VALLETTA (AA) - Malta, İtalya, Fransa, İspanya, Belçika, Romanya ve Hollanda’dan aralarında başbakanların da yer aldığı siyasi liderler ortak makale yazarak, Avrupa'daki ayrılıkçı siyasi akımlara ilişkin, "Şimdi harekete geçmek zorundayız, yoksa Avrupa projesinin yok olması riskiyle karşı karşıya kalacağız." uyarısında bulundu.
Malta Başbakanı Joseph Muscat, İtalya’da Cumhuriyet Senatosu üyesi ve eski Başbakan Matteo Renzi, Fransa'da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un kurduğu iktidardaki Cumhuriyet Yürüyüşü Hareketi (LaREM) partisinin Başkanı Christophe Castaner, İspanya’da merkez sağ parti Ciudadanos'un (Vatandaşlar) lideri Albert Rivera, Belçika’dan Avrupa Parlamentosundaki (AP) Avrupa için Liberaller ve Demokratlar İttifakı Başkanı Guy Verhofstadt, Belçika’daki Reformist Hareket partisi lideri Olivier Chastel, eski Romanya Başbakanı Dacian Ciolos ve Hollanda’daki Demokrat 66 Partisi (D66) lideri Alexander Pechtold, Avrupa ülkelerindeki bazı gazetelerde ortak makale yayımladı.
“Uyan Avrupa” başlığıyla yayımlanan makalede, 1939 yılında faşizmin yükselmesi ve kriz ortamıyla beraber bir çatışmanın patlak verdiği hatırlatıldı.
Onlarca yıl süren çabalar sonucunda barış, refah ve özgürlük içinde bir Avrupa konusunda anlaşmaya varılabildiğinin anımsatıldığı makalede, AP'de mayıs ayında yapılacak seçim öncesinde vatandaşlara uyarılarda bulunuldu.
Birinci Dünya Savaşı'nın ardından Avrupa'nın tekrar "ayrılık ve değişime dirençle karşı karşıya kaldığı" savunulurken, "Biz ilgisiz bir nesil olmayı reddediyoruz." mesajı verildi.
Avrupa'daki popülist liderlerin "AB'yi yıkma ihtimali" olduğunu savunan siyasetçiler, şu görüşü vurguladılar:
"Şimdi harekete geçmek zorundayız, yoksa Avrupa projesinin yok olması riskiyle karşı karşıya kalacağız. 27 ülkenin vatandaşlarının istedikleri Avrupa’yı seçmelerine imkan tanıyacak seçimlere 8 ay kala, şu çağrıda bulunuyoruz: Avrupa Birliği’ni halklarımızın beklentilerini nihayet karşılayacak ve Avrupa taahhüdüne yeniden bağlayacak şekilde tekrar inşa etmeyi teklif ediyoruz.”
Avrupa’nın son dönemde karşılaştığı ekolojik, ekonomik veya göçle ilgili zorluklarla az kural ve fazla eylem isteyen vatandaşların beklentileri altında ezildiği belirtilirken, bunun ortak vizyon ve faal bir performans eksikliği nedeniyle yaşandığına dikkat çekildi.
“Avrupa taahhüdünün yok olmadığının sadece kış uykusuna yattığının” ifade edildiği makalede, son dönemde sınır ötesi çalışanlar ve savunma gibi konularda gösterilen gelişmelerin siyasi iradeyi net bir proje çerçevesinde birleştiğinde Avrupa’nın kaydedebileceği aşamaların bir göstergesi olduğuna işaret edildi.
- "Bir araya gelip şimdi harekete geçmeliyiz"
AB'nin hiçbir eylem planını kabul etmeden ülkelerinde ters giden her şey için Birliği suçlayan Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Fransa’da aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi (RN) lideri Marine Le Pen ve İtalya Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini’yle münakaşa edilmesinin çözüm üretmeyeceği savunulan makalede, "Salvini’nin 'kitlesel temizlik' veya 'İslam’dan kurtulma' ya da Le Pen’in 'Avrupa’nın feshedilmesi' tehditlerinin aksine, Birliğin kurucu değerleri olan barış, özgürlük, refah ve dayanışmaya hala inandığımızı gururla ilan ediyoruz. Bu değerleri korumak ve sürdürmek için de mücadele edeceğiz." ifadelerine yer verildi.
Adalet ve muhalefetin susturulması çağrısının aksine hukukun egemenliği ve demokratik kurumlara bağlılığın savunulacağının belirtildiği makalede, dünyadaki otoritelerin merhametine kalmış, ayrılmış ve zayıflamış Avrupa’nın aksine, güçlü davranan bağımsız bir Avrupa istenildiği bildirildi.
Gerekli anlaşmalarda reform yapılması için hazır ve tüm engellere rağmen ileri gidilmesi noktasında kararlı olunduğu mesajı verilen makalede, Avrupa vatandaşlarına yönelik şu çağrıda bulunuldu:
“Birlikte sağlamlaştırabileceğimiz daha güçlü bir Avrupa istiyoruz. Bu arayışta bize katılmak isteyen diğer kişilere de açığız. Bir engel teşkil ederse mevcut partizan yapıların aşılması konusunda da kararlıyız. Birliğin dört bir yanından vatandaşların bir araya getirilerek Avrupa’nın gençleştirilmesi hususuna kendimizi adadık, Avrupa Birliği konusunda tutkulu olan ve bu tarihi projeye yatırım yapmaya kararlı olan kişilerin. Ama her bir üye devleti, Avrupa’nın ve vatandaşlarının bu yeni projeyi hak ettiğine ikna etmemiz için eldeki zaman tükeniyor. Avrupa’yı tekrar uyandırmak için sadece 8 ayımız var. Bu yüzden de bir araya gelip şimdi harekete geçmeliyiz.”
AA