Atatürk Ruhu İle 19 Mayıs 1919
Yüz Yıl Öncesinden bu günlere
Gönül Penceremden
Şeyhül Müharririn
Bu mutlu gün Türk siyasi tarihinin en zor günleri olup milletçe yeni doğuşun bir hatırasıdır.
Bu zor günlerin anlatımına girmeden Türkiye’nin başına örülecek çorapların varlığından önemli bir açıklamam var.
TÜRK İSLAM düşmanı dünyaca meşhur CASUS
LAVRAN CE. İngiliz asıllı. Britanyalı. Arkeolog. Askeri casustur.
1919 yıllarından önce tanınmıştır.
Osmanlı İmparatorluğunu hedef almıştır. Osmanlılara karşı Arap birleşimi ile yürütülen ayaklanmaların baş düşmanıdır.
Osmanlı hakimiyetine karşı uyanan Arapların sahte dostu. Osmanlı ordularına karşı büyük kayıplara sebep olan hizmetkar. Arapların yerel kıyafetleri ile dolaşıp gerektiğinde İslam kılığına girip camilerde namazda görünen münafık…
1925 yılında doğuda başlatılan başkaldırmaların, isyanın, Şeyh Sait İsyanı’nın destekçisi. Ve verilen birlerce şehidimizin EBUCEHİLİ…
Bu zat Atatürk’e bile ihanet yolu ile yaklaşmak istemiş. Fakat Atatürk’ün basireti fırsat vermemiştir. Atatürk’ün o keskin gözlemi bir türlü fırsat vermemiştir.
Buna rağmen bir gün Atatürk’le konuşmasına izin çıkmış, fakat daha yaklaşır yaklaşmaz, ‘Yakalayın bu casustur’ emri ile felaket ucuz atlatılır.
O keskin gözler ağzındaki dişlerde saklı ne varsa hepsini görür ve görmüştür.
Türkiye bu şartlarda iken istilacı, diğer devletlerin ‘ÖLÜM KUSAN’ zırhlı gemileri Dolmabahçe Sarayı önündedir. Topların çelik ağzı saraya karşı. Tarih 17 Mayıs 1919. Türk Milletini tarihe gömmeye gelmişler.
Padişah Vahdettin bu manzarayı sarayındaki odasından endişe ile takip etmekte. Kafasında vatansever birisi var.
MUSTAFA KEMAL PAŞA…
Gece haber gönderir, Paşa hazretlerine. Gecikmez Mustafa Kemal, Saraya gece vakti gizlice girer. Vahdettin ile yan yana oturuyorlar. Atatürk ile Vahdettin arasında ufak bir masa var. Masanın üzerinde bir Kur’an-ı Kerim, birde tarih kitabı var.
Vahdettin, Paşaya şahadet parmağı ile dışardaki manzarayı gösterir ve
-“Bak Paşa, memleket bu haldedir. Tarih 1919 yılının Mayıs ayının 17’si. İşte Kur’an-ı Kerim, işte tarih. Yüce Allah’da tepemizde şahidimizdir. Benim sana yapabileceğim ne varsa söyle’ diyerek iradeyi şahaneyi açıklar.
Paşa kararını çoktan vermiştir. Zaman kaybetmeden o gece bir vapur tahsis etmesini, Anadolu’ya adım atması için Samsun’a çıkan yol emniyetinin sağlanmasını, Cephaneliklerin gizlice boşaltılmasını, Trenin Konya’ya sıklaştırılmasını arz eder. Kabul edilir.
İşte kutlanan bu 19 Mayıslar Türk milletinin maküs tarihinin yendiği günlerdir.
Ne mutlu Türküm diyene.