Uykudan uyanır gibi uyandım yeni güne.Uzun ve yorucu bir yolculuğun ardından sevgilinin kollarına atılıp dinlenmiş gibi. Güven içinde. Uyanınca Onun gözlerine ilişti gözlerim. Tahammülüm sevindirdi. Sessizce dokundu bana. Sessizliğin içinde bilmediğim yerlerime aktı bir şeyler. Ağırlaştım. Ağırlaşırken hafifledim de. Kalk dedi. Ve yolculuk yeniden başladı.Bir çift ayakkabı verdi. Giy dedi. Giydim. Dar dedim. Oralı olmadı. Bu kez ilk yolculuktan farklıydım. Başka bir şey demedim. Bayır aşağı yürü. Önce yavaş sonra giderek hızlan dedi. Yukarıdaydık. Etraf, lale sünbül kaplı ve yemyeşil. Yol aşağıya doğru çarpıcı güzellikte. Yürümeye başladım. Ayakkabı vuruyordu bir yandan. Tahammül ilkemizdi. Öğreticiydi. Tahamül ettim. Sadece yürü demişti, o yüzden arkama dönüp bakmadım. Edepte ilkelerimizden di. Onu da öğrenmiştim. Gittikçe daha da sıkmaya başladı ayakkabı. Terlemeye başladım. Hem yoldan ama daha çok ayaklarımın acısından. Etrafta birkaç ev gördüm. Pencerelerinde de birkaç yüz. Harika bir gün. Ne güzel bir yol ve yolcu diye konuşuyorlardı aralarında duydum. Bense acı içinde. Dışardan gül bahçesinde görünen ben. Ruhu acıdan feryad eden yine ben.Terime göz yaşı da ilave olunca dur dedi. Dua ve niyaz da ilkeydi. Gözyaşı ise niyazın zirvesi. İşte akınca yaş merhamet gelmeden edemedi. Genişlik benim için daralmış, koskoca ova zindan olmuştu. İşte dedi. Beden de ruha böyle dar gelir.Çıkar ayakkabıları rahatla. Uyuduğun zaman uyanırsın. Ruh ne zaman bedenden kurtulursa senin ayakkabılardan kurtulduğun gibi. O zaman gerçek rahatlık zamanıdır. Peygamber(sav): Bu dünyada rahat yok dedi.Bu herkes için böyledir. Değil mi ki ruh bedende hapis, değil mi ki uğraş vermezsin ruhu özgür etmeye, daima zindanındır bu dünya.Sen o dar ayakkabılar içindeyken zanneder misin ki o evdekiler rahat. O köşklerdekiler. Debdebe ve zenginliklerini gördüklerin. Asla. Herkes için dar ayakkabılar vardır.Sırayla giyerler. Gözyaşını eksik etme. Dua ve niyazdan bir an olsun ayrılma.Unutma bu Dünyada rahat yoktur. Bunu böyle belle. Şimdi gözyaşın tesiriyle çıkarıp rahatladın ya. Yine giyeceksin. Sonra yine geçici bir rahatlık. Sonra yine daralma. Sonra yine. Yine. Ta ki. Uykudan uyanma vakti gelinceye kadar.Ne zaman darlık bitti. İşte o an ecelinin yolunu kestiği andır.Göz yaşlarımı sildim.Ayakkabılara ilişti gözüm. Yanıma alayım mı dedim. Gülümsedi. Şefkatle dokundu.Acımı unuttum.www.pozitifdegisim.com