"Öksürürken elinle ağzını kapa, ayıp! Hapşırma, tıksırma ayıp! Büyüklerin karşısında derli toplu otur, ayıp! Böyle yerli yersiz her şeye gülme, ayıp! Sakız çiğneme, ayıp! Geğirme, ayıp! Büyükler, yaşlılar ayakta dururken oturulmaz, ayıp! Her lafa karışma, ayıp! Çayı, kahveyi höpürdetme, ayıp! Ayıp, ayıp, ayıp, ayıp!” Yaşamımızın büyük bölümü, çocukluğumuz, hatta delikanlılığımız hep "ayıp" öğrenmekle geçmedi mi? Hayatımız bu ayıplarla ve ayıp uyarılarıyla geçti ama, bu toplumda beraber yaşamak zorunda kaldığımız bazı İrlandalılar, asıl ayıp olanları hiç utanmadan yapmaya devam etti.
***
Yalan söylemek, iftira etmek, dedikodu yapmak, başarı merdivenlerini daha yükseklere tırmananların zirve yapmasını önlemek için tuzaklar kurmak ayıp değil mi?
Bu şehrin öğrenci sayısı 80 bini aşan üniversitesinin rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan'a iftira etmek ayıp değil mi?
PANKOBİRLİK Başkanı Recep Konuk’un önünü kesmeye çabalamak yanlış değil mi?
Borç aldığı paranın üstüne yatmak ayıp değil mi?
Simit satarak girdiği ticari hayatında zirveye tırmanan "Atom Karınca" Nusret Argun'un önünü tıkamaya kalkmak ayıp değil mi?
Konya Selçuk Üniversitesi Alaaddin Keykubat Yerleşkesi’ne Rixos (Hilton) Oteli ile dev bir alış veriş merkezi kazandıran Prof. Dr. Abdurrahman Kutlu’yu sanık haline getirtmek, işyerinde dost görünüp arkadan kazık atmak ayıp değil mi?
Evinin, dairesinin veya otomobilinin penceresinden sigara tablasını sokağa boca etmek ayıp değil mi?
Konya’nın simge işadamlarına, iş dünyamızın onlarca isimsiz kahramanlarına vefasızlık yapmak ayıp değil mi?
Hele Türkiye’nin en çok kalp hastasının yaşadığı Konya’ya yapılan ayıplar.
Hava kirliliğinden nefes alamıyoruz, ayıp değil mi?
Doğalgaz gibi bir nimetten Konya’daki herkesi yararlandırmamız ayıp değil mi?
Konya’yı tüm güzellikleriyle ülkeye ve dünyaya tanıtamamamız ayıp değil mi?
Bizim meslekteki rantiyecileri, iş takipçilerini, dalkavukları ayıklayamamız ayıp değil mi?
Konya’yı son yıllarda huzur bahçesi haline getiren Emniyet Müdürü M. Salih Tuzcu ve ekibini daha iyi sonuçlara imza attıracak MOBESE sisteminden yararlandırmamak veya bu çağdaş güvenlik hizmetinin şehre kazandırılmasını projeyi bu sütunların yazarı ilk kez gündeme taşıdığı için geciktirmek ayıp değil mi?
***
Öbür tarafa servetini götüren olmuş mu? Hiç düşünürler mi?
Kin ve intikam insanın aklına, yüreğine ve bedenine yüktür. Hele, arı gibi çalışan, iş, istihdam, bilim üreten insanlardan intikam almak, kin kusmak... Nokta kadar menfaat sağlamak için binlerce taklak atmak, namuslu insanlara saldırmak…
Asıl ayıp budur işte!
***
Bu gerçek ayıpları büyükler niye öğretmezler ki! Acaba bilmiyorlar mı? Sanmam, bilirler ama söylemek işlerine gelmez. Diyeceksiniz ki, “Ali Akgül, bu ayıp işi nereden çıktı?” “Arif olanlar, anlar.” Bir sebebi var ki çıktı... Bilenler bilmeyenlere söylesin…