İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anadolu Selçuklu Çağı Mirası kitabına ilişkin, "Kuşlara bile yuva yapan o merhametli ecdadın kemiklerini sızlatmamak için Bosna'da, Filistin'de, Irak'ta, Suriye'de, Türkistan'da ve ecdadın nerede bir emaneti varsa, ona sahip çıkmayı ve orada olmayı sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı himayesinde Konya Selçuklu Belediyesince hazırlanan "Anadolu Selçuklu Çağı Mirası" kitabı, Bahariye Mevlevihanesi'nde, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş'un katıldığı toplantıda tanıtıldı.
Toplantıda, kitabın tanıtımına ilişkin gösterilen belgeselde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görüşlerine de yer verilirken, Erdoğan, kitapta emeği geçenlere teşekkür ederek, şunları kaydetti:
"Ülke ve millet olarak, güçlü ve müreffeh geleceğimizin yolu, kendi tarihimize sahip çıkarak, oradan elde edeceğimiz dersler ışığında hedeflerimize yürümemizden geçiyor. İşte bu sebeple, 'kökü mazide bir ati' şuuruyla hayata geçirilen çalışmaları destekliyor, teşvik ediyoruz. Kuşlara bile yuva yapan o merhametli ecdadın kemiklerini sızlatmamak için Bosna'da, Filistin'de, Irak'ta, Suriye'de, Türkistan'da ve ecdadın nerede bir emaneti varsa, ona sahip çıkmayı ve orada olmayı sürdüreceğiz. Hep söylüyoruz, bizim kimsenin topraklarında gözümüz olmadığı gibi, gönüllerimize sınır çizmeye de hakkımız yoktur. İşte bu anlayışla ecdadımızın mirasına sahip çıkmayı amaçlayan her çabayı önemli görüyorum. Anadolu Çağı Mirası adlı bu eserin de Selçuklu mirasının yaşatılması, tanıtılması ve geleceğe aktarılması konusunda örnek bir çalışma olduğuna inanıyorum."
- "Türkiye toprakları hakikaten başından sonuna, büyük bir kültür hazinesidir"
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, eserin, Türkiye'nin değerlerinin ortaya çıkarılması bakımından önemli bir proje olduğunu ifade ederek, "Türkiye toprakları hakikaten başından sonuna, büyük bir kültür hazinesidir ve her tarafında fevkalade önemli tarihsel birikimlere sahip olduğumuz bir coğrafyadır. Bütün büyük, geçmiş medeniyetlerin ve özellikle İslam medeniyetlerinin şaheserlerinin yer aldığı, ayak izlerinin Anadolu coğrafyasının dört bir tarafına yayılmış olduğu bir ülkedeyiz ve bu ülkenin evlatları, çocukları olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Allah'a şükrediyor, iftihar ediyoruz." diye konuştu.
Bakan Kurtulmuş, son dönemde tarih araştırmalarına gösterilen ilgiyi "sevindirici ve ümit verici" olarak değerlendirerek, şunları kaydetti:
"Ülkeler, milletler, geçmişlerini ne kadar iyi bilirse, geleceğine o kadar iyi hazırlanabilir. Hiçbir ağaç kendi gövdesinin dışında bir yerde gelişmez. Her ağaç kendi gövdesi üzerinde yeniden yükselir, her bahar gelişinde yeniden ayağa kalkar, canlanır ve ileriye doğru büyür. Kollarını, dallarını budasanız bile gövdesinden aldığı güçle yeniden ileriye, gökyüzüne doğru yükselerek dal verir. Bu çerçevede biz gerçekten köklerimize, tarihi olarak geçmişimize bakarak, sadece övünmek değil, oradan ders almak ve oradan aldığımız ilhamla da ileriye doğru hazırlanmak mecburiyetindeyiz. Anadolu topraklarının sahip olduğu bu büyük kültürel miras ve tarihi birikim, herkesin üzerinde hassasiyetle çalışması gereken bir alandır. Üniversitelerimizin, araştırma merkezlerimizin, kültürle ilgili gerek kamu gerek özel kuruluşların, müzelerimizin, her türlü kurum ve kuruluşumuzun, bu topraklar üzerindeki tarihi birikimi ortaya çıkarması bir sorumluluk olduğu gibi, hiç kuşkusuz yerel yönetimlerimizin de önemli sorumluluklarından biridir."
