Konyaspor taraftarının ne Aykut Kocaman ile ne de takımla bir sorunu var. Sene başından bu yana tek bekledikleri şey özellikle Konya’daki maçlarda kaybetmeme değil kazanma üzerine kurulu bir oyun sergilemesiydi. Kocaman’ın sıkı savunmaya dayalı, sıkıcı oyun tarzına sürekli homurdansalar da alınan iyi sonuçlar ve en azından yenilmeden bitirilen maçlar her kesimin sesini kesti. İlk haftalarda gereksiz çıkışlar yapan Başkan Ahmet Şan bile Kocaman’ın şansının da etkisiyle kazanılan maçların ardından susmak zorunda kaldı.
Buraya dikkat edelim: Tabi ki takımın savunma disiplininden kopmamasının, golcülerin bile amiyane tabiriyle at gibi koşup top rakipteyken baskı yapmasının etkisi yadsınamaz ama berabere biten ya da 1-0 zorla kazanılan maçların dışında en az 3-4 maçı ya rakipler hediye etti ya da saha ve hava şartları. Beşiktaş maçından sonra söylediğim gibi tekrar söylüyorum. Bu konuda da kimse kıvırmasın. Bu takımın ne kadro yapısı ne de oynadığı futbol, ligin üçüncü sırasında olmayı hak etmiyor. Eksi averaja bakmanız yeterli.
Bunun tek açıklaması var? İyi şeyler yapıp, futbolun doğrularında sabredip karşılığını fazlasıyla görmek, yani beklemediği bir iyilikle karşılaşan insanın bunu Allah’ın bir lütfu gibi görmesi gibi bir şey.
Yazıyı okurken “sadede gel, ne demek istiyorsun?” dediğinizi duyar gibiyim. Bunların hepsi kötü mü? Tabi ki harika. Biz bunları takım olarak hak etmesek de şehir, stadyum, taraftar ve kulüp olarak görmeyi çoktan hak etmiştik. Konyaspor’a hiçbir başarı çok görülemez.
Tüm bunları, takımı ayağa kaldıran Aykut Hoca’nın sadece yürüdüğünü, koşmaktan kaçındığını anlatmak için yazdım. O’nu taraftar ve basın koşmaya ikna etmeye çalışıyor. Ve nihayet Sivasspor maçında tamamen galibiyete kenetlenmiş, coşkulu bir Konyaspor ortaya çıkararak bunu başardılar. Aykut Kocaman’ın ligdeki berbat takımları görüp ilk 5 içinde sezonu tamamlamak için iştahının kabardığını da görmüyor değiliz. Bu yüzden biraz gaza bastı ama hala Türkiye Kupası’nda el frenini çekeceğinden korkuyorum. Beşiktaş’ı eleyince Fenerbahçe ile karşılaşmak istemiyor olabilir. Hem o stresi yaşamamak hem de lige yoğunlaşmak istiyor olabilir. Ama sonuçta kupayı gözden çıkardığı kesin. “Kupayı kazanmak şampiyonlar ligi kupasını almak kadar zor” diyerek, bunun zeminini hazırlıyordu.
İnşallah bu muhteşem sezonun önümüze koyduğu tüm fırsatları değerlendiririz ve seneye de Aykut Kocaman ile Avrupa yolculuğuna çıkarız. Yeter ki yönetim ve teknik heyet tüm Konya’yı arkasına almayı başarsın.
Fakat tüm bunlar başarılırsa ortada bir de Aykut Kocaman sorunu olacak gibi duruyor. Hasan Hüseyin Köse’nin ÜNTV’deki programda söyledikleri yabana atılır değil. üst düzey bir başarı yakalayıp, “daha iyisi olamaz, benden size armağan olsun” deyip sene sonunda çekip gidebileceğini söyledi. Yönetimin teklifini bir aydır bekletmesi de, önceki gelişinde Ankaraspor’a gitmesi gibi veriler de bu tezi destekliyor. Hayırlısı bakalım. Bekleyelim, görelim.
Not: Mersin İdman Yurdu maçından puan çıkma ihtimali çok düşük. Bu yüzden iç sahadaki maçlara odaklanalım. Keyfinizi kaçırmayın.