Önceki gün telefonum çaldığında, karşımda tanıdık bir isim vardı. Askerliğimi yaptığım dönemde tanıştığım, emekli bir Orgeneral'in çok yakın bir akrabası, uzun bir dönemdir beklediğim haberi verdi. Paşa benimle görüşmek istiyordu. "Şehir dışında programları var. Mümkünse bugün" dedi. Hemen kabul ettim.
Aslında Orgeneral'le daha önce görüşme planımız vardı. Yakın akrabası, askerlik yaptığımız dönemde kendisine, benimle birlikte aynı ilde askerlik yaptığından bahsetmiş, Paşa da askerlik sonrası benimle görüşmek istediğini ona iletmişti. Paşayla görüşmek ve tanışmak önceki güne kısmet oldu.
Görüşmemiz yaklaşık 45 dakika sürdü. İlk 15 dakikamız, Tarafın yaptığı haberler ve karargâhta tanıdığımız "ortak" birkaç isim üzerineydi. Tahmin edeceğiniz gibi, Genelkurmay Harekât Başkanlığı'nda hazırlandığı iddia edilen "İrticayla Mücadele Eylem Planı" ilk konuşulan konuydu.
Önceki Askeri Şura'lardan birinde emekliye sevk edilen bu isim söze: "Plandan haberim var" diye başladı. Ocak 2009'da hazırlıklarına önceki gün telefonum çaldığında, karşımda tanıdık bir isim vardı. Askerliğimi yaptığım dönemde tanıştığım, emekli bir Orgeneral'in çok yakın bir akrabası, uzun bir dönemdir beklediğim haberi verdi. Paşa benimle görüşmek istiyordu. "Şehir dışında programları var. Mümkünse bugün" dedi. Hemen kabul ettim.
Görüşmemizde geçtiğimiz yıl K. Irak'a yapılan "Güneş Harekatı"yla ilgili kendisine ulaşan bir ihbar mektubunu da bana gösterdi. Mektupta, iki muvazzaf subayla ilgili çarpıcı iddialar olduğunu, ancak bunları doğrulatamadığı için ayrıntıya giremeyeceğini söyledi.
Mektup bahsinden hemen sonra konu birkez daha irticayla Mücadele Eylem Planı ve onu hazırlayanlara geldi. "İlker Başbuğ'u bu ekiple ilgili Kara Kuvvetleri Komutanı olduğu dönemde, iki kez uyardım" dedi. "Bunlar çok yanlış işler yapıyor. İleride Türk Silahlı Kuvvetleri'ni ve sizi zor durumda bırakabilirler" uyarısına, "Bunlara kesinlikle müsaade etmem" cevabının verildiğini söyledi.
Ardından da "bunlar" dediği isimlerden bazılarını yazılmamak kaydıyla benimle paylaştı. Paşa'nın paylaştığı isimlerden bazıları halen karargâhta görevli. Bir kısmı da geçtiğimiz Askerî Şura'da kıtaya atanmış.
Paşa bu isimlerin, AK Parti'nin kapatılma davası süreciyle ilgili Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği tarafından geçen yıl hazırlatılan hukuki bir rapor üzerine de bazı senaryo çalışması yaptıklarından bahsetti. Raporda "Kapatılma, kapatılmama, Hazine yardımı kesintisi" gibi konuların ele alındığını söyleyip, detaya girmedi.
Paşayla 45 dakika süren görüşmemizde yalnızca İrticayla Mücadele Eylem Planı'nı konuşmadık. Emekliye sevk edilmesiyle ilgili yaşadığı bazı hatıraları, "yazılmamak kaydıyla" benimle paylaştı.
En önemli soruyu en sona saklayarak, görüşmenin sonunda "Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un bu plandan haberi var mı?" diye sordum. İlginç bir cevap verdi: "Ümit ediyorum, bu plandan haberi yoktur. Sizin sayenizde öğrenmiştir."
Taraf/Mehmet BARANSU