İSTANBUL (AA) - GÜLSÜM İNCEKAYA - İstanbul Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, Amerikan bürokrasisin, büyük paraların döndüğü denizaşırı görevlerinin bitmesini istemediği için Suriye’den çekilmeye karşı çıktığını belirterek, ''Askerler deniz ötesi operasyonda oldukları için ekstra maaş alıyorlar. 'Hadi bakalım terhis olun ve evlerinize geri dönün' denildiği zaman bu askerler ekonomik olarak kayba uğrayacaklar. İşin bu boyutunu kimse görmüyor. Dolayısıyla ABD Genel Kurmayı ve Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), Trump’ı bölgede kalmaya zorluyor." dedi.
İstanbul Altınbaş Üniversitesi Rektörü ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağrı Erhan, ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'den çekilme kararı üzerine ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'da ve uluslararası arenada yaşanan tartışmaları AA muhabirine değerlendirdi.
Prof. Dr. Erhan, ABD Başkanı Donald Trump'ın Noel dolayısıyla Irak'taki askerlere yaptığı sürpriz bir ziyaret sırasında Suriye'den çekilme kararı ile ilgili spekülasyonları ortadan kaldıran bir açıklama yaptığını anımsattı.
Trump'ın Irak'ta konuşmalarını hatırlatan Erhan, şöyle konuştu:
"Trump dedi ki; 'Askerler ve CENTCOM bir takım şüpheler taşıyor ama ben Suriye’den çekilme kararımın arkasında duruyorum. Irak’tan çekilme gibi bir düşüncem şu anda yok. Hatta ileride Irak’taki üslerimizi Suriye’ye müdahale için kullanabiliriz.' Gerçekten ABD Başkanı bu kararı aldıktan sonra başta CENTCOM ve Orta Doğu komutanlığı olmak üzere ABD içindeki askeri birimlerde ciddi bir endişe ortaya çıktı. Dolayısıyla ABD bunu aşabilmek için yarın öbür gün ihtiyaç duyarsa Suriye’de yapmayı planladığı üslerin de yerini alacak şekilde Irak’taki mevcudiyetini genişletmek istiyor.
Hatta Trump konuşmasında ABD Genelkurmayı’nın kendisine bir plan sunduğundan da bahsetti. Bu plan içerisinde genişlemenin yeniden yapılandığını zannediyorum. Ama unutmayalım ki Trump’ın sıklıkla vurguladığı bir şey var, 'Bizim denizaşırı faaliyetlerimizin maliyeti çok yüksek. Bunlar Amerikan halkına doğrudan fayda sağlamadı, ABD’nin doğrudan çıkarına olmayan faaliyetleri bitireceğim. Böylece önemli bir tasarruf elde edeceğim' diyor.
Trump’ın öngördüğü bütçeye uygun bir şekilde devam ederse CENTCOM’un, genelkurmayın getirdiği planlar Trump’ı ikna ederse o zaman bu Embar üssü olsun, diğer Erbil’deki üs olsun, bu konularda adım atar. Ama yok, bu bana gereksiz, mevcut yapı yeterli benim için derse, o konuda da bir ilerleme olacağını ben zannetmiyorum. Yani buradaki gelişmeleri zaman gösterecek.''
-''Suriye'den çekilme kararı orduyu panikletti''
Prof. Dr. Çağrı Erhan, Trump'ın Suriye’den çekilme kararı almasından sonra Amerikan Genelkurmayı'nın paniğe kapıldığını ifade ederek, Savunma Bakanı James Mattis ve DEAŞ ile mücadeleden sorumlu Brett McGurk'un istifasını verdiğini aktardı.
CENTCOM ve Genelkurmayın ''Acele etmeyelim bizim bir takım planlarımız var'' demesine rağmen Trump'ın geri adım atmadığını anımsatan Erhan, ''Ama bir opsiyon getirdiler, 'Madem öyle biz Suriye yerine Irak’taki mevcudiyetimizi arttıralım. Suriye’yi kullanarak yapacağımız bir operasyonu Irak üzerinden yaparız.' Tabii biz, bu operasyonların ne olduğunu şu anda bilmiyoruz. Askeri bürokrasi Irak’taki mevcudiyetlerini kuvvetlendirmek, kalıcı hale getirmek, üslerini genişletmek istiyor.'' diye konuştu.
