ADANA (AA) - ÖMER FANSA - Adana'da kemik iliği kanseri tedavisi gören kız kardeşine destek olurken aynı rahatsızlığa yakalanarak 11 yaşında vefat eden Ertuğrul Gazi Duman'ın hayalleri, hasta olmadan önce ısrarı sonucu ailesinin başvurduğu ancak vefatından bir gün sonra hak kazanılan hibeyle oluşturulan ceviz bahçesinde gerçeğe dönüştürülüyor.
Adana'nın Kozan ilçesinde 11 yaşındaki Ertuğrul Gazi Duman'ın kendisinden 3 yaş küçük kardeşi Tuba Duman, 2014 yılında kemik iliği kanseri teşhisiyle tedavi görmeye başladı.
Üç kez ilik nakli yapılan kardeşine devamlı destek veren Ertuğrul da kardeşiyle aynı hastalığa yakalanmaktan kurtulamadı. 17 Haziran 2016'da karne almaya gideceği gün karın ağrısı şikayeti üzerine ailesi tarafından hastaneye götürülen çocuğa kemik iliği kanseri teşhisi konuldu.
Kardeşiyle aynı hastanede tedavi görmeye başlayan Ertuğrul, yapılan tüm tedaviye rağmen 42 gün süren yaşam mücadelesini kaybederek 28 Temmuz 2016'da yaşamını yitirdi.
Ertuğrul'un hasta olmadan önce hayalini kurduğu ceviz bahçesini oluşturmak için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Kırsal Kalkınma Desteklemeleri Genç Çiftçi Projelerinin Desteklenmesi Programı'na başvuran ailesi, evlatlarının vefatından bir gün sonra hibe almaya hak kazandıklarını öğrenince buruk mutluluk yaşadı.
İki çocuklarından birini kaybetmenin üzüntüsünü yaşayan anne Döndü ve baba Servet Duman, oğullarının hatırasını kuracakları ceviz bahçesinde yaşatmaya karar verdi.
Aile, Kozan ilçesine bağlı Henüzçakırı köyünde 15 dönümde 320 fidanla kurulan ceviz bahçesine oluşturdukları "Ertuğrul Gazi Ceviz Hatıra Ormanı"nın tabelasına "O daha on birinde bir fidandı / Annesinin babasının dalıydı / Şimdi orman oldu / Kuşlara yuva / İnsanlara gölge / Evrene oksijen/ Sevenlerine hatırası kaldı." ifadelerini yazdırdı.
Evlat acısı yaşayan aile, kök hücre nakli yapılan kızlarını yaşatmaya çalışırken, Ertuğrul'un hatırası olarak gördükleri ceviz bahçesiyle de avunmaya çalışıyor.
- "Kardeşine çok bağlı bir çocuktu"
Anne Döndü Duman, AA muhabirine, ilk çocuğu olan Ertuğrul'un ardından onun çok istemesi sonucu 2008 yılında kızları Tuba'nın dünyaya geldiğini belirtti.
Ertuğrul'un kardeşi ile vakit geçirmeyi sevdiğini ifade eden Duman, "Kızım 2014'te kansere yakalandı. Ertuğrul buna çok üzüldü. Kardeşine çok bağlı bir çocuktu. Çok etkilendi, sarsıldı. Tuba'nın tüm tedavisi hastanede yatarak olduğu için evde babasıyla yalnız kalmak zorunda kaldı." dedi.
Kardeşi hasta olunca Ertuğrul'un ona devamlı destek verdiğini anlatan Duman, "Ertuğrul, kendi yemeyip kardeşine yedirmeyi seven bir çocuktu. 'Tek o iyileşsin anne, ben yemesem de olur' derdi. O, okula gidip babasıyla evde ders çalışırken ben de hep hastanede kızımla birlikteydim. Eve geldiğimizde dördümüz bir araya gelirdik ve çok mutlu olurduk. Hastaneden çıkışımızda hep bir arada olma umudu olduğu için eve dönüşlerimizde çok sevinirdik." diye konuştu.