Tarihi birikimin her alanının gün yüzüne çıkarılması gerektiğinin altını çizen Kurtulmuş, "Millet ya da medeniyet varlığımız dediğimiz şey, çok büyük bir birikimdir, parantezdir. Sadece 780 bin kilometrekarelik Anadolu coğrafyasından, bugünkü adıyla söyleyelim, Selçuklular buraya gelirken, arz-ı Rum yani Rumeli diye geldiler. Rumeli başka bir medeniyet. Bizim medeniyetimizin en önemli özelliklerinden birisi, yüzünü sürekli Batı'ya döndürmüş olmasıdır. Batı'ya doğru ilerlemiştir hem Selçuklu hem Osmanlı. Batı'ya doğru ilerledikçe hem gazavat ehlinin bu nezaketine ve neşvesine sonuç sağlayacak imkanlarla karşılaşmış hem de buralarda karşılaştığı farklı medeniyetlerin birikiminden de istifade edebilme ali cenaplığını ve zekasını göstermişlerdir. Selçuklu'nun Anadolu topraklarına getirdiği, bize ait çok önemli hususiyetler olduğu gibi, Rumeli olarak adlandırılan bu topraklardan ve buradaki eski medeniyetlerden aldığı, özümsediği çok sayıda değer vardır." diye konuştu.
- "Eser 2 bin 520 sayfadan oluştu"
Konya Selçuklu Belediye Başkan Vekili Ali Sönmez de Selçukluların bin yıl önce, görkemli ve ihtişamlı kültürleriyle bir medeniyet inşa ettiğini dile getirerek, "Orta Asya steplerinden, Doğu Roma İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul yakınlarına kadar gelen Selçuklular, kültürel değerlerini ve İslam'ın hoşgörüsünü bu topraklara taşıdı. 11. yüzyılda İslam dünyasının en büyük gücü olan Selçuklular, Orta Asya’dan batıya esen kuvvetli bir Bozkır rüzgarı gibi, geniş topraklarda yaklaşık 300 yıl etkisini hissettirdi ve İslam tarihinin en büyük imparatorluklarından biri oldu." ifadelerine yer verdi.
Selçuklu sanatının geniş bir bölge içinde hissedilen etkisinin İslam dünyasında ortak bir dilin oluşmasını sağladığını kaydeden Sönmez, Selçuklu dönemi sanatçılarının eserlerinde mükemmelliği aradığını, bu nedenle günlük yaşamda kullanılan buhurdan, seramik tabak, halı, altın bilezik ya da duvarları süsleyen çini karoları dahi birer sanat eseri haline dönüştürdüğünü söyledi.
Sönmez, "Anadolu Selçuklu Mimari ve Müze Eserleri Envanteri projesi" kapsamında, Anadolu Selçuklu Çağı Mirası eseri, Mimari ve Müze Eserleri olmak üzere Türkçe-İngilizce yayınlanan toplam 5 ciltlik eserin ortaya çıktığını sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Ziya Kenan Bilici, Doç. Dr. Muharrem Çeken, Doktor Öğretim Üyesi Rüstem Bozer'in görev aldığı eserin 2 bin 520 sayfadan oluştuğuna işaret eden Sönmez, görüntü, fotoğraf, tasarım ve yayın aşamasında 17 kişilik ekip çalıştığını aktardı.
AK Parti Konya Milletvekili Hüsnüye Erdoğan, İnsan ve Medeniyet Hareketi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Mehmet Güney ve Kenan Bilici de toplantıda birer konuşma yaptı.
AA