Bugün 2014 yılı bitti, yarın 2015 yılı başlayacak,
O zaman her yıl olduğu gibi bu yılda yılbaşı kutlamalarını, herkesin deli gibi yaptığı yılbaşı alışverişlerini, Milli piyango idaresinin marifetlerini yazmalıyım diye düşündüm, ancak yazmak istemedim,
Neden istemedim?
Şimdiye kadar yılbaşı kutlamalarını ve Milli piyangonun marifetlerini yazdıkta ne oldu?. Bugün aynı yılbaşı hazırlıkları devam ederken, Sadece bu yıl tek bir değişiklik oldu, önceki yıllarda devletin oynattığı Kumar”ı, bu yıl özelleştirdik. NET ŞANS-HİTAY ORTAK GİRİŞİM GRUBU oynatacak. O kadar.
Yazmaya gerek var mı?
……
Dört bakanın Yüce Divan’a gönderilip gönderilmemesi konusunda Ak Parti içinde tartışma büyüyor. Tartışma hem büyüyor hem de derinleşerek yaygınlaşıyor.
Onun içinde bugün Yüce Divan”ı yazacağım. Komisyondaki oylamanın 5 Ocak’a ertelenmesi beni böyle bir düşünceye mi itti derseniz, kesinlikle hayır derim. Sadece bildiklerim ve tecrübem beni böyle bir düşünceye itti dersem daha doğru olur.
Parti içinde bir gurup Anayasa Mahkemesi’nin son dönemde bazı kararlarıyla ortaya koyduğu siyasi tutumu yüzünden, bu mahkemeye güvenilemeyeceği dile getiriyor ve arkasından ilave ediyorlar “Biz bakanlarımızı kendi elimizle paralelle omuz omuza yürüyen mahkemenin önüne atmamalıyız” tabi bu düşüncenin tam tersini savunanlarda az değil.
Aslında bu insanlar, yani bakanlarımız yüce divana gitmesin diyen vekiller ne yaptıklarını bilmez bir tutum içerisindeler. Komisyon kurarken, komisyon çalışırken bunlardan hiç bahsetmezken, sonucun tehlikeye doğru ilerlemesi bu insanların düşüncelerinin değişmesine sebep oldu.
Birde dört bakan sıkıştı, bazı gerçeklerde ortaya da çıkınca “Ne yaptıysam başbakanım emretti bende yaptım” diyen bakanlara da güvenmeyen birçok AK partiliyi telaş sardı. Sonrada taktik değiştirdiler koro halinde yukarıda bahsettiğimiz ifadeleri kullanmaya başladılar.
Komisyonun kurulmasına oy verenlerin, burada bazı gerçekleri gördükten sonra bu arkadaşlarımızı “Anayasa Mahkemesi’ne yollayamayız, çünkü mahkeme tarafsız değil” demelerini ben çok garip karşıladım.
Sayın komisyon üyeleri ve AK partili milletvekilleri, Soruşturma Komisyonu kurulsun derken, Yüce divanın Anayasa mahkemesi olduğunu bilmiyorlar mıydı?
Sayın Komisyon üyeleri, Anayasa mahkemesi tarihi boyunca hiçbir zaman tarafsız olmadı ki bunudamı bilmiyordunuz. Şimdi çıkmışınız “Bu mahkeme tarafsız değil, o yüzden ben Anayasa yargısını kabul etmiyorum” diyorsunuz..
Kaldı ki, Türkiye’de Anayasa Mahkemesi tarihi boyunca hiçbir zaman tarafsız olmadı, , Mesela, Necmettin Erbakan’ın kurduğu birçok partiye, ya da Kürt partilerine, arka arkaya kapatma kararları veren bu anayasa mahkemesiydi, ama o gün yargılanan yöneticilerinin hiçbiri, Yüce Divan karşısında savunma yaparken, “biz bu yargılamayı kabul etmiyoruz” demediler.
Birde bugün Cemaatin tamamen kontrolünde olduğu bilinen Yargıtay’da yargılanan Anadolu’dan bir AK partilinin “burası paralelci ben böyle bir yerde yargılanmak istemiyorum” deme imkânı ve lüksü var mı?
Yargının taraf olma ihtimali hep vardır. Ama bir iktidar partisinin bu gerekçeyle, vatandaşlar o taraflı yargıda mağdur olurken, sadece bakanlarını kurtarmaya kalkması hiçbir şekilde meşru görülmeyeceği gibi AK partinin kendi meşruiyetine de gölge düşürecektir.
Sade bir vatandaşımız Adil bir şekilde yargılanmadığını düşündüğü zaman, nasıl Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidiyorsa ve orda hakkını aramanın mücadelesini veriyorsa, sayın bakanlarında Yüce divanda yargılanıp karardan mutlu olmazlarsa, onların yapması gerekenlerde sade vatandaşlarımızla aynı olmalıdır.