ERZURUM (AA) - Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Böyle devam ederlerse, AB'nin geleceği çok parlak görünmüyor ki. Ama ben bu yanlıştan dönüleceğine inanıyorum. Bir şekilde Avrupalı entellektüel kafa, bu ırkçı ve faşizan kafaya galip gelecektir. Ben böyle olacağına inanıyorum. Yoksa böyle gitmez. Böyle giderlerse Avrupa bu çıkmaz sokağın sonunda bu kadar süratle giderse bir duvara toslar." dedi.
Halk oylaması çalışmaları kapsamında Erzurum'da bulunan Akdağ, kentteki bir restoranda düzenlediği basın toplantısında 16 Nisan'da Türkiye'nin önemli bir gün yaşayacağını hatırlattı.
Bir kere daha milletin hakemliğine müracaat edeceklerini anımsatan Akdağ, şöyle konuştu:
"Bu demokrasinin hem icabı olan bir husus hem de gerçekten demokrasiyle yönetilen ülkelerin en güzel özelliği vatandaşa gidip milletin hakemliğine müracaat etmek. Bunun için yıllardır bekledik ve beklemek zorunda kaldık. Çünkü yeni cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini milletin huzuruna getirebilmek için bizim Mecliste gerekli çoğunluğumuz yoktu. Bu çoğunluğu MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de MHP'nin desteğiyle sağladık ve şimdi sandık vatandaşımızın huzuruna geldi."
- CHP ve HDP milletten korkuyor
Süreç içerisinde halk oylamasının gerçekleşmemesi için CHP ve HDP'nin çok direndiğini ifade eden Akdağ, muhalefetin Meclisi engellemeye yönelik çabalarda bulunduğunu söyledi.
Kendilerinin sadece sandığı milletin önüne getirmeye çalıştığına dikkati çeken Akdağ, "Aslında CHP ve HDP'nin gayretleri millete itimat etmediklerinin, milletten korktuklarının, çekindiklerinin çok bariz ifadesidir. Ama açıkçası korkunun da ecele faydası yoktur. Sandık geldi en sonunda milletin kararı, iradesi yerini bulacaktır." diye konuştu.
Akdağ, CHP ve HDP'nin halkın iradesiyle, demokrasiyle hep problemi bulunduğunu ve CHP'nin tarihinin bu hususlarla dolu olduğunu vurgulayan Akdağ, konuşmasına şöyle devam etti:
"1946 yılındaki o açık oy gizli tasnifle başlayan, 1960 ihtilalini destekleyen, ihtilallerden sonra ihtilalcileri alkışlayan tavırlar 28 Şubat'ta ciddi bir ivme göstermiştir. Aslında CHP'nin derdi, davası milleti dönüştürmek olduğu için milletin reyine başvurulduğu her seçimden çekinmektedir. Şu anda CHP'nin başında 7 seçimde mağlup çıkmış bir genel başkan var. Normalde dünya demokrasilerinde bu kadar yenilgiye uğrayan liderler yerlerini başkalarına bırakırlar. Bizde muhalefetin böyle bir geleneği de yok."
- "Şimdi bütün bu korkular içerisinde sandığa gidiyoruz"
Akdağ, 28 Şubat'ın devamında muvaffak olamayan ve 'bin yıl bu iş devam edecek' diyenler, AK Parti'nin kuruluşuyla milletle kucaklaşan bir büyük liderle karşılaşarak şaşkınlığa uğradığını anlattı.
Muhalefetin yine rahat durmayıp muhtıralar verdiğini ve bir takım hukuk oyunları içerisine girdiğini aktaran Akdağ, "AK Parti'yi kapatmak için büyük bir gayret gösterdiler sonra gezi olaylarını kopardılar. Dikkat edin bütün bunun arkasında CHP'nin desteği var, istisnasız. HDP'ye sıra gelince onlar gücünü teröristlerden aldıklarını her zaman ifade ettiler. Onlar da milletten korkuyorlar. Terör gücünü kaybettiği zaman, silah halkın oy kullanma hakkına tasallut edemediği zaman onlarda başlarına geleceğini biliyorlar. Onun için onlar da silaha, teröre, teröristlere sırtlarını dayamış durumdalar. Şimdi bütün bu korkular içerisinde sandığa gidiyoruz." ifadelerini kullandı.
CHP'nin seçilme yaşının 18'e indirilmesini eleştirdiğini anımsatan Akdağ, Avrupa ülkelerinde seçilme yaşının 18 ve 21 olduğuna işaret etti.
Akdağ, ana muhalefetin 600 milletvekili konusunu da eleştirdiğini hatırlatarak, Türkiye'de 143 bin seçmene bir milletvekilinin düştüğünü, diğer Avrupa ülkelerinde bu sayının daha fazla olduğunu anlattı.
