ANKARA (AA) - Gençlerbirliği'nde istifa eden yöneticiler, kırmızı-siyahlı kulübü olağanüstü genel kurula götürecek imza sayısına ulaşıldığını duyurdu.
İstifa eden yöneticiler Hakan Kaynar, Arda Çakmak, Sinan Gürsoy ve Hıfzı Kuruşa imzasıyla yapılan yazılı açıklamada "Mazisi şan ve şerefle dolu kulübümüz, 94 yıllık tarihi boyunca Orhan Şeref Apak, Hasan Polat, Halim Çorbalı, Kemal Kaya, İlhan Cavcav ve Hasan Şengel gibi sadece Gençlerbirliği’ne değil Türk futboluna yön veren seçkin insanlar tarafından birlik ve de beraberlikle yönetilmiştir." denildi.
İlhan Cavcav'ın, 1977 yılında Gençlerbirliği’ne başkan olduğunda kulüp dergisine "Birçok kulüplerin içinde bulunduğu durum gibi Gençlerbirliği’ni de bir patron kulübü havasından çıkartıp tabana indirebilirsek ihtiyaç duyduğumuz başarılara ulaşabiliriz." dediği belirtilen açıklamaya şöyle devam edildi:
"Öyle ki kırk yıl boyunca olmadıysa Gençlerbirliği onun sayesinde 'patron kulübü' olmamış, ne birine ne bir kuruma yirmi kuruş dahi borçlu kalmıştır. Onursal başkanımız uzun yıllar bu kutlu görevini; Atilla Aytek, Ayhan Sümer, Ekrem Üstündağ, Oktay Arıca, Öner Aktürk, Remzi Çakmak, Tarık Artukmaç, Yaşar Durak, Yavuz Yalçınkaya, Zeki Ünaldı gibi camiamızın sayısız seçkin üyeleriyle beraber sürdürmüştür. Gençlerbirliği bugün 30 yıldır Süper Lig’de mücadele eden en istikrarlı beş kulüpten biriyse, bu başarı şüphesiz birlik ama beraberlikle sağlanmıştır."
- "Hicap duyuyoruz"
Futbol takımının aldığı sonuçlar nedeniyle istifa edilmediği vurgulanan açıklamada "Gençlerbirliği, liyakatı yetersiz ve amaçları şüpheli bir kaç kişiye teslim edilmiş tek bir akılla yönetilemez. Buna itiraz ediyoruz." ifadesi kullanıldı.
Gençlerbirliği'nin, altyapı başarısından ve ekonomik disiplininden uzaklaştığı iddia edilen açıklamada, "Bu gerçeği söylüyoruz. Onursal başkanımız İlhan Cavcav’ın ismini taşıyan sezonda bırakın küme düşmek, camiaya endişesini bile yaşatmak açık bir başarısızlıktır. Bundan hicap duyuyoruz. Mesele düşmek, kalmak değildir. Mesele, Gençlerbirliği’ni kişilere, ailelere veya başka kurumlara muhtaç bırakmamaktır. Armanın bağımsızlığını istiyoruz." değerlendirmesi yapıldı.
- "Seçimli genel kurul isteğimizi mayısa kadar erteliyoruz"
Açıklamada, "Başkan ve yönetim kurulunu, kulüp tüzüğüne dayanarak olağanüstü genel kurula davet edecek sayıda üye imzasına ulaşmış bulunuyoruz." denilerek, şunlar kaydedildi:
"Bu sürede kulüpten basına yansıyan demeçleri ve Ankara kahvehanelerinde yeni üye arayan bazı yönetim kurulu üyelerinin davranışlarını değerlendirdiğimizde, şu an yapılacak bir kongrenin Gençlerbirliği kulüp kültürüne yakışır bir centilmenlikle toplanamayacağı açıktır. Bizler, kulüp üyelerimizin imzalarıyla ortaya koydukları ortak iradenin mahkeme koridorlarında zayıflatılmasına alet olmayacağız. Alınan ilk galibiyetin zafer sarhoşluğunda, önce mücadelenin kahramanlarını tebrik etmek yerine mesaj kaygısı taşıyanlar, kaybedilen her maçtan sonra bir günah keçisi aradıklarında, bizi orada bulamayacaklar. Genel kuruldan genel kurula selam verilen üyelerimizi ancak istifalarımızdan sonra arayıp hatır soran bir yönetim anlayışının ilerleyen süreçte imzacı üyelerimizi düşmanlaştıracağının da farkındayız. İmza vererek bizi destekleyen üyelerimizin aidat borcu veya kulüp disiplini gibi bahanelerle uzaklaştırılıp kulübün zaten son kongrede bozulmuş üye yapısının daha da tahrip edilerek Gençlerbirliği’nin tek bir aileye mahkum bırakılmasını da istemiyoruz. Bütün bunlardan dolayı seçimli genel kurul isteğimizi mayıs ayındaki olağan genel kurula kadar erteliyoruz."
Kulüp mevcut üye sayısının 1550 olduğu, 320'den fazla üyenin olağanüstü genel kurulun toplanması için imza verdiği aktarılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Bu imzaların, başkan ve yönetim kurulu üyelerini, önümüzdeki aylar boyunca her türlü kararlarında bir değil 320 kez düşünmeye teşvik etmesini dileriz. Zira üyelerimizin verdiği imzalardan her biri artık Demokles'in kılıcı gibi başlarının hemen üzerinde olacaktır. Gençlerbirliği Spor Kulübü Başkanı ve yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımız emin olsunlar. Artık bir rakipleri var ve mücadelemiz bizlere yakışır biçimde yani centilmence olacaktır."
AA