Aşk Olsun Konya!

Fatma Şeref

Yoluna kurban olduğum

Aziz bildiğim, evlattan!

Şanın, şöhretin dörtnala

Koşa gelmede milattan...

 

Dört ufkundan mühür mühür

Hayaller fışkıran şehir.

Bağrında koca bir nehir

Akar durur hububattan.

 

Sen ney dilinde uhrevi

Mevlana'nın aşk alevi.

Dile getir Keyhüsrev'i

Nağmeler sun, Keykubat'tan!

 

Toprak görünüşün hiçe

Verdiğin şevk yeter içe

Ey yeşil taşa, kerpiçe

Destanlar söyleten vatan...

 

Demişti Feyzi Halıcı Konya’ya . Ben Nevşehir’de henüz ilk okul çağlarında iken Feyzi beyi Konya’dan Mevlana’dan önce duymuştum. Şiirlerine nerede rastladım şimdi hiç hatırlamıyorum ama onu bir Konya ve Mevlana Âşığı güçlü bir şair olarak kaydetmişim zihnime…

Sonraları, o günün sınırlı imkanları ile bile haberdar olduğumuz .Mevlana’yı anma törenleri, aşıklar bayramı gibi Konya’yı merak ettiren bir gün gidersem mutlaka izlemeyim dedirten etkinliklerle Konya Kültür ve Turizm derneği.Her şehre lazım bir performans. O zamanlar dernek nedir bilmediğimden yaptığı işlere bakınca büyük bir kamu kurumu ve devlet gücü ile yapıldığını zannettiğim işler.Elbette bir gün Konya gelip de o derneğe üye olacak kadar işin içine gireceğim aklıma bile gelmezdi.Sadece uzaktan takip ettiğim güzellikler…

Nihayet 1988 yılında hukuk eğitimi için Konya’ya geldiğimde ilk kez Şeb-i Arus etkinliklerine konuk oldum. O yıl herkes törenlerin daha görkemli ve anlamlı olacağını çünkü artık Kültür Bakanlığı ve Belediye tarafından yapılacağını söylüyordu.Kültür ve Turizm derneğine ne oldu diye hiç sormadım. Çünkü Feyzi Halıcı ölmüş herhalde diye düşündüm.Onun bu işin dışında kalması için gerçekten başka bir ihtimal gelmemişti aklıma.Bu yüzden uzun bir süre böyle zannettim.Sonra hiçbir yerde adını sanını duymayınca yeni bir şey ekledim.Burayı seviyormuş ama buralı değilmiş demek ki diye düşündüm.Çünkü ondan hiçbir iz , işaret yoktu Konya’da.Oysa hangi şehre hangi kasabaya gitseniz oraya emeği geçenlerin anıtları, kitabeleri, müze evleri caddeleri sokakları olur. Konya’da Feyzi beyin adının anıldığı hiçbir yer yoktu. Sadece herkes Mevlana İhtifallerinin eskisi gibi olmadığını aşıklar bayramının , güller bayramının öldüğünü yapılan hiçbir şeyin geçmiştekinin yerini tutmadığını söylüyordu.Devlet gücüne rağmen o samimiyet o çoşku o yüksek düzeyin yakalanamadığını söylüyordu.Ve bu hala devam ediyor.Feyzi beyin ahı mı tuttu diyemem çünkü o asla bu şehre ah etmez, edemez aşıktır .Son anına kadar öyleydi.Ama yerlerin ve göklerin sarsılmaz bir kanunu var.Ahengi var.Vefasızlığın mutlaka bir gölgesi var bu etkinliklerde diye düşünüyorum.

Herkes unuttu diyemem. Büyükşehir Belediye Başkanımız Tahir Akyürek Bey’in o müthiş kararını anmazsam vefadan bahs ederken vefasızlık etmiş olurum.Konya Büyükşehir Belediyesi Kılıçaslan Meydanında deneklere ayrılan tarihi binalardan birini Feyzi Halıcı müze ve Kütüphanesi olarak değerlendirmek üzere Konya Kültür ve Turizm Derneğine tahsis etti.Yakında iç düzenlemesi yapılıp hizmete girecek ve Feyzi Halıcı ismi Konya ve Türk kültürüne hizmete devam edecek.Kendisi aramızdan ayrılmış bile olsa eserleri yaşayacak .Ama yeter mi yetmez.Yakından tanıtanlar hariç Konya’nın böyle bir evladından haberi yok ne yazık ki.Bilse cenazesi gelirken hava akanı yolunda konvoy oluşurdu şehre kadar… Oysa hep siyasetçiler böyle karşılanır değil mi ? Rica ediyorum bu yazıyı okuyunca internetten kolayca ulaşabileceğiniz yerlere girin, Feyzi Halıcı’nın hayatına bir bakın.Konvoyla karşılanan hangi siyasetçinin bir şehre bu kadar hizmeti olmuş ya da Türk kültürüne …

Lütfen elimizi vicdanımıza koyup düşünelim .Kaç vali , kaç Belediye başkanı , kaç kültür bakanı hatta bazı Başbakanları da ekleyebiliriz bu kadar önemli hizmetler yapmış?

 

Diyeceğim o ki hiç olmazsa ölüm bir vesile olsun.Konyalılar Feyzi Halıcıyı bir kez daha hatırlasın , öğrensin ve hiç unutmasın…

Bir daha böyle insanlar gelmiyor diye yakınıyoruz ama gelenlerin kıymetini hiç bilmiyoruz.

Bunları anlatacağım derken kendi hatıralarım yarım kaldı.Yıllar sonra Feyzi Halıcının ölmediğini nasıl öğrendiğimi , nasıl tanıştığımızı ve muhteşem sohbeti anlatamadım .Ama hiç unutamadığım bir an var. Elimi  tutup ‘kızım biz neden daha önce tanışmadık, neden beni bulmadın ben seni ve kitabını dünyaya tanıtmak isterdim ‘ diye ısrarlarla sorduğunda ne diyeceğimi şaşırdım.’Konya’da değildiniz ‘ dedim.Sonra ‘Olsun ölmedim ya beni bulmalıydınız ‘ dedi. Nasıl diyebilirdim .’Ben sizi öldü sanıyordum .Çünkü adınız hiçbir yerde geçmiyordu’ diye…Tamamen benim talihsizliğim dedim.

 

Aylardır Kıymetli eşi Bahar hanımefendi’den durumu ile ilgili ağırlaşan haber geliyor buradaki sona ,yaklaşıldığını biliyor, şeb-i arusa en güzel şekilde ulaşmasını diliyorduk.Fakat her ölüm erken ölümmüş gerçekten ..Duyduğum an sarsıldım.Ve en çok , en çok yıllardır zaten onu dünyadan göçmüş bildiğime, buradaki günlerinden mahrum kaldığıma yandım. Ve bana onu yokmuş gibi hissettiren Konya hayıflandım…

Aşk olsun Konya !

Aşk olsun Aşıkların şehri …

Artık gerçek aşklarının kıymetini bil…

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.