Erhan, bu gelişmenin ardından ortaya çıkan spekülasyonlarla ilgili ise şu değerlendirmede bulundu:
''Bu muhtemel bir İran operasyonu için mi acaba bu mevcudiyet arttırılacak. Veyahut Suriye üzerinde bir baskı oluşturmak ve her an oraya müdahale edebilmek için mi bu yapılacak. Ortalıkta buna benzer bir takım spekülasyonlar dolaşıyor, ama maksadın ne olduğu resmi ağızdan açıklanmadığı için bunların spekülasyondan öteye geçmesine imkan yok. Benim ön görüme göre bunların hepsi ihtimal dahilinde.''
- ''ABD askerleri işsiz kalmamak için çekilmiyor''
Prof. Dr. Erhan, ABD ordusunun Orta Doğu'dan çekilmek istememesinin altında yatan sebeplerden birinin de yüksek yurt dışı sefer görev maaşları ve güvenlik şirketlerine verilen ihaleler olduğunu savundu.
Askerlerin bu gelirden yoksun kalmamak için bölgeden çekilmeye, eve dönmeye karşı direndiğini öne süren Erhan, ''Şimdi orada belli bir asker sayısı var, belli bir komuta yapısı var, bunlar deniz ötesi operasyonda oldukları için ekstra maaşlar alıyorlar, birden bire 'Hadi bakalım terhis olun ve evlerinize dönün' denildiği zaman, bunlar ekonomik olarak da kayba uğruyorlar.'' diye konuştu.
''İşin bu boyutunu kimse görmüyor.'' diyen Erhan şöyle konuştu:
''Halbuki bürokratik refleksin önemli bir gerekçesi de bu. İhale almış bir takım özel Amerikan firmaları var, burada bir takım ilişkiler söz konusu. Bu paralı özel ordu uygulaması Bush döneminden itibaren başladı. Irak’taki Amerikan askerlerinin pek çoğu Amerika Birleşik Devletleri doğumlu ve orada üniversite bitirmiş veya üniversite bursu için askere kaydolmuş askerler değil. Amerikan Genelkurmayı bir ihale açıyor, firmalar giriyor, dünyanın sağından solundan Nepal’den, Fiji’den insanları topluyorlar ve bunları Amerikan ordusu içine sokuyorlar ve bunlar para kazanıyorlar. Bence bu enteresan ilişkileri unutmamak lazım, bence bu refleksin en önemli sebeplerinden biri de bu.
Biz stratejik açıdan değerlendiriyoruz. ABD’nin Suriye, Irak veya İran’a ilişkin bir planı ihtimal dahilinde olmakla beraber, çok basit insani bir bürokratik refleks olabileceğini de yani maddi kayba uğramamak için veya evvelce ihale vermiş oldukları firmaların işsiz kalmaları, hak edişlerini alamayacaklarından dolayı da bu tepkinin doğabileceğini unutmamak lazım. Bunun üzerine gidilirse kimin kiminle ilişkisi var, Amerikan askeri yapısı içerisinde o da ortaya çıkar.''
- ''Türkiye proaktif diploması başlattı''
Prof. Dr. Çağrı Erhan, ABD Başkanı Trump'ın 'Burada DEAŞ’ı yüzde 90, belki daha büyük oranda bitirdik, geri kalan kısmını Türkiye zaten yapar.' sözlerini de hatırlatarak, ''Bundan sonra olabilecekler konusunda çeşitli varsayımlar var. Her şeyden önce şunu unutmayalım, bölgede, küresel, bölgesel ve rejim güçleri var. Silahlı terör örgütlerinden bu bölgeyi tamamen arındırmak için bu aktörlerin, mutlaka bir iş birliğine girmesi gerekiyor. Bu, yüzde yüz değil de bir takım görüş ayrılıklarına rağmen, belli alanlarda iş birliği de olabilir.'' ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin proaktif bir diplomasi girişimi başlattığını anlatan Erhan, Türkiye'den üst düzey heyetin Moskova'ya düzenlediği ziyaretin ardından Washington'a da gideceğini aktardı.
Türkiye'nin diğer aktörlerle de bu yeni durumu görüşeceğine dikkati çeken Erhan, yeni yılla beraber, 15 gün içerisinde aşağı yukarı bu ihtimallerin biraz daha netleşmeye başlayacağını sözlerine ekledi.