Sultan Mehmet Reşad'ın Konya sevgisi
19OO Yılında Haydarpaşa ‘dan başlanıp 1918 yılında bitirilen Eskişehir Konya üzerinden Şam Bağdat’a kadar uzanacak olan TİREN hattının Konyadan geçmesi sırasında tartışmalı güzergah yaşanır.Haydarpaşa-dan başlayan hattın Eskişehir Afyon Konya üzerinden Şam ve Bağdat’a bağlanması o zamanların Osmanlı Padişahı Abdülhamit Han tarafından başlatılmış ise de 1909 yılında Sultan Abdülhamid’in tahttan indirilip yerine Sultan Mehmet Reşad’ın tahta oturması ile demir yolu şebekesi Sultan Mehmet Reşad zamanında devam ettirilmiştir.
İşde hattın konyadan geçmesi dolayısıyla Konya ileri gelenlerinin itirazları ile karşılaşılır. İtirazın ana kaynağı şu. Almanların hazırladığı projeye göre Tren hattı şimdiki yerinden değil Mevlana müzesinin doğusundan geçmesi ve İstasyonun o mevkie konumlanması öngörülmektedir. Konyalılar buna itiraz etmişlerdir. Rayların aslıma doğru biraz daha doğuya kaydırılmasını daha münasip görmüşlerdir.
Mesele Padişah Sultan Reşada intikal ettirilir. Bu işler ile yakından ilgilenen Hünkar hazretleri Konyalıları haklı bulur. Konya halkının incitilmemesi için emirler yağdırır ve hattın Konyanın doğusuna değil şehrin daha batısına doğru kaydırılmasını emreder.
Projede ona göre değişiklik yapılır. Hat şehrin bittiği yerden batıya doğru kaydırılacaktır. Gerekli çalışmalar tamamlanır. İstasyona en münasip yer olarak şimdiki Atatürk anıtının olduğu yer üzerinde durulur. O tarih o mıntıkanın sağı solu ,önü arkası her tarafı boş bir arazi halindedir Ekin tarlaları ile kaplıdır. Lakin güzergah üzerinde büyük bir sıkıntı daha ortaya çıkmıştır.Güneyde YÜKSEK Mezarlık kuzeyde Sadreddin Konevi ve Turgut bey mezarlığı vardır ve kullanılmaktadır. Tiren hattı buradan geçtiği takdirde bu mezarlıkları ortadan ikiye bölüp geçme zarureti kafaları karıştırır.
Bunun üzerine Padişahın bu gibi kutsal mekanlara olan hassasiyeti bilindiğinden tekrar danışılır. Gelen cevap çok net ve serttir.
Rayların Mezarlıkların batıda bittiği yerden döşenmesi, O mübarek Veliler Velisi insanların incitilmeden arzularına uygun bir şekilde hareket edilmesi Padişah fermanı olarak emrolunur. Ve böylelikle İstasyonun konumu bu günkü yerine kaydırılır.
Bu tarihi dökümanlardan da anlaşılacağı vechile bu mezarlıkların batıdaki son sınırı demiryollarına kadardır. Aşağı yukarı iki bin yıllık bir geçmişi olan bu kutsal mekanların üzerinde yatan atalarımızın bu günkü halinden bahsetmemiz hiç de kolay değildir. Ancak manevi kökenli anılarımız var,keramet edebiyatından aktaracaklarım var.Haftaya.