ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesi, Geri Gönderme Merkezindeki şartların iyi olmadığını ve kötü muameleye maruz kaldığını ileri süren sığınmacıya, 15 bin lira tazminat ödenmesine hükmetti.
Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, Rusya Federasyonu vatandaşı olan ve Türkiye'de sığınmacı olarak yaşayan başvurucu, ikamet tezkeresini uzatmak amacıyla gittiği İstanbul Emniyet Müdürlüğünde bir süre bekletildikten sonra alıkonuldu. Başvurucu, daha sonra Kumkapı'daki Geri Gönderme Merkezine götürüldü.
Yaklaşık 18 gün söz konusu merkezde tutulan ve o tarihte hamile olan başvurucu, sürekli ışıkların açık olduğu, aşırı kalabalık olan, sigara içilen ortamda bulunduğunu, ayrıca açık havaya çıkma imkanının ve herhangi bir sosyal faaliyet alanının bulunmadığı yerde tutulduğunu belirtti.
Merkezde temizlik ve yemeklerin yetersiz olduğunu, hamile olmasına rağmen doktor tarafından sadece bir kez muayene edildiğini ifade eden başvurucu, özel durumuna uygun yemek verilmediğini işkence, eziyet ve insan haysiyeti ile bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiğini ileri sürerek, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile işkence, eziyet ve insan haysiyeti ile bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiğine hükmetti. Anayasanın 19. maddesinin 2, 4, 8 ve 9'uncu fıkralarının da ihlal edildiğini belirten Yüksek Mahkeme, başvurucuya 15 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
- Karardan
Bitişik nizam ranzalarının ve dolaplarının bulunduğu kalabalık yatakhanelerde kalan göçmenlere, merkez içinde nispeten rahatlayabilecekleri bir ortamın sunulmadığının ifade edildiği kararda, açık havaya çıkma imkanının Avrupa Konseyi İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) standartlarını taşımaktan uzak olduğuna vurgu yapıldı.
Tutuklu veya mahkum olmayan düzensiz göçmenlerin açık havadan yararlanma koşullarının CPT standartlarının altında olmasının kabul edilebilir bir durum olmadığına dikkat çekilen kararda, şunlar kaydedildi:
"Merkezin, kişi başına üç metrekareden daha az bir yaşam alanına karşılık gelebilecek şekilde aşırı kalabalık olmasının, başlı başına başvurucunun merkezde tutulduğu dönemde maruz bırakıldığı koşulların Anayasanın 17. maddesinde yasaklanan 'insan haysiyetiyle bağdaşmayan' muamele düzeyinin aşılmasına yol açabilecek nitelikte olduğu, merkez içindeki barınma mekanları dışında rahatlamaya imkan sağlayacak ortak kullanım alanlarının yetersiz ve daha da önemlisi sağlanan açık havadan yararlanma imkanının oldukça sınırlı olmasının başvurucunun merkezde sahip olduğu koşulları daha da tahammül edilemez hale getirdiği ve o tarih itibarıyla hamile olan başvurucunun bu koşullar altında 18 gün tutulmasının Anayasanın 17. maddesinin üçüncü fıkrası açısından açık bir ihlal oluşturduğu sonucuna varılmıştır."
AA