Almanya'da ölen Ahmet Ağır'ın ailesi bir senedir adalet arıyor

Almanya'da geçen yıl tedavi edilirken klinikte hayatını kaybeden 30 yaşındaki Türk genci Ahmet Ağır’ın ailesi ve yakınları düzenledikleri protesto eylemiyle yetkilileri olayın aydınlatılması için göreve çağırdı- Baba Faruk Ağır: - "Bize göre olay hala tam

BREMEN (AA) - Almanya’da Bremen-Ost kliniğinin psikiyatri bölümünde tedavi edilirken hayatını kaybeden 30 yaşındaki Türk genci Ahmet Ağır’ın ailesi ve yakınları çocuklarının ölüm yıl dönümünde klinik önüne siyah çelenk bıraktı.

Ahmet Ağır'ın babası Faruk Ağır geçen yıl tedavi edilirken klinikte yaşamını yitiren 30 yaşındaki oğlu Ahmet'in hasta bakıcılar tarafından öldürüldüğü iddiaları bulunduğunu belirterek, yetkilileri olayın aydınlatılması için göreve çağırdı.

Ağır, oğullarının ölümünün şüpheli olduğunu iddia ederek, şunları kaydetti:

''Bize göre olay hala tam olarak aydınlatılmış değil. Bize oğlumun kalp krizi sonucu öldüğü ifade edildi ancak klinikte olan diğer oda arkadaşlarından edindiğimiz bilgilere göre, hasta bakıcılarıyla kahvaltı esnasında yaşadığı bir tartışma sırasında hasta bakıcıların saldırısı sonunda ölmüş olduğunu öğrendik. Oğlum olay esnasında nefes alamıyor ve buna rağmen saldırmaya devam etmişler. Nöbetçi doktora geç haber verilmiş ve 1,5 saat sonra diğer hastaneye yüzü örtülü olarak sevk edilmiş. Orada 3 gün komada yattı diyorlar. Sağ olan birinin yüzü neden örtülsün. Bize de geç haber verildi. Hakikat bizden saklanıyor."

Klinik bahçesine Almanca olarak "Ahmet Ağır unutulmayacaktır" yazılı siyah çelenk bırakan ve dua eden baba, ''50 yıldır Almanya’da yaşayan bir Türk ailesi olarak Alman yasalarına da saygılıyız. Almanya’nın bizlere sahip çıkmasını bekliyoruz. İsteğimiz, başka canların yanmaması için olayın aydınlatılması, suçluların tespit edilip cezalandırılmasıdır.” dedi.

Ölen Ahmet Ağır’ın annesi Safiye Fırat ise hak arama yolunda kimsenin kendilerini engelleyemeyeceğini ve bu yolda bir yıldır mücadelelerini sürdürdüklerini söyledi.

Savcılığın bir yıl önce soruşturma açtığını ancak hala bir sonuç çıkmadığını aktaran anne, bu olayın takipçisi olmaya devam edeceklerini vurguladı.

Safiye Fırat, "Bizim istediğimiz başka evlatların ölmemesi ve insanların doğru dürüst tedavi görmeleridir. Allah'tan ümidimi kesmedim. Hak yerini bulacak, inanıyorum. Oğlumun ölümünden suçlu olanlar cezasız kalmamalı.” diye konuştu.

Hastalara manevi destek vermek üzere kliniğe sık sık gittiğini anlatan Bağımsız Şikayet Bürosundan Jürgen Karwath da “Edindiğim bilgilere göre Ahmet olay esnasında belirtildiği gibi ne kimseyi tehdit etmiş ne de şiddet uygulamış. İçeride yaşanan haksız olayları defalarca mektup yazarak gerekli mercilere duyurma çabası gösteren Ahmet’i böyle susturdular.” ifadesini kullandı.

Kliniğin hastalar üzerinden yüksek kazanç sağladığını belirten Karwath, "20 yıl önce psikiyatri bölümünde 37 hasta varken bu sayı 137’ye yükseldi. Her hasta başına ayda 10 bin 500 avro devletten ödeme alınıyor. Bu nedenle hastaların klinikte kalma süresi uzun tutuluyor.'' diye konuştu.

Klinikte 12 yıldır tedavi gören oğlu bulunduğunu belirten anne Silvia Schlesinger, “Her insan hata yapabilir. Alkol aldığından dolayı oğlumu içeride tutuyorlar. Ayrıca, oradakileri, tüm dünya ile bağlantıları da kesilmiş halde yaşatıyorlar. Bu büyük bir haksızlıktır. Diğer yandan hasta bakıcılar da şiddete meyilliler.” değerlendirmesinde bulundu.


AA

Gündem Haberleri

Niğde'den Dubai çikolatasına farklı yorum
Antika Dükkanını Lağım Suyu Bastı: İSKİ'ye Tepki
Okulun duvarını çocuklar boyadı
Doğanşehir’de 4.9 Büyüklüğünde Deprem: Çevre İller de Sarsıntıyı Hissetti
İBB Meclisi’ne damga vuran konuşma: Gök kubbeyi başınıza yıkarız