İnsandaki varlık ve benlik vehmi nedir?
Kadının bir oynaşı vardı. Kocasından fırsat bulup bir türlü oynaşıyla bir araya gelemiyordu. Bir gün bahçelerindeki armut ağacını gözüne kestirdi. Kocasını alıp ağacın yanına götürdü. Oynaşını da tembih etti. O da yakınlardaydı. Kadın ağaca çıktı önce ve ağaçtan bağırmaya başladı. Hey adam orada ne haltlar karıştırıyorsun? Yanındaki kadın da kim? Avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Adam mahcup oldu. Kadın ne diyorsun dedi, kimse yok burada. Aklını başına al. Bu böyle bir müddet devam etti. Sonra kadın ağaçtan inip kocasını çıkardı ağaca. Adam ağaca çıkınca oynaşını çağırdı ve ağacın altında onunla birlikte oldu. Bu sefer adam bağırmaya başladı. Hey kadın ne yapıyorsun? Kim o yanındaki?
Oynaş gidip de adam ağaçtan imince bu da nedir böyle dedi?
Kadını cevabı hazırdı. Ben de öyle gördüm oradan dedi. Armut ağacına çıkınca böyle görünüyor. Bütün bu hayaller armut ağacından oluyor.
Şaka bir yana, işin özü başka.
Gördüğünü gerçekmiş gibi anlatanlara sözüm. Görmek yine neyse bir de duyduklarını gerçek yapanların hali daha da içler acısı.
Hikayedeki armut ağacı, bizim varlık ve vehimlerimiz. Bugünkü dilde buna akla aykırı inançlarımız ve bugüne dek getirdiğimiz zihnimizdeki yanlış kayıtlar deniyor. Bir şey görüyoruz ve hah tamda işte budur deyip yargılıyoruz.
Varlık, kendimiz ve bugüne kadar inşa ettiğimiz benliğimiz. Vehimler de akıl zannettiğimiz kurgular.
Bizler inandıklarımıza delil ararız daha çok.
Bakın gördünüz mü? Ben size söylemiştim. Bunlar böyle işte. Bir de bana inanmadınız? Haklı değil miyim?
Bu türden cümleler her olayın parçalarından delil toplamakla ilgilidir. Olayın bütünü ve gerçek hikayesi çok farklıdır oysa.
Eğer sürekli sorun yaşıyorsak muhtemelen bir armut ağacının üstündeyiz. Göz kararmış ve sersemce bir bakışa sahibiz. Bakış sersemce ve çarpık olunca gördüklerimiz de haliyle eksik ve çarpık. Bunun üstüne kurduğumuz yorumlar da cabası.
Bu armut ağacından inince yani benlik vehmini terk edince fikir. göz ve söz eğrilikten kurtulur. Mesnevi. IV. 15931. Tahirul Mevlevi.
Eğri fikir, yani eğri inanışlar eğri bakışa o da eğri sözlere neden olur.
Yanlış alarm, şaşı göz ve hedef yerine olmayacak yerlere ateş edip başını derde sokan askerler.
Bize düşen öncelikle bugüne kadar inandıklarımız ve bugüne getirdiğimiz yapımızdan şüphelenip bundan kurtulma çalışması yapmak. Kişi kusuru kendinde bulunca bu tevazuya Allah ona doğru görme hassası ihsan etmekle karşılık verir. Onun armut ağacını saadet ağacı yapar.
Her kim inandığı, gördüğü ve söylediği şeyler konusunda eminse eksiktir çarpıktır. İtibar etmeyin onlara.
İnsanı insan yapan öncelikle eksik olduğunu kabul etmektir.
Eğer böyle olmasaydı Peygamber sav şöyle dua eder miydi?
"Ya Rabbi bize her şeyi olduğu gibi göster."