İSTANBUL (AA) - Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) Erişkin Bağışıklama Çalışma Grubu, gribin dünya çapında her yıl 3 ila 5 milyon kişide ciddi seyirli hastalığa ve yaklaşık 500 bine yakın kişinin ölümüne yol açtığını, aşılama sayesinde hastalığın görülme sıklığını, ciddiyetini ve ölümleri azaltmanın mümkün olduğunu bildirdi.
Türkiye EKMUD, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, Türk Geriatri Derneği, Türk Hematoloji Derneği, Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği, Türk Toraks Derneği, Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği, Viral Hepatitle Savaşım Derneği ve Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu ortak açıklamasında, dünya genelinde ölümcül hastalıkların aşılama sayesinde ortadan kalktığına işaret edilerek, 19. yüzyıldan bu yana pek çok bulaşıcı hastalığa karşı kullanılan aşılar sayesinde çiçek hastalığının tamamen ortadan kaldırıldığı, çocuk felci hastalığının ortadan kaldırılma noktasına getirildiği, aşısı yapılan hastalıkların (Tüberküloz, Difteri, Boğmaca, Kızamık, vb) görülme sıklığında ciddi düşüşler sağlandığı anlatıldı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, bağışıklama sayesinde her yıl 2-3 milyon kişinin enfeksiyona bağlı ölümünün engellendiği aktarılarak, aşılamayla önemli birçok hastalıktan korunmanın ve ölümleri azaltmanın mümkün olabildiği, aşıların bireyleri hastalıklardan korurken, ekonomik kazanımlar sağladığı kaydedildi.
Zatürre ve menenjit gibi ciddi hastalıkların en sık nedenini oluşturan ve hastaneye yatışı gerektiren "invaziv pnömokok hastalığı"nın görülme sıklığının binde bire kadar çıktığı, özellikle 65 yaş üzerinde sıklığın daha da artığı belirtilerek, şu bilgilere yer verildi:
"Bu hastalık, dünya genelinde her yıl 1,6 milyon ölüme yol açmasıyla önemli ölüm nedenleri arasında yer almaktadır. Grip, dünya çapında her yıl 3 ila 5 milyon kişide ciddi seyirli hastalığa ve yaklaşık 500 bine yakın kişinin ölümüne yol açmaktadır. En çok ölümler 65 yaşın üzerinde görülmektedir. Her iki hastalık da 65 yaş üzeri erişkinler başta olmak üzere kronik kalp ve akciğer hastalıkları, diyabet ve bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıkları olan erişkinler gibi özel risk gruplarında daha sık görülmekte, daha ciddi seyretmekte ve ortaya çıkan komplikasyonlarla daha fazla ölüme yol açmaktadır. Aşılama sayesinde hastalığın görülme sıklığını, ciddiyetini ve ölümleri azaltmak mümkündür. Ayrıca, grip ve zatürre gibi solunum yolu hastalıklarına karşı yapılacak aşılar aynı zamanda gereksiz antibiyotik kullanımını da engellemektedir."
Açıklamada, son günlerde aşılar konusunda yapılan olumsuz değerlendirmelere değinilirken, "Hiçbir bilimsel kanıta dayanmayan aşı aleyhinde söylemleri aşı ile korunabilir hastalıklar açısından toplumu risk altında bırakmakta ve konu ile yakından ilgilenen, bilimsel çalışmaları ve katkıları olan biz hekimleri ve ilgili uzmanlık alanlarının derneklerini ve mensuplarını fazlasıyla üzmektedir. Sadece medyatik olmanın gücüne dayanarak medya kuruluşları önünde hadlerini aşarak konuşan bu kişilerin ağzından çıkan her söze inanılmaması ve konunun esas muhatabı ve sahibi olan bilim insanlarının açıklamalarına itibar edilmesi ve basın kuruluşlarının da bilimsel gerçeklerden uzak bu tip haberlere yer vermemesi kamuoyu menfaati göz önünde bulundurularak önemle rica olunur." ifadelerine yer verildi.
- "Aşı reddinde artış gözleniyor"
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan da açıklamasında, aşılamanın yaklaşık 230 yıldır bütün dünyada uygulanan, milyonlarca ölümü engelleyen, bazı hastalıkları ortadan kaldıran "en etkili" ve "ucuz" sağlık koruma yöntemi olduğunu kaydetti.
Son zamanlarda "aşının içerisinde cıva bulunduğu" ve "aşı içerisinde yer alan çok düşük düzeydeki alüminyumun Alzheimer hastalığına yol açtığı"na ilişkin söylemlere değinen Ceyhan, şöyle devam etti:
"Bütün dünyada, istisnasız bütün ülkelerde uygulanan aşıların zararlı olduğuna dair yapılan bu yayınlara konu olan kişilerin, aşı ile korunulan hastalıkların durumu, aşılamayla ne oranda engellendiği, aşılama olmazsa sonuçları konusunda eğitimi olmamaları üzüntü vericidir. Aşılar sayesinde aşıyla korunulabilen hastalıklar en az yüzde 98 oranında azalmışken ve bazıları ortadan kalkmışken bu yayınlar neticesinde aşı reddinde ciddi bir artış gözlemlenmektedir. Örneğin, aşıyı reddeden aile sayısı 2011'de 183, 2013'te 913, 2015'te 5 bin 91 iken, 2016'da 10 binin üzerine çıkmıştır. Aşı redlerinde akademik unvan taşıyan ancak konunun uzmanı olmayan kişilerin konuşmaları en büyük etkendir. Aşılama ile her yıl yaklaşık 14 bin ölümün engellendiği dikkate alınırsa aşılanmayan bu 10 bin çocuğun bir kısmının öleceğini tahmin etmek zor değildir. Yine bunun neticesinde de bazı hastalıklarda artış gözlendiğini üzülerek izlemekteyiz. Örneğin bildirilen boğmaca vakaları son 3 yıldır belirgin bir şekilde artmaktadır."
Ceyhan, hiçbir aşının etkinliğinin bireysel aşılamada yüzde 100 olmadığına işaret ederek, aşıların bir hastalığı tam olarak önlemesinin, ancak toplumsal etkiyle mümkün olduğunu vurguladı.
AA