- Aile kızlarını yaşatmaya çabalıyor
Duman, hasta kızı Tuba'ya geçen yıl haziran ayında kök hücre naklinin gündeme geldiğini , bu süreçte oğluna tüm yıl boyunca "Haziran ayı gelecek oğlum. Son artık. Haziranda nakil olacak. Bize hayat çok güzel olacak." dediğini ifade etti.
"Ben böyle beklerken, umut ederken, ben hiç bilemezdim ki haziran ayı bana cehennem olacak" diyen acılı anne, " Haziranı beklerken maalesef Ertuğrul'un haziranda karne günü hasta olduğunu öğrendik. Basit bir karın ağrısıyla polikliniğe gittiğimizde 'Bizle ilgili durumu yok. Bizi aşıyor' dediler. Onkolojiye sevk ettiler. Biz tekrar hastaneye Ertuğrul için gittik. Ertuğrul'a çok kısa zamanda 2 saatte kanser olduğunu teşhisi koydular. 17 Haziran'da tanı koyduklarında 2 gün sonra Tuba'ya kök hücre hakli yapılacaktı." şeklinde konuştu.
Kızına ancak Ağustos 2016'da kendi vücudundan kök hücre nakli yapıldığını söyleyen anne Duman, "Şu an tam iyileşti diyebilmek için bir süre hastalığın tekrar ortaya çıkmaması gerekiyor. Kızım halihazırda kontrol altında ama normal yaşamını sürdürüyor. Evde, bahçede gezebiliyor. Ona ağabeyinin öldüğünü söylemedik, halen Ertuğrul'un hastanede tedavi olduğunu zannediyor." dedi.
Duman, Ertuğrul'un başarılı bir çocuk olduğunu, hastalığına teşhis konulduğu gün takdir belgeli karnesini almaya gidemediğini dile getirdi.
Oğlunun hastalığa yakalandığını öğrenince moralini bozmadığını gözyaşlarıyla anlatan Duman, "Anne, olsun, yeneceğim ben bu hastalığı' dedi. Ben çok üzüldüm, çok ağladım. 'Üzülme anne, ben bunu yeneceğim' dedi." ifadesini kullandı.
Duman, oğlunun ağaç dikmeyi sevdiğini, Bakanlığın projesinden haberi olunca kendilerinden başvurmalarını istediğini dile getirerek, şunları söyledi:
"(Biz buna başvuralım. Verecekler bize. Kazanırız) dedi. Biz de oğlumuz hevesini kırmamak için proje kapsamındaki hibeye başvurduk. Hep 'Bahçede ne ekeceğiz ne biçeceğiz, ne yapacağız' derdi. Ertuğrul hastaneye yattığında bu proje açıklandı ama biz yedekte çıktık. Buna rağmen 'Kesinlikle bize verecekler, bak anne gör Allah bize kısmet edecek, devlet bu projeyi bize verecek.' dedi. 28 Temmuz'da oğlum vefat etti. 29 Temmuz'da da bu proje gerçekten bize verildi. Ben onun adına bu ceviz bahçesi oluşturma projesi ve hibe desteğini kabul ettim."
Duman, bahçenin evladının en büyük hatırası olduğunu vurgulayarak, "Tuba ile burada birlikte çalışıyoruz. Allah kısmet ederse her yıl burada bir açılış, şenlik düzenlemeyi düşünüyoruz. İlk yıllarda olan tüm ürünü ben gelen misafirlerime takdim etmek istiyorum ve ileriki yıllarda ürün daha fazla olduğu zaman da bunun da dörtte birini kızıma vereceğim, dörtte birini de Ertuğrul adına Lösemili Çocuklar Vakfına bağışlamak istiyorum." şeklinde konuştu.
AA