Denizli karşısında alınan 5-1’lik galibiyet sonrası kimileri temkinli konuşmuş (Nurullah Sağlam gibi) kimileri ise tabiri caizse uçup kaçmıştı. Temkinli konuşmanın da yükseklerden uçmanın da Türk futbolcusu için hiçbir anlam ifade etmediğini bir kez daha gördük. Konyaspor, Antalya deplasmanında buzlu sahada yaptıklarını yarısını bile ortaya koyamadı. Maç aslında iyi başladı. Antalyaspor atak gibi gözükse de çok kötü olan İlyas’ın çekip çevirmeye çalıştığı orta sahadan Coşkun ve Ali Zitouni’ye aktarılan cılız toplar maçın Konyaspor için kolay geçebileceğinin işaretleriydi. Ama dedik ya hiç biri fayda etmiyor. Rakibin tedirgin olması ve golü bulması neredeyse imkansız futbolu Konyasporlu futbolcuları uyandırmaya yetmedi. İlk yarıda gördüğüm sadece bir pozisyon vardı. O da gol bölgesinde değil, orta sahada görev yapan Mustafa Er’in, Antalyaspon kalecisi Oscar Cordoba’da kalan vuruşuyla gerçekleşti.
Konyaspor, ilk yarıda çok rahat öne geçebileceği maçı kendi eliyle zora soktu. İkinci yarı seyirci uyandı. Konya’dan giden 300 kadar taraftar seslerini duyurdukları dakikalarda faydalı olsalar da bu 7-8 bin Antalyalı’yı ayağa kaldırmaktan öteye geçmedi.
Sanki bu anlattıklarımdan Antalyaspor çok iyiydi sonucunu çıkarmayın. Diyorum ya tedirginlerdi ve onların da pozisyonu yoktu. Ama işte seyircinin ayaklandığı bir bölümde genç futbolcu müthiş bir serbest vuruşla takımını öne geçirdikten sonra maçın bittiği anlaşıldı. Gol olmayacağını biliyorduk ama son dakikaya kadar umutla herkes bekledi. Eder Ceccon, girdi olmadı. Neca etkisiz kaldı. Erman Özgür, sezonun en kötü futbolunu oynadı. Hazır olmayan Batista’yı da Nurullah Sağlam bitirdi. Defansı bir türlü sevemeyen Da Silva ile Batista Konyaspor’un kanatlarının adeta çökmesine neden oldu.
Erman Ergin tercihi ile başlamaksa Sağlam’ın yaptığı bir diğer hataydı. Asıl ilginç ve düşündürücü olan maçın ardından yapılan açıklamalarda ortaya çıktı.
Konyaspor Futbol Şube Sorumlusu Hasan Dağlı, “İyi sonuçlar alan futbolcular maalesef rehavete kapılıyor. Sahada hiçbir varlık gösteremedik” derken, Teknik Direktör Nurullah Sağlam ise “Rehavet falan yok, pozisyonu olmayan bir maçtan rakibimiz galip ayrıldı” demekle yetindi. Aradaki farkı siz yorumlayın.
İşte Türk futbolcusu bu. Puan çıkarması halinde gerçek bir çıkış yakalayacağını bilmesine rağmen rahatlığı tercih ediyor. Çünkü onlar, hala hangi takımda oynadıklarının ve neler yapabileceklerinin farkında değiller.
Antalya deplasmanında alınan bu mağlubiyeti tüm bu hata ve yanlış bakış açılarını değerlendirdiğimizde çok da üzülmemek gerek. Hadi zorlu maçlarda bu takım bu camiayı beklentilerinin üzerinde bir performansla şaşırtsın. Ben şaşıracağımı sanmıyorum. Siz de şaşırmayı beklemeyin. En büyük ispatı da iki maç iyi oynadıktan sonra kırmızı kart gören ve takımına zarar veren, Şampiyonlar Ligi’nde oynadığı söylenen Eren Şen’in futbol zekasıdır.