Yaratan Mevla’nın lutf’u ilahisi olarak bazı manevi değerlere ve üstün meziyetlere sahip keramet ehli, tayy-i mekan bir zat olarak bilinen Sarayönü İlçesi Ladik Kasabası’nda doğmuş ve kemale ermiş Allah indinde mertebelere erişmiş Hacı Elma Hazretleri halen Ladik merkez mezarlığında mekanı saadetlerinde yatmakta ise de hayatta iken birçok vesilelerle tezahür eden KERAMETLERİ halen halklarımız arasında zaman zaman konuşulmakta ve bu yüce insanın manevi değerleri kabul görmektedir.
Bu cümleden olarak yıllar sonra bir yerde karşılaşıp tanışma fırsatı bulduğum baba dostu Özcan Oktaç Beyefendi ile hasret giderip geçmişten gelecekten konuşup dururken söz LADİKLİ HACI AHMET Ağa da kilitlendi kaldı...
Hacı Ahmet Ağa’nın şimdiye kadar duyulmamış kerametlerinden bir tanesini daha Özcan Oktaç kardeşimiz ortaya çıkardı. Kendilerine teşekkür ederim.
Yıl 1944… Sarayönü İlçesi sınırları içinde yeni kurulmuş olan ALTINOVA DEVLET ÇİFTLİĞİ’nin açılış töreni için zamanın Cumhurbaşkanı Sayın İsmet İnönü, Sarayönü’ne gelmek üzere hazırlık yapılmaktadır. O yıllarda haberleşme yalnız Telgraf ile yapılmaktadır. Günlerden Pazar. Zamanın Sarayönü Posta Telgraf Müdürü AHMET BOLAY Valilik makamınca aranıyor. Pazar olduğu için Telgrafhane kapalı, bulunamıyor.
Şimdi burada bir not düşmemizde fayda var. Bugün bize bu bilgileri sunan Özcan Oktaç Bey’in aranan Posta Müdürü Ahmet Bolay kayınpederidir.
Sarayönü GAR Müdürü aranıyor bulunamıyor. Toprak Mahsulleri Müdürü aranıyor bulunamıyor. Vali Bey ve erkânı büyük bir sıkıntı ve telaş içinde oladursun bu üç zat çok sevdikleri Ladikli Hacı Ahmet Ağa’nın misafiri olarak Ladik’teki evindeler. Hoş sohbet ve ikram izzet mükemmel…
Fakat bu sıralarda Hacı Ahmet Ağa manevi bir duyumla sarsılır. Sık sık içeri dışarıya girip çıkmaya başlar. Misafirlerinin makamca aranmakta olduklarının haberini almıştır. Kimseye de bir şey söyleyemez. Meselenin manevi yoldan halli gündemde..
Kutb’u Külli devrededir. İsmet Paşa da tam o sırada Ankara’dan yola çıkmak üzeredir. Arabasına doğru daha yönelirken Paşa aniden bir sarsıntı geçirir. Fenalaşır gibi olur. Ve çok şiddetli bir baş ağrısı başlar. İlk iş olarak derhal Sarayönü seyahati iptal edilir ve Paşa hastaneye doğru yönlendirilir. Yönlendirilir ama daha yarı yolda iken Paşa’nın hiçbir şikâyeti kalmaz. Tabii Valilik erkânı da derin bir nefes almış olur.
Tam o sırada Ladikte Hacı Ahmet Ağa dışarıdan gelir misafirlerinin yanına girer derin bir nefes aldıktan sonra;
–Haydi geçmiş olsun, mesele kapanmıştır, der.
Meselenin ne olduğu sorulduğunda olup bitenleri olduğu gibi anlatır. Ulu Çınar Hacı Ahmet Ağa.
Allah cümlemize şefaatcı eyleye...
Not: Hakkı mahfuzdur.