Dün akşam Sami Yen'de oynanan ve Fenerbahçe'nin 1-0'lık üstünlüğüyle sona eren maçın ardından birçok yazar derbiyi analiz etti. Ama hiçbiri Fatih Altaylı'nın yazısı kadar ağır değildi. Habertürk gazetesi genel yeyın yönetmeni Altaylı, 35 metreden gelen Sekçuk'un şutunu içeriye alan Leo Franco'ya öyle bir yakıştırma yaptı ki..
İşte Altaylı'nın bugünkü köşe yazısı..
DEMEK Kİ OLUYORMUŞ
Galatasaray-Fenebahçe maçları da adam gibi oynanabiliyor, adam gibi izlenebiliyormuş.
Uzun yıllardan beri ilk kez olaysız, kavgasız, gürültüsüz bir derbi izledik.
Futbol iyiydi. Futbolcular iyi niyetliydi.
Futbol gibi futbol vardı ve sahada futbola yakışmayan tek şey hakem Cüneyt Çakır’dı.
Bu kadar kötü bir hakem gerçekten uzun süredir izlememiştim.
MHK'Yİ KUTLUYORUM
Avantaj denilen kuralı bilmeyen, bütün atakları başarıyla kesen, futbolu öldüren ve benzer pozisyonlarda birbirinden çok farklı kararlar veren bu çocuğu hakem diye yutturma ve dahası derbi maçına atama başarısını gösterdiği için.
NONDA YERİNE LEO DEMİŞTİM
Hatırlayacaksınız Galatasaray ara transfer döneminde gönderecek futbolcu ararken “Berbat bir kaleci var, Leo Franco diye. Onu yollayın” diye yazmıştım. Galatasaray’ın transfer yapan ama takım kuramayan yönetimi ise Nonda’yı yollamayı tercih etmişti.
KALEDE ÇUVAL VAR
İşte o kaleci Leo Franco dün maçı Fenerbahçe’ye ikram etti. 35 metreden üstelik de Selçuk’tan yediği golle takımı bitirdi. Leo Franco’ya kaleci denmiyor biliyorsunuz. 35 metreden gelen topa yaptığı harekete ‘çuval gibi atlamak’ deniyor. Ama normal bir çuval değil.
Ne çuvalı olduğunu söylememe ise terbiyem müsait değil. Dünkü maç aslında fena maç değildi.
Kalite yoktu. Çok pas hatası vardı. Teknik hiçbir güzellik yoktu ama istek vardı, hırs vardı. Özellikle de ilk yarıda.
B.. ÇUVALI
İkinci yarıda ise Daum beraberliğe razı bir biçimde takımı geri çekti. Fenerbahçe belki bir kontratak golü atabilir, atamazsa beraberlikle dönerdi. Taktik buydu. Bu dakikalarda Galatasaray bastırmaya, pozisyon aramaya başladı. Maç ya 0-0 bitecekti ya da Galatasaray kazanacaktı. Maç tam bu havaya girmişken Galatasaray savunması saçmalayarak topu taca attı. Taç Selçuk’un ayağına geldi. O da öylesine vurdu.
Ama topun kaleyi tutması yetti. ‘B.. çuvalı’ topa atladı. Top ağlara gitti.
Galatasaray’ın şampiyonluk ümidi de.
GÖRGÜSÜZ YÖNETİM
Bakın ben size bir şey söyleyeyim. Galatasaray, bu yönetim anlayışı ile şampiyon falan olamaz.
Çünkü son derece “görgüsüz” bir yönetim tarzı var. Takım kurmayı düşünmüyorlar.
Babalarına ait olmayan parayı saçarak bir sürü futbolcu alıyorlar.
Ama takım kuramıyorlar. Biz de tribünde bekliyoruz belki Keita, belki Arda bir şey yapar diye.
O zaman da olmuyor tabii.
AFERİN HEPİNİZE
Ama tribünler her nedense memnun. Geçen sene beşincilik. Bu sene bu gidişle benzer bir sıra.
Böyle tribüne böyle yönetim. Böyle yönetime böyle takım. öyle takıma böyle skor.
Aferin hepinize.