ALS hastalığı erkeklerde daha sık görülüyor

Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Büyükgöl: Bu hastalığın en çok 40 ila 70 yaşları arasında ortaya çıktığı görülmüştür“

Medicana Konya Hastanesi Nöroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Büyükgöl, kesin bir tedavisi olmayan ALS hastalığının erkeklerde daha sık görüldüğünü söyledi.

Kısa adı ALS olan amyotrofik lateral skleroz‘un aynı zamanda motor nöron hastalığı olarak da anılan, merkezî sinir sisteminde, omurilik ve beyin sapı adı verilen bölgede motor sinir hücrelerinin kaybı sonucu oluşan ilerleyici bir hastalık olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Büyükgöl, ALS ilk kez 1869 yılında alanında öncü bir nörolog olan Fransız Jean-Martin Charcot tarafından tanımlandı. ALS 100 binde 1 ila 3 kişide görülür. Bu vakaların büyük bir çoğunluğunda, yüzde 90-95'i sporadiktir. ALS vakalarının yaklaşık yüzde 5 ila 10’u genetiktir. Bu hastalığın en çok 40 ila 70 yaşları arasında ortaya çıktığı görülmüştür. Erkeklerde kadınlara göre daha sık görülür. Bulaşıcı bir hastalık değildir“ dedi.

ALS BELİRTİLERİ

Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Büyükgöl hastalığın belirtileri hakkında bilgi vererek şöyle konuştu; "Başlangıç belirtileri her hastada aynı olmaz. Hastalık genellikle özellikle kol ve bacaklarda olmak üzere kas güçsüzlüğüyle başlar. Hastalar kalem tutarken düğme iliklerken yada yürürken tökezlediklerinden bahsederler. Özellikle el ve ayak kaslarında seyirme ve kramplar olur. Kol ve bacakları kullanmamaya bağlı incelmeler ve kaslarda erimeler görülür. Hastalık ilerledikçe konuşma zorlaşır, yutma bozulur ve nefes almada güçlük çekilir. Ama zihinsel fonksiyonlarda ve bellekte bozulma görülmez. ALS‘nin kesin olarak nedenini bulamamakla birlikte bu hastalığa ait çok çeşitli risk faktörleri gösterilmektedir. Tarım ilaçları, civa, kurşun gibi ağır metaller, çevresel toksinler, travma, viral enfeksiyonlar, otoimmünite ALS'ye sebep olabileceği belirtilmektedir. ALS hastalığı ilerleyici bir hastalıktır. Kaslarda güçsüzlük ve erime artıkça hastanın günlük yaşam aktiviteleri kısıtlanır ve bu ilerledikçe yatağa bağımlı hale gelir. Hastalığın önemli dönemi solunum ve yutma kaslarının tutulduğu dönemdir. Günümüzde kesin tedavisi yoktur. Amaç hayat kalitesini arttırmaktır.Her hastada farklı seyir izlemekle birlikte ortalama yaşam süresi 4-6 yıldır. İyi bir bakımla 10 yıl üzerinde yaşayan çok sayıda hasta vardır. ALS ile ilgili ilaç çalışmaları da devam etmektedir.Hastalığın ilerlemesini etkileyen ilk ilaç olan riluzol dür.. İlacın hastalığın ilerlemesini kısmen de olsa yavaşlattığı, hastanın ömrünü uzattığı, hastanın daha uzun süre iş görmesini sağladığı düşünülmektedir.” Haber Merkezi

 

Sağlık Haberleri

Türk Kızılay’dan AIDS iddialarına ilişkin açıklama
Koenzim Q10 Yok Sakatat Tüketin
Karapınar’da Dünya Diyabet Günü etkinliği
Mantarların Sağlık Üzerindeki Mucizevi Etkileri
Egzersiz ne zaman yapılır?