- "16 Nisan'da vesayet cephesi alacaktır"
Akdağ, Türkiye'nin büyümesini ve güçlenmesini hazmedemeyen güçlerin olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin büyük bir devlet olması, hızlı gelişmesi, teröristlere karşı onların kafasını ezecek şekilde kuvvetli bir irade göstermesi ve bölgesel liderliğe ulaşması onları rahatsız etti. Geçmişte böyle oldu. Rahmetli Adnan Menderes döneminde Türkiye kendi ayakları üzerinde durmayı gösterdiği zaman o meşum olayı o gün gösterdiler. Rahmetli Özal'da aynı şekilde. Şimdi aynısını 27 Nisan muhtırasından başlayarak gezi olayları, 17-25 Aralık, peşinden 15 Temmuz'da Cumhurbaşkanımıza karşı yapıyorlar. Ama bu kez milletimiz dirayetli çıktı. Millet oyunu çok iyi gördü dolayısıyla muvaffak olamadılar. Ben inanıyorum ki 16 Nisan'da da yine bu vesayet cephesi bir kere daha dersini alacaktır."
- AB Adalet Divanının başörtüsü kararı
Avrupalı ülkelerin son zamanlarda yaptıklarının akla ziyan olduğunu söyleyen Akdağ, Avrupa Birliği (AB) Adalet Divanının başörtüsü kararına değindi.
Akdağ, şöyle devam etti:
"Bu aslında pratikte başörtüsüyle ilgili verilmiş karardır. Avrupa hızla geriye doğru gidiyor. Büyük bir telaş içerisindeler. Avrupa'da artan ırkçılık faşizan eğilimler diğer partileri de bu ırkçı ve faşizan eğilimlere yakın dururlarsa ayakta kalabilirlermiş gibi bir algıya yöneltti. Halbuki tam tersine diğer politikacıların ya da partilerin bu ırkçı eğilimlere uygun davranması ancak Avrupa'da ırkçılığı yükseltir. Böyle riskli bir döneme girdi Avrupa. Yani Avrupa medeniyet yürüyüşünden şuanda geriye dönmüş durumda. Bu inşallah uzun sürmez. Gerçekten akla ziyan bir iş yapıyorlar." ifadelerini kullandı.
Avrupa'nın Türk politikacılara yönelik tutumunu eleştiren Akdağ, bunları yapan Avrupa ülkelerinin onlarca yıldır teröristleri kucaklarında beslediğini anlattı.
- "Avrupalı politikacılar samimiyetsizliğini gösteriyor"
Akdağ, "Teröristlerin paçavralarıyla ortalıkta dolaşmalarına, toplantılar yapmalarına, vatandaşa baskı yapmalarına müsaade ediyorlar. Böyle davranan ülkeler, yöneticiler ve politikacılar çifte standardını, samimiyetsizliğini gösteriyor. Yani ağızlarını her açtıklarında bize demokrasi dersi vermeye çalışıyorlar ama bu dersi verecek halleri falan kalmadı." diye konuştu.
Erzurum'a yıl içerisinde yapılacak yol, tünel ve spor salonu gibi yatırım programlarını da anlatan Akdağ, "Cazibe Merkezleri Programı kapsamında kente 204 yatırımcı müracaat etti. 17 milyar yatırım, 23 bin istihdam başvurusu var. Bunların hepsi gerçekleşmez. Bunları Kalkınma Bankası değerlendirecek ve uygun projelere yer verecek." ifadelerini kullandı.
- "AB'nin geleceği çok parlak görünmüyor"
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Akdağ, bir basın mensubunun halk oylamasında "evet" çıkması durumunda Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin nasıl olacağı ve AB'nin şu anki tutumunu nasıl gördüğünü sorması üzerine şunları anlattı:
"AB'yi insanlık medeniyetinin getirdiği bir birikim olarak görüyoruz, sadece Avrupa'nın değil. Sonuçta AB bütün insanlığın tarihi boyunca taşıdığı medeniyeti biraz billurlaştırmış, şekle sokmuş bir yapıdır. Dolayısıyla bu hususta bizim çabalarımız aslında Türkiye'nin kalkınmasına da bu güne kadar hep destek oldu. Böyle devam ederlerse, AB'nin geleceği çok parlak görünmüyor ki. Ama ben bu yanlıştan dönüleceğine inanıyorum. Bir şekilde Avrupalı entellektüel kafa, bu ırkçı ve faşizan kafaya galip gelecektir. Ben böyle olacağına inanıyorum. Yoksa böyle gitmez. Böyle giderlerse Avrupa bu çıkmaz sokağın sonunda bu kadar süratle giderse bir duvara toslar. Müslümanların Avrupa'da bulunmasına karşı olanlar var. Halbuki şua nda Avrupa'da en verimli üretken insanlar genç Müslümanlar. Avrupa nüfusu çok yaşlandı. Onlar mutlaka kenti ülkeleri dışından gelen genç ve yetişmiş insanlara ihtiyaç duyan bir ülke gurubu. Aksi takdirde Avrupa kendi içine kapanır ve kendi içinde ateşi sönen bir ocağa döner. Bunu Avrupa fark edecektir."
Bakan Akdağ daha sonra Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ve AK Parti İl Başkanı Mehmet Emin Öz ile MHP Erzurum İl Başkanlığını ziyaret etti. Akdağ ve beraberindekiler MHP İl Başkanı Naim Karataş ve yöneticilerle bir süre basına kapalı görüştü.
Akdağ, Palandöken ilçesindeki Emin Eğitim Derneğinde Erzurum'daki sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle de toplantı yaptı.
AA