VASİYETNAME GÖNÜL PENCEREMDEN
ŞEYHÜL MUHARRİRİN
A.CENAP KENDİ
Hacc dönüşü Şemi hazretlerini daha olgun insanlığa daha yakın, cismaniyet ile ruhaniyet’in buluştuğu bir bedende daha iyi tanımaya başlıyoruz. Bu cümleden olarak Yazar İbrahim Aczi Kendi ‘ye ait Aşık Şemi Konuşuyor (1 ) nolu eserinde yaklaşık bir Asır önce yazdığı ibret dolu bir Vasiyetname var, beraber okuyalım.
Bu Dünyada insanların hayatta iken yaptıkları iyiliği ve iyi amelleri yaşıyor. Bedenler bir gün Mezar denilen o penceresiz, kapısız, yerden açılmış bir boşlukdan girip sır olup gidiyor. Vah vah…Düşün ey İnsan, Bey ol, Paşa ol, Padişah ol, zengin ol istersen Dünyanın yarısı senin olsun, iyi nam ile iyi eser bırakıp git.
Yoksa iğne batırmaya kıyamadığın o beden de toprak altında kalan cansız bedenin üzerinden hangi kirli ayakların basıp geçeceğini, hangi kirli suların üzerinden akıp gideceğini iyi düşün ve hesabını ona göre yap. Sana yardım edecek hiç kimse de yanında olmayacak. Diyor İbrahim Aczi hoca. Başka hiçbir yerde yazılı olmayan Şiirini okuyalım…
U N U T M A
Dünya zindan olur fır fır döner hey. İnsan isen güvenme bu cıhana
Başından Devlet kuşu uçmasın yoksa. Bir zerredir aslın, düşme gümana
Dehri olsan Hahan bile iner hey Her şey fani döner bir gün virana
Talih dönüp geri kaçmasın yoksa. Gelip Baykuş matem çekmesin yaksa.
Göçer Saray,kalmaz çürür hep tuğlar Baykuşlara tünek nice Saraylar
Fani durmaz geçer demler ve çağlar Hani nerde içi şenlik hanaylar
Gelir birden viran olur bahceler bağlar Damı bir gün göçer fakirse ağlar
Ecel tırpan çalıp biçmesin yoksa. Kara toprak çekmesin yoksa.
Gücendiğin dallar kaçar elinden Fani Dünya yıkık bir han bilene
Kimse saymaz cevher aksa dilinden Ne mutludur aklın başa alana.
Heder gerek solan Dünya gülünden Bakmaz mısın gidenlere gelene
Ölüm siyah tohumu saçmasın yoksa. Kimse ecel şerbetinden içmesin yoksa.
Gelince dem yüz çevirir kardaşın Tez unutur kızın oğlun ve dostun
Ciğerine saldırır varsa sırdaşın. Çayır çimen diken biter hep üstün
Çok taşlara çarpar şu garip başın Para etmez saç sakalın hem postun
Umud sönüp güçün göçmesin yoksa. Tenin topraklara düşmesin yoksa.
Dil söylemez gözün tutuk gerilir Kara toprak altına sen girince
Gelir defter çabuk hükmün verilir Baş ucuna iki Melek durunca
El ayakdan gider derman kesilir Amelinden ince ince sorunca
Azrail göksüne çökmesin yoksa Boğazına dilin geçmesin yoksa.
Gafil olma tabut hazır düzülmüş Bilsen eğen Dünya neler geçirdi
Dokunmuştur kefen mezar kazılmış Çok zalimler mağrurlar göçüldü
Bir gün olur mağrur gözler süzülmüş Sen ben gibi nice şaşkın uçurdu
Ecel yönün dönüp bakmasın yoksa. Mağrur olup kimse uçmasın yoksa.
Toprağa sor acep kimin tenidir Hırs hasetle aziz canın boğuşur
Bağın bahcan tarlan Vezir kanıdır Vara vara cismin belin eğrişir
Sana bir gün Dünya kendin tanıtır Bir gün olur elbet Dünyan değişir
Yol olup mezarın kervan geçmesin yoksa Ol mahşerde dilin şaşmasın yoksa.
Bu Dünyada aman iyiliği kaçırma Aman Aczi neler gördün sen neler
Gaflet ile sakın ömrün geçirme Dünya zevki daim isli bir fener
Son deminde imanını uçurma Talih de baht da devlette söner
Hak ateşe verip aman yakmasın yoksa Mihnet kapısını açmasın yoksa.
-------------------------------------------