Nasıl olduğunu bir türlü anlayamıyorum…
Rüya desem rüya değil…
Yine de bir el tutup, içine düştüğüm bu çukurdan çıkaracak sanıyorum…
Bu kez sesim de yankılanmıyor…
Boğazımda düğümleniyor bütün harfler…
Hani mahallenin bütün çocukları diklenirdi de, “Benim de Allah’ım var” derdim ya anne…
Boğazımdaki düğümü çözüp şimdi yine öyle diyorum:
Benim de Allah’ım var!
***
Nasıl da pır dönerdin etrafımda…
Kocaman adam oldum diye düşünürken, yalvarır gibi öğütler verirdin…
Zihnimde kelebekleşen kelimelerini bir araya toplayıp söz veriyorum şimdi…
Gözüme bakıyormuşsun, benden ‘olur anne’ dememi bekliyormuşsun gibi söz veriyorum…
***
‘Seninle doğru dürüst bir vakit geçiremedik oğlum’ demiştin…
Yanakların ıslanmıştı bu cümleden sonra…
Sanmıştım ki, artakalan tüm vakitleri bundan sonra beraber geçireceğiz…
Sanmıştım ki, dizlerine başımı koyduğumda, parmaklarını saçlarımda dolaştıracaksın yine şefkatle…
Sanmıştım ki, bir su kenarında, bir ağaç gölgesinde seninle uzun sohbetler edeceğiz…
Hiç kimseye söyleyemediğin dertlerini anlatacaksın bana…
Sanmıştım ki, hasta gönlüne şifa bulacağım…
Kalbine atılan neşterle sağlığına kavuşacaksın sanmıştım anne!..
***
“Ben bu ameliyattan çıkamam” diyerek teslim olmuşken sen, ben sensizliği hiç aklıma getirmeden ellerimle sürdüm o odaya…
Kulağına eğilip ‘seni seviyorum’ dediğimde ne kadar geç kaldığımı anladım…
Kalbindeki başka bir diyara gitme telaşına rağmen ‘ben de seni’ diye kıpırdattın dudaklarını…
Kalbin kanarken bile bana hakkını helal ettin ya…
Bir kez daha ‘anne’ oldun…
Yaramazlıklarımı görmezden gelip, bir kez daha su serptin yüreğime…
Ben senin alev alev yanan içine bir damla su veremezken, sen pınarlar bahşettin bana…
***
En son beni getirdin dünyaya…
En son beni emzirdin…
Küçüğüm diye beni bastın en son bağrına…
En son benim mürüvvetimi gördün…
En son benim evimde konakladın…
En son canını ben acıttım şifa umarken…
En son benim gözlerimin içine baktın…
En son bana söyledin sözlerini…
Seni beyazlar içine soktuklarında en son ben baktım yüzüne…
En son öpücüğü ben kondurdum yanaklarına…
60 yıllık dünya hayatının en sonunda…
Seni ben indirdim toprağın bağrına…
***
-anne beni sevdiğin gibi
seni de sevsin melekler
-anne beni sevdiğin gibi
sevemez ki melekler.
NOT: Babamın yoldaşı, benimle birlikte hayattaki üç kardeşin annesiydi… 1 Haziran’da şifa umarak kalp ameliyatına girdi… 5 Haziran’da Allah’ın takdiriyle son nefesini vererek öbür âleme göçtü. Annemiz Raziye Köseoğlu’nun giderken içimize saldığı hüznü bizlerle paylaşan, Fatihalar, Yasinler ve Hatmi Şerifler gönderen tüm dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Allah’ın mağfireti onun ve tüm Müslümanların üzerine olsun…
-Amenna…
İnnalillahiveinnaileyhiraciun.