Arabalar ve sosyal davranışlar üzerine bir deneme…
Aslında araba markalarından pek anlamam. Bundan birkaç yıl öncesine kadar sadece reno ile murat arasındaki farkı bilirdim, birisi uzun diğeri kısa.
Ancak trafiğe çıkmaya başladığım günden bu yana bu araba markalarının yalnızca bir marka olmadığını, bir toplumsal bilinci, bir dünya görüşünü, bir sınıfı da yansıttığını düşünmeye başladım.
Bu nedenle arabaların markalarının çok ama çok önemli olduğuna dair kanaatim her geçen gün daha da artıyor.
Trafiğe çıktığınızda yollardaki arabaların manevralarına, hal ve hareketlerine hiç dikkat ettiniz mi?
Arabaların markalarından tutun da trafikteki aksiyonlarına kadar pek çok şey bize trafiğin de bir sosyal sınıflar arenası olduğunu gösterir.
Mesela Doğan, Şahin, Murat, Doblo, Reno steyşın gibi araçlar bir sınıfı, Audi, Mercedes, BMV, jeep gibi araçlar başka bir sınıfı, Hyundai, Volkswagen, Golf gibi araçlar da başka bir sınıfın ve trafikte bir duruşun resmini bize verirler.
Eğer yanınızdan bir doğan, şahin sınıfından araç geçiyorsa çok mu çok dikkatli olacaksınız. İstisnalar vardır, ama genelde bu sözümü aklınızın bir kenarında tutun.
Doğan, şahin, murat gibi araç sahipleri daha çok kentin varoşlarında yaşarlar, ya da kentin varoşlarından kurtulmuş bir doblo sahibi olmuş, yeni yükselen esnaf sınıfına mensuptur.
Bu araçlar genelde yolda şerit ihlallerini çok severler, tam da çizgiyi ortalarlar, hayatı da ortaladıkları gibi. Her şeye ortasından dalarlar…Muhabbete, karşı cinse vs….
Bu nedenle bu araçları kullanan adamın kaybedecek hiçbir şeyi yokmuş gibi bir hali vardır tarfikte.
Yollar onundur, istediği gibi önünüze kırar, kurallar onun için hiçbir anlam ifade etmez. Erkeğe bir şey olmaz diyenler de onlardan çıkar sık sık.
Ona hiçbir şekilde uyarıda falan bulunmaya da yeltenmeyin, çünkü konuşarak halledeceği pek bir şeyi kalmamıştır hayatta. Çünkü trafikte de bodoslamaya dalar size.
Audi, Mercedes, BMV, jeep kullanıcıları da bu sınıfa yakın bir tavır içindedir trafikte. Onlarda güç zehirlenmesi vardır. Zenginlikleri trafik güzergâhına da yansır. Parasıyla değil mi kardeşim havasında seyrederler trafikte. Nobrandırlar. Onlar da yolun tamamını kendilerine aitmiş gibi kullanırlar. Bu tarz arabaların da yanınıza yaklaştığında dikkatli olun.
Hyundai, Volkswagen, Golf gibi araçlar yanınıza yaklaştıysa korkacak bir şey yoktur. Bunlar genelde memur tayfasındandır. Polisle, karakolla işleri olmaz korkarlar.
Arabalarına gelebilecek en küçük zarar onların bir aylık maaşına neden olacağı için son derece temkinli hareket ederler.
Mümkün olduğunca kurallara uymaya çalışırlar, hayatlarında risklere yer olmadığı, sürekli sınavlarla, dereceyle kadroyla yükseldikleri için öyle agresif tavırlar içine girmezler mevzuaat hazretlerine nasıl uyarlarsa trafik kurallarına da öyle uyarlar.
Vesselam, bu araba modellerinin kullanıcıları hayatta nasıl yaşıyorlarsa trafikte de öyle seyrediyorlar…