Bu kapıdan gülzara, lalezara girilir
Arzın en güzel gülü bu diyardan derilir
Çeler gönlü bir güzel, dalar gözler hülyaya
Bambaşka bir mana düşüverir dünyaya
Irmakların coşkusu, denizin şevki artar
Kalp umut takviminden pembe yapraklar yırtar
Gelir oturur içe bir ceylanın bakışı
İlahi hisler döker şu zamanın akışı
Aşk canan kadar yüksek, sevgi can kadar derin
Cemal'e bakar gözü dünyalık sevgilerin
Yaradan'ı da sever, yaratılanı seven
Hep basamak basamak yükselir bu merdiven
Mecnun çölleri gezer, Ferhat dağları yarar
Tahir'in yüreğini,Zühre'nin aşkı sarar
Aslı'yla yanar Kerem, Arzu'ya düşer Kamber
Kördüğüm gibi sever, son Nebi, son Peygamber
Kalbin odalarında kalan misafirdir aşk
Haza bir imandır ki denemez kafirdir aşk
Filizlenir bir sevda gözden gönüle doğru
Eğilir gökkuşağı akar güle doğru
Onunla çoğalır ins, onunlar artar beşer
Alır can yoldaşını Hakk'ın yoluna düşer
Yalnızın arkadaşı şeytan derdi atalar
Yalnızın tarlasında yeşerirmiş hatalar
Kadına erkek bekçi, erkeğe kadın yoldaş
Tek sevgiyle olsunlar bu yolda sarmaş dolaş
Bu yoldur hakikatin menziline erdiren
Bu yoldur solmayacak çiçekleri derdiren
Bir mercan köşktür kalpte imandandır yapısı
Açılır sevenlere merhametten kapısı
Ebedi kurtulmuştur eşiğinden geçenler
Ebedi susamazlar Kevser'inden içenler
Cennetten akıp gelen bir tatlı nehirdir aşk
Adem'in yüreğinden Havva'ya mehirdir aşk
Doksan dokuz isimle zikrederken kainat
Aşk gökyüzüne çıkar, an be an, kanat kanat
Güneşin yüzündeki aydınlık ondan gelir
Umut aşağı iner, eller göğe yükselir
Bahara giyinir de şu yeşil yeleğini
Avcuna döküverir kuunun dileğini
Her şeyi veren Allah, yalnız sevilmek ister
Samimi bir lisanla, kalpten övülmek ister
Geri çevirmez asla böyle açılan eli
Olsa da günahımız yüce dağların seli
Bu Leyla'dan Mevla'ya giden bir yoldur işte
Sen de gel bu pınardan kabını doldur işte
İnsan yüreği ancak gerçeği aşkla anlar
Cennete böyle yürür cennetten kovulanlar
Dünyalık bakılırsa belki de cevirdir aşk
İnsan için en güzel en mutlu devirdir aşk