geniş çaplı olduğuna işaret eden Schaefer, Türkiye Dışişleri Bakanlığı ile ilişkilerinin de çok iyi ve profesyonelce olduğunu, görüş ayrılıklarının ortaya çıkması durumunda bunları rahatlıkla konuşabildiklerini ve bunu yapmaya da devam edeceklerini söyledi.
Almanya'nın Türkiye Büyükelçisi Martin Erdmann'ın Türkiye Dışişleri Bakanlığına çağrılması sırasında nelerin konuşulduğunun sorulması üzerine de Schaefer, bunun ciddi, ancak dostane bir görüşme olduğunu ve Türk hükumetinin tepkisine karşılık Büyükelçi Erdmann'ın da kendi düşüncelerini Türk tarafına ilettiğini kaydetti.
Türkiye'de tutuklu bulunan gazeteci Deniz Yücel ile gelişmeleri takip ettiklerini belirten Schaefer, tüm bu görüş ayrılıklarından dolayı Türkiye'ye yönelik yaptırımlar düşünüp düşünmedikleri şeklindeki bir soruya karşılık da, "Bize ne önerirsiniz?" diye soruyla karşılık verdi.
Alman askerlerinin İncirlik üssünden çekilebileceği ya da ekonomik yaptırımlar uygulanabileceği şeklinde gazeteciden yanıt alan Schaefer, İncirlik üssündeki Alman askerlerinin sadece Almanya değil, tüm dünya için terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadele ettiğini hatırlatarak, ekonomik yaptırımlar uygulanmasını da hiçbir kabine üyesinin kabul edebileceğini sanmadığını söyledi.
Türkiye'de geçen yıllarda yapılan seçimlerde Almanya'da yaşayan Türk asıllı vatandaşlar için Türkiye başkonsolosluklarında sandıkların konulması uygulamalarından memnun kaldıklarını ve büyük bir sorunla karşılaşmadıklarını da anlatan Schaefer, bu nedenle Türkiye'deki anayasa referandumuyla ilgili hazırlıklar yaptıklarını kaydetti.
Schaefer, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ya da Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed'e de Almanya'da konuşma izni verilip verilemeyeceğinin sorulması üzerine de, Esed'in Almanya'ya gelmesi durumunda bunun zor olacağını, büyük olasılıkla savaş suçları işlediği için tutuklanacağını, diğer devlet başkanlarına konuşma izni verilebileceğini ifade etti.
Alman Hükumet Sözcü Yardımcısı Ulrike Demmer de Bozdağ'a anayasa referandumu ile ilgili Almanya'da toplantı yapma izni verilmemesi konusundaki kararı yorumlayamayacaklarını, bu tür kararların yerel yönetimlerin yetkisinde olduğunu söyledi.
Demokratik ülkelerde düşünce özgürlüğünün yüksek tutulması gerektiğini ifade eden Demmer, "Federal hükümet, Türkiye'de basın ve düşünce özgürlüğünün kısıtlanmasından şikayetçi. Bu kabul edilemez. Ancak bundan eğer orada şikayet ediyorsak kendi ülkemizde, basın ve düşünce, ayrıca toplanma özgürlüğünü de yükseklerde tutmalıyız. Elbette her zaman hukuk ve yasalar çerçevesinde." diye konuştu.
Bir gazetecinin, demokratik ülkelerde demokrasi karşıtı toplantıların yapılmasına da izin verilip verilmemesi gerektiğini sorması üzerine de Demmer, bunun Türkiye'nin bir iç meselesi olduğunu, ancak Almanya Başbakanı Angela Merkel'in de Türkiye ziyareti sırasında kuvvetler ayrımının, düşünce özgürlüğünün ve toplum çeşitliliğinin korunması gerektiğini söylediğini hatırlattı.
Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin önemine de vurgu yapan Demmer, "Almanya ve AB geçen yıllar içinde Türkiye ile sıkı ilişkiler kurdular. Bu ilişkilerin ayakta kalması ve daha da gelişmesi bizim çıkarımıza. Şu sıralar pek kolay olmasa bile. Sadece Almanya'da yaşayan çok sayıdaki Türk asıllı insanlar sebebi ile Almanya ve Türkiye özel olarak işbirliği yapmak durumundalar. Görüş ayrılıkları olsa bile Alman-Türk ilişkilerinin tümünü gözden kaçıramayız. Sorunların da görüşülmesi ve ortak çözümler aranması gerekir." şeklinde konuştu.
AA